Awards traducir turco
1,493 traducción paralela
Do you know, I've never been to an awards ceremony before.
Daha evvel hiç ödül törenine katılmadım.
As I say, not in it for the awards.
Bu işi ödüller için yapmıyorum.
Got more awards than I got socks.
Sahip olduğum çoraplardan daha fazla ödül aldın.
"being one of Britain's best loved actors, and let's not forget, you know, he can sing, " he can dance and he has won awards on Broadway, for Christ's sake. "'
Ayrıca Broadway'de de bir yığın ödül kazandı. " diye düşünmüştür.
You are organizing tonight's basketball awards banquet.
Bu geceki basketbol ödül şölenini sen organize ediyorsun.
Actually, I came by to see if you were going to the awards banquet tonight.
Aslında, uğramamın sebebi ödül törenine gidip gitmeyeceğini öğrenmek.
gentlemen, have you heard of the United States Pornography Awards?
Beyler, Amerika Birleşik Devletleri Pornografi Ödülleri'ni duydunuz mu?
I feel that this would work better if I were there at the Pornography Awards.
Sanırım bu plan ben de Pronografi Ödülleri'nde bulunursam daha iyi işler.
So, you've been cordially invited to host at the United States Pornography Awards.
Sizler sunmak için Amerka Birleşik Devletleri Pornografi Ödülleri'ne davet edilidniz.
Nathan, the United States Pornography Awards.
Nathan, Amerika Birleşik Devletleri Pornografi Ödülleri.
United States Pornography Awards in two days and Nathan hasn't been to rehearsal.
Pornografi Ödülleri iki gün sonra ve Nathan provaya gelmedi.
I can't go to the United States Pornography Awards.
Amerika Birleşik Devletleri Pornografi Ödülleri'ne gidemiyorum.
But tonight are the United States Pornography Awards... and I know you didn't really like the idea of me going... but I feel like we've grown so much since then.
Ama bu akşam Pornografi Ödülleri var... ve biliyorum benim oraya gitme fikrim senin pek hoşuna gitmedi... ama o zamandan beri çok büyüdüğümüzü hissediyorum.
And now the awards for the best use of a dildo.
Ve şimdi bir dildonun en iyi kullanılışı ödülü var sırada.
He won lots of awards when he was in school.
Okuldayken bir sürü ödül kazanmış.
She got all the accolades and awards, all the kudos they could throw at her.
Bu araştırma onu ünlü yaptı Bundan sonra bir sürü ödül prestij ve şeref kazandı
You know, people get awards from the mayor for doing that sort of thing.
İnsanlar böyle şeyler yaptıkları için belediye başkanı tarafından ödüllendirilirler
Everybody wins awards but me.
Benim dışımda herkes ödül alıyor.
She hates awards.
Ödüllerden nefret eder.
Ellen, I don't give out awards for beating deadlines.
Ellen, işini erken bitirene ödül vermeyeceğim.
In fact, this is the wall where I keep all his awards.
Aslında, bu onun tüm ödüllerini sakladığım duvar.
Someone has stolen all his awards.
Biri tüm ödüllerini çalmış.
And then we can all go to the Academy Awards... and wear new ribbons that say, "Let's save big pharmaceutical." Hold on just a second.
O zaman biz de büyük ilaç şirketlerini kurtarmak için yakamıza kurdeleler takıp Oscar törenine katılırız.
To tell you the truth, at first I felt very bad, but after the film festival awards..
Doğruyu söylemek gerekirse, ilk başta çok kötü hissettim. ama ödül törenlerinden sonra ve filmi izlediğim zaman farkına vardım.
I have arranged a press conference after the awards function.
Ödül törenininden sonra bir basın toplantısı ayarladım.
'The media from all over the world will be present at the awards function.'
Dünyanın her yerinden basın kuruluşları... ödül töreninde hazır bulunacaklardır..
Good evening Ladies and Gentlemen and welcome to the filmfare awards!
Bayanlar ve baylar iyi akşamlar sinema ödülleri gecesine hoşgeldiniz!
Summer view seems like a really efficient place... winner of several awards, commendations, and monthly bonuses...
Başka bir şey var mı? Summerview görünüşe göre oldukça verimli çalışan bir yer.
Uh, two awards for state excellence, three commendations by the california seniors association, and eight bonuses, based upon your occupancy within the last year alone.
Geçen yıl bakım evinizin doluluk oranı dolayısıyla... Kaliforniya Yaşlılar Derneği sizleri iki övünç madalyası üç başarı ödülü ve sekiz ikramiyeyle ödüllendirmiş.
Welcome to the first annual Sacred Heart "Who-cares-ease" Awards, designed to honour those people who believe that others actually give a rat's ass about the manushia of their lives.
Birinci geleneksel "Kim Sallıyor" ödüllerine hoş geldiniz. Ödül, insanların, hayatlarını zerre kadar bile bir taraflarına takmadığı kişileri onurlandırmak amacıyla veriliyor.
We saw your awards. We were impressed with your work on Rio de Janeiro.
Rio De Janeiro için yaptığınız, işlerden çok etkilendik.
This is the chick you took to the awards thing, right?
Şu ödül şeyine götürdüğün piliç değil mi bu?
People's Choice awards, my friend.
İnsanların Seçimi Ödül Töreni için dostum.
How can these things win awards?
Nasıl olmuş da ödül almışlar?
Besides, no one wants to look like they care about awards.
Kimse ödüllere önem veriyormuş gibi görünmek istemez.
Jack keeps talking about escalating the toaster awards in order to lure women in, which is silly when you think about it, because other than a few working girls, most women aren't in charge of the banking.
Jack kadınları çekmek için, tost makinesi savaşını kızıştırmaktan bahsedip duruyor. Bu çok aptalca, çünkü, Bir kaç çalışan kadın dışında kadınların çoğu, bankaların ilgi alanında değildir.
Won't win any awards, but a tech's trying to clean it up, get us a face.
Ödül almaz, ama teknik ekip temiz bir yüz almaya çalışıyor.
Mr. Richie, your American Music Awards are weighing us down!
Bay Richie, Amerikan Müzik Ödülleriniz bizi aşağı çekiyor!
You won't notice anything different except for the fact that you're collecting awards.
Sonrasında ödülleri toplarsın.
Oh, man, they just keep kicking off awards season earlier and earlier.
Adamım... dayak atma ödüllerini sürekli erteleyip duruyorlar.
Oh, I thought the Adult Film Awards were in Vegas.
Oo, bende Vegastaki Porno-Festivaline gittiğini sanmıştım.
Of the Adult Film Awards?
Porno-Festivalinde mi?
She and Grandpa got awards.
O ve büyükbabam ödül almışlardı.
Janelle's really excited about the awards ceremony.
Janelle ödül töreni için gerçekten çok heyecanlı.
Will there be any awards?
Bir ödül olacak mı?
And good luck at the Bad Timing Awards.
Ve Kötü Zamanlama Ödülleri'nde iyi şanslar.
But together we won lots of awards.
Fakat onunla beraberken bir sürü ödül kazandık.
Good evening and welcome to the British Academy Television Awards, and in front of me are a whole host of understandably anxious stars, all wondering whether they're going to walk away with that most coveted of awards,
Teşekkürler. İngiliz Akademi Televizyon ödülleri törenine hoş geldiniz.
I'm not in it for the awards anyway.
Ödülleri zaten sevmem.
The awards ceremony is tonight, so I told them to mail it to you.
Bu yüzden sana göndermelerini istedim.
You know, I have a few awards myself.
Benim de bir kaç ödülüm var.