Baelor traducir turco
22 traducción paralela
Baelor...
- Balor!
And when I finally saw him on our wedding day in the Sept of Baelor, lean and fierce and black-bearded, it was the happiest moment of my life.
Sonunda düğün günümüzde onu Baelor Septi'nde, filinta gibi ateş saçan, siyah sakallı haliyle gördüğüm an hayatımın en mutlu anıydı.
- They're taking him to the Sept of Baelor.
Ne oluyor? - Onu Baelor Septi'ne götürüyorlar.
Baelor.
Baelor.
Baelor!
Baelor!
Let the High Septon and Baelor the Blessed bear witness to what I say...
Yüce Rahip ve Kutsal Baelor sözlerime şahitlik etsin.
The gods are just... but beloved Baelor taught us... they can also be merciful.
Tanrılar adildir ama sevgili Baelor bize merhametli de olabileceklerini öğretti.
So he had his pyromancer place caches of wildfire all over the city- - beneath the Sept of Baelor and the slums of Flea Bottom.
Bu yüzden de, ateş üstadından, şehrin her yerine çılgınateş gizlemesini istedi. Baelor Septi'nin altına varoş mahallelere evlere, ahırlara, meyhanelere...
"The Lives of Four Kings." Grand Maester Kaeth's history of the reigns of Daeron the Young Dragon, Baelor the Blessed, Aegon the Unworthy, and Daeron the Good.
"Dört Kralın Hayatı." Baş Üstat Kaeth'in Genç Ejder Daeron Kutsanmış Baelor, Değersiz Aegon ve İyi Daeron'un hükümlerini anlatan kitabı.
Baelor the Blessed was holy.
Kutsanmış Baelor kutsaldı.
Baelor built his sept around it.
Baelor, septini bunun üzerine inşa etti.
No, the people who built this place didn't inflict their vanity on those who came after them the way Baelor did with that great gilded monstrosity up there.
Evet, burayı inşa eden insanlar kendilerinden sonra gelecekler için gösteriş yapmak istememiş. Ama Baelor, altın kaplamalı hilkat garibesiyle tam olarak bunu yaptı.
We're shooting a scene here from episode three which is a kind of rundown area, behind the Sept of Baelor.
Üçüncü bölümde gösterilecek bir sahneyi çekiyoruz. Baelor Septi'nin alt kısmındaki kenar mahalledeyiz.
Your Grace, His Holiness the High Septon wishes to speak with you at the Great Sept of Baelor.
Majesteleri, Yüce Rahip hazretleri sizinle Baelor Septi'nde görüşmek istiyor.
After conferring with His Holiness the High Septon, we have determined that Loras Tyrell and Cersei Lannister's trial will be held in the Great Sept of Baelor on the first day of the Festival of the Mother.
Yüce Rahip hazretleriyle müzakere ettikten sonra Loras Tyrell ve Cersei Lannister'ın duruşmalarının Anne Bayramı'nın ilk gününde Yüce Baelor Septi'nde düzenlenmesine karar verdik.
He had caches of wildfire hidden under the Red Keep, the Guildhalls, the Sept of Baelor, all the major thoroughfares.
Kızıl Kale'nin altında çılgınateş zulalamıştı loncalarda, Baelor Septi'nde, tüm büyük caddelerde.
As the Sept of Baelor is no longer an option, perhaps a ceremony in the throne room?
Baelor Septi artık bir seçenek olmadığına göre taht odasında bir tören düzenlenebilir.
All my life, I wanted to see the Red Keep, the Sept of Baelor, the Dragonpit.
Ben hayatım boyunca Kızıl Kale'yi görmek istedim. Baelor Septi'ni, Ejderha Çukuru'nu.
Then when I finally make it, they wouldn't let me within a mile of the Red Keep, the Sept of Baelor's blown to hell, and the Dragonpit is a damn ruin.
Ama nihayet gördüğüm zaman Kızıl Kale'nin yakınına yaklaştırmadılar. Baelor Septi havaya uçtu ve Ejderha Çukuru da virane oldu.
The destruction of the Sept of Baelor was a tragic accident.
Baelor Septi'nin yıkılması çok trajik bir olaydı.
Guess how many windows are in the Great Sept of Baelor.
Yüce Baelor Septi'nde kaç pencere olduğunu tahmin et.
Under the Baelor statue I was in the crowd.
Baelor heykelinin dibinde kalabalığın arasındaydım.