Axl traducir turco
1,829 traducción paralela
But the most important vote that Axl cast that day was the vote of confidence in his sister.
Axl'ın o gün verdiği en önemli oy..... kız kardeşine verdiği güvenoyuydu.
So Axl had forgiven Sue... sort of.
Axl Sue'yu affetmişti bir bakıma.
Yeah, this is Axl's mom. No.
Evet Axl'ın annesiyim.
Axl's foot isn't sprained.
Axl'ın ayağı incinmemiş.
All we have is that "support our troops" bumper sticker, and Axl turned it into "support our poops."
Elimizdeki tek şey "Askerlerimizi Destekliyoruz" yazan çıkartma ve Axl da onu "Alt yerlerimizi Destekliyoruz" a dönüştürdü.
Over the past few weeks, Axl had become very focused on his studies.
Son birkaç haftada Axl ders çalışmaya daha çok odaklanmıştı.
"Axl... is... brilliant."
"Axl akılıdır."
You know what? I'm telling you, Mike, us opening our hearts to the Marines is the reason he got better so fast.
Biliyor musun Mike söylüyorum kalplerimizi Denizcilere açtığımız için Axl çok hızlı iyileşti.
And Axl couldn't wait to share the good news.
Ve Axl iyi haberi paylaşmak için sabırsızlanıyordu.
Wow, that's great, Axl, but I'm kind of busy here.
Axl bu harika ama şu an meşgulüm.
I don't know what to tell you, Axl.
Sana ne söylemeliyim bilmiyorum Axl.
What's going on with you, Axl?
Neyin var Axl?
I get that, Axl.
Anlıyorum Axl.
Mike's advice really hit home for Axl...
Mike'ın tavsiyesi gerçekten Axl'ı etkilemişti.
Oh. Wow, Axl.
Axl.
I'd love to, Axl.
Çok isterim Axl.
Axl, put on some clothes and comb your hair!
Axl kıyafetlerini giy ve saçlarını tara!
( Book thuds ) That's my other son Axl.
Bu da diğer oğlum Axl.
- Axl?
- Axl?
He finds Axl Heck.
ve Axl Heck'i buldu.
Axl, what is going on with you?
Axl sana neler oluyor?
Axl, that's your problem.
Senin sorunun Axl.
Once Axl stopped thinking, he scored two more touchdowns and led his team to the city championship.
Axl'ın düşünmesini bir durdurdu Axl'a iki sayıdan fazlasını yaptırdı ve şehir şampiyonluğunun önderi olmasını sağladı.
Hey, Axl.
Hey, Axl.
So while Axl was enjoying his uncle's stolen furniture, Mike was busy trying to return it.
Axl amcasının çalıntı eşyalarıyla eğlenirken Mike da geri göndermeye çalışıyordu.
Yeah, we're going over to Axl's.
Axl'ın evine gideceğiz.
It's the invitation to Axl's Christmas party.
Axl'ın Noel partisine davetiye.
Well, Axl was certainly prepared for Christmas, and with ten days until my discount kicked in, I was preparing in my own way.
Axl kesinlikle Noel için hazırdı benimde indirimimi almama 10 gün kalmıştı ve kendimce hazırlanıyordum.
Brick was Axl's weird brother.
Brick, Axl'ın tuhaf kardeşiydi.
Axl, there might not be a 40th.
Axl, 40. yılları olmayabilir.
Mom, tell Axl to give me back my book.
Anne, Axl'a kitabımı geri vermesini söyle.
Where's my book, Axl?
Kitabım nerede Axl?
- Axl! - Shh!
- Axl!
Please, Axl, please don't tell me the ending.
Axl lütfen bana sonun söyleme.
Please, Axl.
Lütfen, Axl.
These are my friends, Axl- - my best friends in the world.
Bunlar benim arkadaşlarım Axl. Dünya'daki en iyi arkadaşlarım.
( Axl ) I'm working on something!
Bir şey üzerinde çalışıyorum!
If you'd like to know how the dinner ends, ask Axl.
Yemeğin sona ermesini dilerseniz Axl'dan isteyin.
Who wants light? ( Axl chuckles ) ( Voice breaks ) Axl, it is not funny!
Axl, hiç komik değil!
( Axl and Sue arguing indistinctly ) - He's doing you to a "T."
- Axl'da senin gibi davranıyor.
Axl had Slash.
Axl'in Slash'ı var.
I think he's like Axl Rose.
Bence Axl Rose'a benziyordur.
But Axl had made it through his four years pretty much unscathed... until the first day of the last semester of his senior year.
Ama Axl son sınıfa kadar 4 sene boyunca hiç yara almadan gelmişti. Ta ki son dönemin ilk gününe kadar.
Meanwhile, Axl wasn't the only one with an unwanted guest in his class.
Bu sırada sınıfında konuk istemeyen tek kişi Axl değildi.
Look, Axl, it's no picnic for me being your partner, either.
Axl bak seninle ortak olmak benim için de kolay değil.
Axl, stop screwing around!
Axl, gevelemeyi kes!
- Axl, you cannot wait till the night before!
Son akşama kadar bekleyemezsin!
I know you fancy yourself some kind of rebel, Axl, but sometimes in life, you just have to follow the rules.
Biliyorum kendine bir çeşit isyan fantezisi benimsemişsin. Ama bazen hayatın kurallarına uyman gerekir.
( Axl chuckles ) Looking for this? ( Chair creaks )
Bunu mu arıyorsun?
Axl!
Axl!
N-
Hayır Axl.