Banned traducir turco
1,368 traducción paralela
Dad banned me.
Babam bana yasaklamıştı.
You boys will be banned from the competition unless you can all work together.
Beyler, beraber çalışmayı becerene kadar,... yarışmaya katılamayacaksınız.
He's banned from the kitchen.
Mutfağa girmesi yasak.
All public meetings are banned, and that includes your poxy little games.
Tüm toplantı ve gösteriler yasaklandı. Ve buna sizin bu lanet olası küçük oyununuz da dahil!
Oh, and you're banned.
Bu arada sen artık yasaklısın.
She's banned all sodas from the house, so extra -, extra -, extra-large root beer.
O evde tüm sodaları yasakladı, yani en büyük boy bira.
That psycho-graft is banned on every civilised planet.
O Psiko-Nakledici, medeni olan bütün gezegenlerde yasaklandı.
Wolfgang Puck has banned him from his restaurant.
- Sam nerede?
A month ago, they were all banned.
Bir ay önce girişleri yasaklanmış.
I have been banned from my own conference room so that Jan can talk in secret to all the girls.
Türkçesi, Kendi konferans salonumdan yasaklandım. böylece Jan bütün kızlara gizlilikle konuşabilsin.
Banned from the station.
Karakola girmen yasaklandı.
Victor Tyler, you are under arrest for murder, and for obtaining monies by the manufacture and distribution of material banned by the 1967 Obscene Publications Act.
Victor Tyler cinayetten tutuklusun, 1967 müstehcen neşriyat yasası ile yasaklanmış materyalin imali ve dağıtımından para elde etmekten tutuklusun.
The Taliban had banned this sport.
Taliban bu sporu yasakladı
You had banned TV.
Sizde televizyon izlemek yasak değil miydi?
- and banned him from the park.
Lisansını alıp parka girişini yasakladık.
News flash, I happen to be banned for life.
Haberin yok mu? Ömür boyu girmem yasaklandı.
We're aroused when we dare do little erotic things that we've banned from our minds, but which we're still dying to try... like masturbating for a stranger in a hotel room,
Zihinlerimizde bize yasaklanmış fakat denemeyi çok istediğimiz erotik şeyleri yapmaya cesaret ettiğimizde tahrik oluruz. Bir otel odasında, okulda veya sokakta bir yabancı için mastürbasyon yapmak gibi.
McMurphy was banned from Jason's games for fighting.
McMurphy kavga çıkardığı için Jason'ın maçlarına gelmesi yasaklanmış.
Mayor West only banned gay marriage so he could distract from the Dig'Em scandal.
Başkan West sadece gaylerin evliliğini yasakladı, Dig'Em skandalıyla da aklı karıştı.
YOU BANNED ME FROM THE KITCHEN!
- Mutfağa girmemi yasakladınız!
The book would've triggered a revolution in East Africa, been banned by the Vatican, disillusioned the Dalai Lama, and shaped the sexuality of Frode a 12 year old son of a pastry chef - - who would've happened to read...
Kitap, Doğu Afrika'da bir devrimi tetikleyecek Vatikan tarafından yasaklanacak, Dalay Lama'yı hayal kırıklığına uğratacak ve kitabı okuyan, bir pastane aşçısının oğlu olan 12 yaşındaki Frode'un cinselliğine yön verecekti.
Believe me, that is not why they banned his books.
İnan bana, kitaplarını yasaklamalarının nedeni bu değil.
I want this woman banned from the hospital.
Bu kadının hastaneye alınmamasını istiyorum.
No, I'm banned from school property.
Olmaz, okul yönetimi tarafından kovuldum.
My only living relative is my mother. And when my father died last year, she banned me from the funeral.
Yaşayan tek akrabam annem, geçen sene babam vefat ettiğinde, beni cenazeden kovmuştu.
You're banned from BAFTA.
BAFTA'dan kovuldun.
He banned me from transports.
Nakillere gitmemi yasakladı.
And to think it's banned.
Yasaklanmış bir şey olmalı.
Mr. Donaghy is very upset that you banned him from the writers'room.
Bay Donaghy senarist odasını ona yasaklamana üzüldü.
It's banned here, so my assistant smuggles it in from brazil.
Burada yasaklı. Asistanım Brezilya'dan kaçak olarak getirdi.
I told her she was banned.
Gelemeyeceğini söyledim.
Are we gonna be banned from our own building?
Demek istediğim, sırada ne var? Kendi binamızdan da mı kovulacağız?
Abuzer, they've banned everything.
Ya Abuzer, her şeyi yasaklamışlar.
Lorke, play Lorke. - Banned
Lorke'yi çal, Lorke'yi.
- What do you mean, banned?
- Yasak! - Nasıl yasak?
- It's banned, bro. - OK.
Yasaktır abi.
Isn't it banned?
Yasak değil mi?
I've been banned from your house.
Sizin eve girmem yasak.
This one was banned from music television... because you could see my junk through my jumpsuit.
Bu video müzik televizyonunda yasaklandı çünkü... giydiğim şeyde dolayı benim takımlar görünüyor.
It's one of the banned verses of "Columbo."
Bu Kolombo'nun yasaklanan dizelerinden biri.
Hasn't that song been banned?
O şarkı yasaklanmamış mıydı?
Juliet darling, is it true you got banned from the argyle for starting a fire?
Juliet Darling, yangın başlattığınız için Argyle Otelden atıldığınız doğru mu?
Jeff is banned from our house.
Jeff bizim evden yasaklandı.
She's uh - she was pretty upset, and, uh... she's banned you from the house.
O çok sinirlendi, uh... seni bizim evden yasakladı.
- cheryl banned me from your house?
- Cheryl sizin evden yasakladı mı beni?
- You're banned.
- Kaldın öyle.
What do you mean CheryI banned you from the house?
Ne demek Cheryl seni evden yasakladı?
- Yeah, she banned him.
- Evet, bastı kıçına.
Jeff is banned from your house?
Jeff sizin evden yasaklandı ya?
My good friend Colin was actually banned from coming anywhere within a 10-mile radius.
- Etkileyici. - Al bakalım.
Ay, Okay, We're Going. I Can't Believe They Banned Us From "Wicked" For Life.
- Evet, defolun buradan.