Barley traducir turco
376 traducción paralela
This is barley and potatos and corn.
Arpa, patates ve mısır var.
Bustin our backs lifting up them barley bags.
Arpa çuvalı taşımaktan belimiz bükülecek.
I had to send the barley wagon without two buckers. What's your name?
Yük arabaları sizin yüzünüzden eksik gönderildi.
I guess it don't take much brains to buck barley bags.
Arpa çuvalı taşımak için öyle kafa istemez.
You guys ever buck any barley? I'll say.
Daha önce hiç arpa kaldırdınız mı?
I thought he was gonna kill you bucking that barley.
Bir ara arpaları kaldırırken öldürecekti seni.
And I ain't so smart, neither - I wouldn't be buckin barley for my 50 and fun.
Bende açıkgöz değilim. Açıkgöz olsam 3 kuruş için arpa kaldırmam.
We just go on as if we were gonna buck barley for the rest of our lives.
Sanki ömür boyu arpa taşıyacakmış gibi devam edeceğiz.
- Take that bit of barley sugar away.
- Kaldır şu bir avuç arpayı.
We'll need some barley, some oats, carrots, of course, and a little salt,
Biraz arpa, yulaf, tabii ki havuç ve biraz tuz lazım.
- Mr and Mrs Barley.
- Bay ve Bayan Barley.
- Any barley tea?
- Arpa çayı var mı?
Let's come back after the barley has ripened
Ekinler hasat edildikten sonra tekrar gelelim.
Bozena was making barley for supper - the Iast supply of barley meticulously rationed for so many days.
Bozena akşam yemeği için arpa pişiriyordu - son yemek. Arpa gün boyu titizlikle hazırlandı.
We sowed those 20 acres with autumn-barley with a new method.
20 dönüm güz arpası ektik. Yeni bir yöntemle.
Hail to thee, maker of barley, feeder of cattle, carrier of ships, greatest of all the gods.
Selam sana, arpaları yaratan, sığırları besleyen, gemileri yüzdüren tanrıların en büyüğü.
The fact is, if you're out of rice, there's always barley.
Aslında pirincin bitmişse, her zaman arpa vardır.
If you're out of barley, there's always millet.
Arpan bitmişse, darı vardır.
Barley!
Barley!
It'll do a mickle of good to the Flowers and the barley.
Çiçeklere ve arpaya çok iyi gelir.
Want sugar in your barley tea?
Çayına şeker ister misin?
And never smell of barley water
Arpa şırası kokmamalısın
Agnes Fitzgerand to Barley : old-fashioned smell.
Agnes Fitzgerand'tan Barley'e : Eski moda kokusu.
- Said the millstone to the barley.
- Demiş değirmen taşı buğdaya.
- I was shifting some barley from the fire.
- Ateşten arpaları kaçırıyordum.
You know, I think I'm gonna make a start getting some early barley into the ground.
Toprağa biraz daha erken arpa ekmeye başlayacağımı biliyorsun sanırım.
All right. old Collins, he's got barley clear to the crick.
Tabii ki. Yaşlı Collins arpaları ayıklamak için nehre götürdü.
No barley cross fingers, sir.
Yalancıktan değil komutanım.
Barley sugar injections ;
Sakinleştirici.
Will passengers please get ready For their barley sugar injections.
Yolcuların aşıya hazırlanmaları rica olunur.
Here, some dried bread and barley for your trip.
İşte al, yol için sana biraz kuru ekmek ve arpa veriyorum.
Just a plain old crop of barley.
Burada sadece arpa ekinleri var.
Next time it'll be the Barley place, and all my work ruined.
Bir dahaki sefere kodesi boylarsın ve bütün emeklerim boşa gider.
Barley was very big last week.
Geçen hafta çok yulaf satıldı.
The horses die because of the barley, and I'll die because of this man. Huh?
Ulan, atın ölümü arpadan olacak benim ölümüm de bu herifin elinden olacak Allah canımı alsın.
Miss Hunter, two Valium and a barley wine for Professor Stewart.
Bayan Hunter, Profesör Stewart'a iki yatıştırıcı ve sert bir bira verin.
Oats, barley, carrots.
Yulaf, arpa, havuç.
You shall also bring him an offering of one-tenth ephah of barley flour.
Ona arpa ununun onda birini sun.
Now bring me some barley water.
Şimdi bana çiçekler için su getir.
I'll sell Gold Cross Field and buy Pusol's to plant barley
Gold Cross Field'e satacağım ve Pusol'unkini satın alacağım Arpayı ekmek...
I'll have the cream of hash and barley soup.
Ben esrar kreması ile koko çorbası alayım.
The five grains are rice, wheat, barley, oats, and rye!
Beş taneli vardır, buğday, arpa, yulaf, çavdar ve arpa!
- Some kind of glass fragments coated with a barley residue.
- Bir çeşit cam parçası arpa kalıntısıyla kaplı.
He also found a barley residue he says resembles the smudge marks on the carpet.
Ayrıca arpa taneciklerinin halıdaki leke izleriyle uyuştuğunu da söylüyor.
Barley?
Arpa mı?
I know exactly how you feel so I brought you a bottle of barley water.
Ne hissettiğini çok iyi biliyorum, o yüzden sana arpa suyu getirdim.
"'... and three of barley for a penny...
"'ve üç ölçek arpa bir dinara...
And for our entrée, Campbell mushroom barley.
Ve "entreé" için Campbell mantar arpası.
" And she wandered as though in a dream through the wavering sea of barley,
" Ve o bir rüyadaymışcasına altın arpa denizinin ortasında dolaşıyor,
There are poppies and a barley field.
Gelincikler ve bir arpa tarlası var.
- A handful of barley is enough for me.
- Az biraz arpa yeter de artar bile.