English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ B ] / Bailiff

Bailiff traducir turco

546 traducción paralela
The bailiff comes to the house dressed as a worker so that he will be let in.
İcra memuru, içeri alınsın diye, evlere işçi kılığında geldi.
The bailiff said that people must be left something to sit on.
İcra memuru üzerinde oturulacak bir şey kalmalı dedi.
You will hand the verdict to the bailiff.
Kararı mübaşire verin.
The bailiff's men have been here.
İcra memurları geldi.
- May I have the bailiff serve it at this time?
- Mübaşir celbi kendisine iletebilir mi?
- Bailiff, you will serve the subpoena.
- Mübaşir celbi teslim etsin.
- Yeah, there was a bailiff.
- Evet, mübaşir vardı.
- Well, in the first place... I've talked to the bailiff of the court.
- Şey, her şeyden önce mahkeme mübaşiri ile görüştüm.
Here's an affidavit from the bailiff.
İşte mübaşirin yeminli ifadesi.
We have a notarized affidavit... from the bailiff of Judge Moulton's court... that the judge felt that Wiecek did not receive a fair trial.
Elimizde noter tasdikli yeminli bir ifade var, bu ifade Yargıç Moulton'un mahkemesinin mübaşirinden alındı, bu ifadeye göre Yargıç Wiecek'in adil bir yargılama geçirmediğini düşünüyordu.
What is it? Concetta says the bankers from Catania have brought the bailiff.
Concetta Catanialıların yanınızda olduklarını söylüyor.
He'll carry the judge, jury, the clerk of the court and bailiff and win that heat.
Yargıcı, jüriyi, katibi, mübaşiri taşıyarak bile kazanır.
Was the boat as far as from here to the bailiff?
Kayık buradan görevliye kadar bir mesafede miydi?
Bailiff, will you swear the witness.
Mübaşir tanığa yemin ettirir misin?
The bailiff announces the auction sale of the belongings of Pyotr Leontevich Sobolev resident Podgornaya str. 7
İcra memuru eşyaların açık artırma ile satışını duyurdu, Pyotr Leontevich Sobolev, Podgornaya sokağı No. 7'de oturan.
SANSHO THE BAILIFF
EFENDİ SANSHO
Try Sansho the Bailiff.
Efendi Sansho ile görüş.
- Sansho the Bailiff?
Efendi Sansho mu?
It's better to be loyal to the bailiff and get on his good side.
Efendiye sadık davranarak onun gözüne girmek daha iyi.
We have been sent by the bailiff in search of a runaway!
Bizler kaçağın peşindeki Efendi Sansho'nun adamlarıyız!
Don't send me back to Sansho the Bailiff! Please!
Beni Efendi Sansho'ya geri göndermeyin!
Its bailiff, Sansho, is a difficult adversary.
Oranın kahyası, Efendi Sansho, gerçekten uğraşılması zor biridir.
As their guardian, the bailiff will fight you!
Görevdeki kahya sizinle mücadele eder.
It has been a while, bailiff.
Evet. Kahya, tekrar karşılaştık.
From this moment on, you are no longer the property of Sansho the Bailiff.
Şu andan itibaren hiçbiriniz Efendi Sansho'ya ait değilsiniz.
Ah, this time it smells the bailiff.
Ah, bu defa haciz kokusu alır gibiyim.
It's the bailiff, boss.
Şerif yardımcısı geldi, patron.
[Bailiff] Stand up!
Ayağa kalkın!
Bailiff, summon the jury.
Mübaşir, jüriyi çağır.
In the meanwhile, I order that you be held in custody of the bailiff.
Bu esnada mübaşirin gözetiminde kalacaksınız.
The bailiff had to evict him.
Evden mahkeme kararıyla çıkarılmış.
Or are you the bailiff?
Yoksa icra memuru musun?
I thought he was a bailiff from the court in Brno.
Onu Brno'daki mahkemeden bir icra memuru sandım.
Brtke the bailiff?
İcra memuru mu?
- Do you anyone who needs a bailiff?
- Kahya arayan birini biliyor musun?
- Bailiff, sir.
- Kahyalık, efendim.
- No, a bailiff.
- Ben, kahya arıyorum.
Where's the bailiff?
Kahya nerede?
Where's Bailiff Pennyways?
Kahya Pennyways nerede?
- Where's Bailiff Pennyways?
- Kahya Pennyways nerede?
Go and find the bailiff.
Gidin ve kahyayı bulun.
Before I begin, you ought to know that the bailiff has been dismissed for thieving.
Başlamadan önce, bilmeniz gereken şey kahyayı hırsızlıktan dolayı kovmuş bulunuyorum.
- And I resolve to have no bailiff at all.
- Ve şimdi kahyanın kim olacağını belirleyeceğim.
Bailiff!
Bailiff.
- My name is Taylor! - Bailiff!
- Benim adım Taylor.
Bailiff! Gag the animal!
Hayvanı susturun.
The bailiff summoned him.
Onu bölge temsilcisi davet etmiş.
Yes... the bailiff wants to speak to you.
Binbaşı sizinle konuşmak istiyor.
Come here, mister bailiff!
Buraya gelin, Binbaşı!
It's the bailiff's orders.
Efendinin emri böyle.
Bailiff!
Efendim!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]