Azul traducir turco
93 traducción paralela
Near the plaza was a little café called La Mar Azul next to a movie house.
Şehir meydanında bir sinemanın yanında La Mar Azul adında ufak bir kafe vardı.
Do you remember La Mar Azul?
La Mar Azul'u hatırlıyor musun?
- In la Costa Azul it be more hot.
- Costa Azul daha da sıcak.
¿ Tiene esta camisa en azul?
¿ Tiene esta camisa en azul?
¿ Tiene esta camisa en azul?
¿ Tiene esta camiza em... en azu?
Good morning, Azul.
Günaydın, Azul.
Soon, Azul.
Yakında Azul.
His name is Azul.
Azul'u iste.
He told me the man in black is named Azul.
Bana, siyah giysili adamın Azul olduğunu söyledi.
If his name is Azul, why doesn't he wear blue?
Adamın adı Azul'sa, neden mavi giyinmiyor acaba?
Moco sent his men to find Azul.
Azul için adamlarını yollamış.
Azul always wears black and carries a guitar case.
Azul siyah giyinir ve daima bir gitar kutusu taşırmış.
His men confused you with Azul.
Adamları seni Azul'la karıştırdı.
Viste americana azul y corbata a rayas violetas y doradas.
Üzerinde mavi bir ceket ile... mor ve altın renk çizgileri olan bir kravat var.
She's at the Casa Azul.
Casa Azul'da.
It was a little town called Monte Azul.
Monte Azul adında küçük bir kasabaydı.
The blood still fresh from the explosion at Monte Azul.
Monte Azul'daki patlamanın kanı daha kurumamıştı.
- He was at Monte Azul?
- Monte Azul'da mıydı?
- Not really. It's a matter of record that Hernandez injured his eye in Monte Azul.
Hernandez'in gözünü Monte Azul'da sakatladığı kayıtlarda var.
That's the same day and mighty close to Monte Azul.
Aynı günde olmuş ve Monte Azul'a çok yakın.
Mi vestido azul.
Mavi elbisem.
Es tan azul como el cielo.
Sanki gökyüzü gibi.
Why don't we just think about the.. .. The butterfly, the Mariposa Azul.
- Neden sen, kelebeği düşünmüyorsun
But their favourite disguise is to become Mariposa Azul.
- En sevdiği gizlenme - Mari Posal Sul olmaktır
Like cable channels, Telefé, Azul Televisión,
Televizyon kanalları, mesela Telefé, Azul Televisión,
Azul, Prince of Peacocks.
Azul, Tavus kuşlarının Prensi.
Of course, Prince Azul.
Elbette, Prens Azul.
Azul.
Azul!
Azul, now!
Azul, gel artık!
AZUL : Good.
Güzel.
AZUL : Last one in is a rotten papaya.
Sonda kalan çürük elmadır.
That's your star and Sagi's and mine and Azul's.
Şu senin yıldızın, Sagi'ninki benimki ve Azul'un ki.
And Azul.
Ve Azul.
Okay, okay, Azul, we get it.
Tamam, tamam, Azul, anladık.
Now, Azul, don't get upset.
Tamam, Azul, bozulma.
Azul likes riding in style.
Azul arabayı sevdi.
Sagi, Azul... ( AZUL GOBBLING )
Sagi, Azul...
Prince Azul Vasu Morantha, the fourth.
4. Prens Azul Vasu Morantha.
That's Azul.
Bu Azul.
AZUL : Now this is more like it!
İşte bu daha iyi.
AZUL : Absolutely.
Kesinlikle.
AZUL : Ro should never go to that.
Ro oraya asla gitmemeli.
Azul, your gift makes this a dream come true
"Azul, hediyen bu rüyayı gerçekleştiriyor"
Azul and I found a similar flag washed ashore when you came from the sea.
Azul ve ben sahilde seni bulduğumuz gün bu bayrağın bir benzerini de bulmuştuk.
Azul.
Azul.
Azul!
Azul!
Hold Azul steady.
Azul'u düz tutun.
TALLULAH : I love the dress! AZUL :
"Elbiseyi beğendim" "Saçı beğendim"
And now for a song that won the "RHC Cadena Azul" contest sixty years ago.
Şimdi de altmış sene önce "RHC Cadena Azul" un düzenlediği yarışmayı kazanan parçayı dinleyeceğiz.
And the winners of the Fourth Annual RHC Cadena Azul Amateur Contest are... Couple Number 21!
Ve dördüncü RHC Cadena Azul Amatör Sesler Yarışması'nı kazananlar 21 numaralı çiftimiz oldu!
Meanwhile, in Buenos Aires, they are offering a national commendation to "El Salvador de rojo y azul" if he'd just stand still long enough to receive it.
Bu arada Buenos Aires halkı eğer biraz daha kalsaydın ülkelerinin unvanı olan "El Salvador de rojo y azul" sana vermek istiyorlardı.