Bank accounts traducir turco
735 traducción paralela
That's better than putting it in bank accounts.
Bankaya yatırmaktan iyi.
Get me the inside on Frazier and Keefer's bank accounts.
Frazier ve Keefer'ın hesaplarını bulun.
Boss, I've found seven bank accounts in Brignon's name.
Amirim, Brignon adına açılmış yedi banka hesabı buldum.
It's even got his Swiss bank accounts.
Burda İsviçre'deki banka hesapları bile yazıyor.
Nothing! You know your father-in-law has frozen all your bank accounts?
Kayınpederinin tüm banka hesaplarını bloke ettiğini biliyor musun?
Are you sure the bank accounts have been unfrozen?
Bir de, banka hesabındaki blokaj kalktı mı? Emin misin?
If I were you, I would examine the bank accounts of these people to see if one of them happened to withdraw £ 100, either on or about the time of Mrs McGinty's death.
Yerinizde olsam Bayan McGinty'nin öldüğü gün ya da öncesinde 100 sterlin çeken olmuş mu diye bu insanların hesaplarını incelettirirdim.
He helps them, and they're never heard from again, and Belzig appropriates their bank accounts.
Yardım ettiği kişilerden bir daha haber alınamıyor... ve Belzig bu kişilerin banka hesaplarını kendi üzerine geçiriyor.
In 1946, the government of Switzerland ordered all numbered bank accounts examined, in order to make certain that no Nazi assets were being concealed in Swiss banks.
1946 yılında, İsviçre Hükümeti'nin talimatı ile Nazi mal varlığının İsviçre bankalarında gizlenmemiş olmasından emin olmak için tüm hesaplar denetlendi.
The insurance and bank accounts were closed after his death.
Sigorta ve banka hesapları ölümünden kısa süre sonra kapatılmış.
In intelligence all evidence is, of necessity, circumstantial, but Cross had bank accounts with considerable assets in Zurich, under the number 30-98-71.
İstihbaratın bütün kanıtları, gereksinimler, tesadüfler Cross'un Zürih'te yüksek miktarda parasının olduğu bir hesabı vardı 30-98-71 numaralı hesapta.
I've checked your bank accounts, you made five monthly cash deposits of $ 1,000 each.
Banka hesaplarınızı kontrol ettim, her defasında 1,000 dolar olmak üzere beş adet aylık nakit yatırmışsınız.
So you check IRS, his bank accounts... any girlfriend he might have on the side.
Maliye kayıtlarını, banka hesaplarını... kız arkadaşlarını araştır. Rutini biliyorsun.
I happen to have a Swiss company... and Swiss bank accounts
Benim İsviçre'de bir şirketim var... ve İsviçre'de banka hesapları
Empty one of your Swiss bank accounts.
İsviçre'deki hesaplarından birini boşaltıver.
Compared to the millions you stack in your Swiss bank accounts I have been paid in pennies.
Eğer İsviçreli banka hesaplarında yığını milyonlarca karşılaştırıldığında Ben birkaç kuruş ödenmiştir.
I don't have time to explain it all to you now, Tanya, but your boss's chief of security is up to his Bahamian bank accounts in industrial espionage.
Fakat patronunun güvenlik şefi Bahamadaki hesaplarını endüstri casusluğu ile dolduruyor.
Now, Hermann Goering has established in Switzerland some anonymous, untraceable bank accounts.
Hermann Goering'in İsviçrede bazı takip edilemeyen banka hesapları olduğu söyleniyor.
There were two bank accounts, two.
İki banka hesabı vardı. İki.
Look, Connie... I'd feel a whole lot better if you'd just keep the house and the bank accounts.
Bak, Connie ev ve bankadaki para sende kalsın.
Bank accounts- -
Banka hesapları...
- You started his bank accounts yet?
- Ona bankada hesap açtınız mı?
So go empty out one of your Swiss bank accounts.
İsviçre'deki hesaplarından birini boşalt.
Promotions, bank accounts, new houses, cars.
Terfi alıyorlar, banka hesapları kabarıyor, yeni evler, arabalar...
Spinning your foreign bank accounts.
Yurt dışı banka hesaplarını besliyorsun.
All the things in that report, the arms and all, and the foreign bank accounts, Mr. Keegan, he never saw the report, but he did know about those things, sir.
