Bale traducir turco
1,584 traducción paralela
Well, I think that's premature. We're not even sure if Bale's involved yet.
Bale'in işin içinde olduğundan emin değiliz.
Bale might be part of this, but he's not in control of it. If he were, he would've taunted me with specifics.
Bale bunun bir parçası olabilir ama kontrol onda değil eğer olsaydı, bunu açıkça yüzüme vururdu.
I'll let Bale know the unsub's using his designs.
Bale'in, şüphelinin kimliğini bulmasına müsade edeceğim. Yem.
Yeah, exactly. If Bale wasn't part of it before, he'll sure want to be part of it now.
Eğer Bale daha önce bunun bir parçası değilse bile şimdi kesinlikle dahil olmak istiyordur.
Do you have a riddle for me? I found out Bale has been accessing the Internet by getting around a fire wall that's set up on a prison library computer.
Bale'in firewall'u aşarak kütüphanedeki bilgisayardan internete girdiğini fark ettim.
What are they? These are emails from Bale's account.
Bale'in hesabındaki elektronik postalar.
If Walker got bomb-making tips from Bale, then maybe he got tips on staying clear of the cops. Ha!
Walker Bale'den bomba yapımı taktikleri aldıysa belki polisten kaçmakla ilgili ipuçları da öğrenmiştir.
Gideon. It's me. I just found an email Bale sent Walker 2 days ago.
Bale'in iki hafta önce Walker'a yolladığı bir mail buldum.
I've got one.
Benim bir tane var. Bale.
I was... I was outfoxed by Mr. Bale.
Bay Bale tarafından tuzağa düşürüldüm.
Which do we cut, Bale?
Hangisini kesiyoruz, Bale?
Recovering from the grande jette you just did there.
Az önceki bale hareketinin şokundan kurtulacağım.
And before that, it was her ballet slippers.
Bundan önce de bale giysileri vardı.
12 gallons of water, half a bale of hay.
50 litre su, yarım balya saman.
Perhaps now, in this light, with you in the tutu and the... water playing off your seaweed. Maybe I could love you.
Belki de bu ışıkta, bale kostümünü suda sallanan yosunlarını belki seni sevebilirim.
- Giselle's a ballet.
- Giselle bale gösterisi.
is taking ballet?
oğlum bale dersi mi alıyor?
Guys whose mothers make them go to ballet class.
Annelerinin bale kursuna gönderdikleri adamlar.
It says here we should turn left at a fat chick in a tutu being fed by a midget.
Burada dediğine göre : bir cüce tarafından beslenen bale kostümü giymiş şişman kızdan sola dönmeliymişiz.
Jake is just ballet this and ballet that.
Çünkü Jake bale der, başka bir şey demez.
Come on, it's just a couple of ballet lessons.
- Haydi, sadece bir iki bale dersi.
Ballet?
- Bale mi?
You will never convince him to take ballet.
Onu asla bale öğrenmeye ikna edemezsin.
- You're gonna learn to dance ballet.
Bale yapmayı öğreneceksin. - İddiaya girelim mi?
How much money would I have to give you to take ballet lessons?
Bale dersi alman için sana kaç para vermek zorunda kalırdım?
Kindergarten graduation, first boyfriend, ballet recital
Ana okulu zamanları, ilk erkek arkadaşı, bale kursları.
Why do you get so excited every time you see the ballet?
Her bale seyredişinde neden bu kadar heyecanlanıyorsun?
What is this?
Bu nedir? Eski bir bale senfonisi.
There was a tape playing... "caileag an stoirm"...
Teypte bir bale senfonisi çalıyordu.
She's a choreographer.
Bale direktörü.
Darryl, you in, or does Calvin have ballet class?
Darryl, oynayacak mısın, yoksa Calvin ile bale dersi mi alacaksın?
Ain't worth the price of a bale of hay.
Bir balya samana bile değmez.
I'm a great ballroom dancer.
Ben harika bir bale dansçısıyım.
Ballet is music, dance, poetry...
Bale müzik, dans, şiir demek.
First the flowers... Now the ballet...
Önce çiçek, sonra bale.
Ballet can be so boring...
Bale sıkıcı da olabilir.
Ballet is not boring...
Bale sıkıcı değildir.
We've talked about the damn ballet.
Bale konusunu konuşmuştuk.
I just want him to want to take me to the ballet.
Beni bale gösterisine götürsün istiyorum.
I mean, I'd even be willing to go to the ballet.
Bale'ye gitmeyi hiç bu kadar istememiştim.
Gucci pumps, Prada panties, Fendi body bag.
Gucci bale pabucu, Prada külotu, Fendi uyku tulumu.
I can't be late for my first ballet class.
İlk bale dersime geç kalamam.
I spend my weekends buying tutus.
Hafta sonlarımı kızlarıma bale elbisesi alarak geçiriyorum.
Okay, why are you teaching ballet class?
Peki. Neden küçük çocuklara bale öğretiyorsun?
Okay fine, he gave me some of his moves and I gave him ballet lessons.
Tamam, peki. Bana bazı hareketler gösterdi, ben de ona bale dersleri verdim.
You studied ballet?
Bale mi çalıştın?
Ain't you gonna be late for ballerina class.
Bale dersine geç kalmayacak mısın?
Bale.
Bale, ziyaretçin var.
So this is why he chose to use Bale's design.
Bu yüzden Bale'nin tasarımını kullanıyordu.
I negotiated with Bale.
Bale'le pazarlık ettim.
- Dev...
Bale.