Barkeep traducir turco
246 traducción paralela
- Barkeep, bring me an applejack, will ya?
Barmen bana bir içki getirir misin?
You're a good barkeep, Calamity, but you're awful ornery.
İyi bir barmensin Calamity ama tam bir başbelasısın.
A rum, barkeep.
- Bir tane rom alayım.
Barkeep!
Meyhaneci!
Barkeep, where are those two drinks?
- Barmen, iki içki nerede kaldı?
Barkeep, some whiskey down here.
Barmen, viski getir.
Barkeep, may I have two dry martinis, please?
Garson, iki susuz martini alabilir miyim, lütfen?
- Well, the barkeep, Dan, gave me this... saying that it was Edie's.
- Bana bunu veren barmen Dan bunun Edie'ye ait olduğunu söyledi.
Barkeep!
Barmen!
Barkeep, we'll have two base-burners.
Barmen, iki otomatik dolumlu soba alacağız.
Let me have a drink of whiskey, barkeep.
Barmen, bana bir viski ver.
Barkeep, a little more champagne.
Barmen, biraz daha şampanya getir.
Barkeep, give Tex some champagne so that he can toast with us.
Barmen, dostumuza şampanya ver de bizimle kadeh kaldırsın.
- Barkeep, I'd like to talk to Porky.
- Barmen Porky ile konuşmak istiyorum.
Barkeep, a little service, please.
Barmen, servis lütfen.
Smite me again, barkeep!
Barmen, tazele.
Barkeep.
Barmen.
Barkeep, give this man a trough of spritzer.
Barmen, bu adama bir spritzer ver.
I remember ordering a draft barkeep. What, are you outta brew, or is that lobotomy finally taking'hold?
Senden bir fıçı bira istediğimi anımsıyorum barmen.
Hey barkeep.
Hey barmen.
The barkeep's dead!
Barmen ölmüş!
Well, you're a darned good barkeep.
Çok iyi bir barmensin.
Hey, barkeep. A whiskey for the lady and a deck of cards for me.
Hey barmen, bayana bir viski ve bana da bir deste kağıt!
- Barkeep.
- Barmen.
You'll have a guinea barkeep cellmate to keep you company.
Yanında bir arkadaşın olacak.
Barkeep, some cheap domestic beer... for me and my buddy here.
Barmen, ucuz yerel biralardan istiyoruz... arkadaşım ve benim için.
Yo, barkeep.
Barmen!
Hey, barkeep.
Hey, barmen.
Don't call me barkeep. I'm not a barkeep.
Beni barmen olarak çağırma. Ben bir barmen değilim.
Two synthales, barkeep.
İki synthale, barmen.
If there were, I wouldn't talk to some barkeep about it.
Olsaydı bile, onun hakkında bir barmenle konuşmazdım.
Thanks, barkeep.
Teşekkürler, barmen.
Barkeep, another round for all my friends!
Barmen, herkese benden içki.
I'm a barkeep and a coward.
Ben mi? Ben basit bir barmen ve korkağım.
Barkeep, I want a bottle of champagne.
Barmen. bir şişe şampanya istiyorum.
- Barkeep...
- Barmen...
Care for something from the barkeep?
Bardan birşey ister misiniz?
The barkeep spiked my drink...
Barmen içkime kattı...
I'm temping as barkeep.
Ben de barmenlik yapacağım.
Barkeep, another round for the lady, please.
Barmen? - Bayana bir içki daha. Teşekkürler.
Another round, barkeep.
Bir tane daha yuvarla barmen.
Come on, barkeep, just one drink.
Hadi, barmen, sadece bir içki.
Oh, Apostle, you maintain that kind of an attitude... and you and the barkeep won't be the only corpses in the room.
Oh, Havari, bu şekilde davranmaya devam edersen barmenin yanında sana da bir yer ayarlayacağım.
Barkeep, another round... for my sweet team of superfriends.
Barmen, süper kahraman arkadaşlarım için bir bardak bira daha lütfen.
Barkeep, another round for the super- - super-beIIies.
Barmen, bir kadeh daha bir süper... Süper-bellies. Evet, işte.
Barkeep, it's like the damn Sahara over here!
Barmen, burası kahrolası Sahara gibi!
Barkeep, couple of beers here, please.
- İki bira lütfen.
A pack of smokes, please, barkeep.
Bana bir paket sigara ver barmen. Ne güzel bir yer değil mi? - Evet.
Well, what about a barkeep who reads poetry in strange places?
Tuhaf yerlerde şiir okuyan bir barmene ne dersin?
- Barkeep!
- Barmen!
Barkeep.
Yapma lütfen. Barmen.