Raporda bahsi geçen şeyleri, silah vs.yi, yabancı bankadaki hesapları Çavuş Keegan görmemişti bile ama bunları biliyordu efendim.
Computers don't have Swiss bank accounts, Bob!
Ama bilgisayarların İsviçre hesabı yoktur Bob!
There's a lot of Swiss bank accounts with $ 2 million in them.
Eminim İsviçre bankalarında iki milyonluk bir çok hesap vardır.
No bank accounts, credit cards, no birth certificate.
Banka hesabı, kredi kartı, doğum belgesi yok.
To recover the loan that you'd taken from the bank, we've been ordered to seal all your properties and bank accounts in Bombay and Assam.
Senin, bankadan almış olduğun borcu toparlamak için biz görevlendirildik Bombay ve Assam'da senin bütün mallarına ve banka hesaplarına el kondu.
I got paper from bank accounts from everywhere, but there's no amounts.
Her yerden banka hesaplari var, ama miktar belirtilmemis.
I don't think it bothered her a bit when her father cleaned out the bank accounts and disappeared.
Babasının, banka hesaplarını temizleyip, kaybolmasına bozulduğunu sanmıyorum.
I've prepared copies for you, the location and numbers of my bank accounts, my safety deposit keys, the number for my attorney...
İkinize de birer kopyasını hazırladım. Bunlar banka hesaplarımın yerleri ve numaraları. Bu banka kasasının anahtarları.
An investigation by the Department of Justice has identified several bank accounts, from Luxembourg to the Cayman lslands, used for laundering drug money on an unprecedented scale.
Adalet Bakanlığı'nca yapılan bir araştırma sonucunda, Luxembourg'dan Cayman Adaları'na kadar uyuşturucu gelirleri için kullanılan bir çok banka hesabı açığa çıkarıldı. Eşi ve benzeri görülmemiş bir şey.
Promotions, bank accounts, new houses, cars.
Terfilerle, banka hesaplarıyla, yeni evlerle, arabalarla.
He's the guilty one, the man with the bank accounts.
Banka hesapları olan suçlu biri.
Of money in my bank accounts will be left to my ex-wife, Dominique.
Bankalardaki bütün parayı eski eşim Dominique'e bırakıyorum.
No bank accounts or transactions I can trace.
İzini sürebileceğim ne bir banka hesabı ne bir işlem var.
What about the bank accounts? The guns?
Banka hesaplarından, silahlardan ne haber?
I'm calling her right now and demanding the restoration of my credit card. And my bank accounts.
Şimdi onu arayıp kredi kartlarımı ve banka hesaplarımı bana geri vermesini talep ediyorum.
Rent a hall, buy some dirt-cheap time on cable TV or Fox give a fire-and-brimstone speech, and suck their bank accounts dry.
Toplantı salonu kiralayıp, kablolu TV de ya da Fox'ta bedava zaman alıp günahkarları yok etmekle ilgili konuşma yapıp banka hesaplarını emeceğiz.
She cleared out her bank accounts and she's gone.
- Bize asla ihanet etmeyecektir.
By fighting this war, you'll only fortify the bank accounts... of your political leaders who blindly serve their Jewish masters.
Bu savaşta savaşarak sadece gözü kapalı olarak Yahudi efendilerine hizmet eden politik liderlerinizin banka hesaplarını dolduruyorsunuz.
Including real estate, bank accounts, other assets.
Mülk, banka hesapları ve diğer mevduatlar da dahil.
That firm sets up bank accounts for judges in South America.
Firmanın Güney Amerikada hakimler adına hesapları var.
- You got any undisclosed bank accounts?
- Gizli bir banka hesabınız var mı?
No Swiss bank accounts?
İsviçre bankasında hesabınız yok mu?
And it took some doing at this hour, But we've got a checkup working in every bank for saving accounts.
Bu saatte çok uğraştırdı ama sabah ilk iş bütün banka mevduat hesaplarına bakacağız.
Right up till you cleaned out the accounts at the bank.
Ta ki banka hesabı işine kadar.
Oh, he skims the interest off their accounts... And wires it to a bank in Switzerland.
Şey, hesaplarıyla oynayıp İsviçre'deki hesabına aktarıyor.
Or we could go to the bank... close our accounts and cut them off at the source.
Ya da bankaya gidebiliriz hesabımızı kapatır ve sorunu kaynağından hallederiz.