Baseball traducir turco
6,131 traducción paralela
It saddens me to think that we never got a chance to go fishing together or catch a baseball game or even go watch a movie.
Birlikte balık tutmaya ya da beysbol oyununa asla gitmediğimizi düşünmek beni üzüyor. Hatta sinemaya bile gitmedik.
I stepped on their dumb old baseball cards by accident.
Yanlışlıkla, onların... salak, eski beysbol kartlarına bastım...
How about that baseball owner you know?
Şu senin tanıdığın beyzbol kulübünün sahibine ne durumda?
They don't play baseball in India.
Hindistan'da beyzbol oynanmıyor.
But we think that we can convert a cricket bowler into a baseball pitcher.
Ama bir kriket oyuncusunu bir beyzbol oyuncusuna dönüştürebiliriz.
We find new fans there for American baseball, the financial opportunities are endless.
Orada Amerikan Beyzbolu için yeni taraftarlar buluruz, finansal fırsatlar sonsuz olur.
Mr. Chang, if we can deliver to Major League Baseball its first Indian ballplayer, that's a billion new fans.
Bay Chang, eğer NFL'e ilk Hint beyzbol oyuncusunu getirmeyi başarırsak, bu bir milyar yeni taraftar demek.
We can't find somebody who has never picked up a baseball and teach them how to pitch.
Daha önce hiç beyzbol oynamamış birini bulup, eğitip nasıl atış yapacağını öğretemeyiz.
Half of baseball thinks he's absolutely crazy, but you can't argue with his results.
Beyzbol dünyasının yarısı onun deli olduğunu düşünüyor, ama aldığı sonuçları tartışamazsın.
Cricket and baseball are two completely different throwing motions.
Kriket ve beyzbol tamamen farklı atış düzenine sahiptir.
But if it does work and you take two kids from the middle of India who've never picked up a baseball in their lives and turn them into Major League prospects in one year...
Ama yapabilirsen ve bu iki tane beyzbol topuna dokunmamış çocuğu Hindistan'ın ortasından bulup, getirip Profesyonel Lig oyunucusu yapmayı başarırsan.
I love baseball.
Beyzbolu çok seviyorum.
JB sir, I don't play baseball.
JB efendim, ben beyzbol oynamıyorum.
But I teach baseball in New Mumbai.
Ama New Mumbai'de beyzbol öğretiyorum.
Ask me any question about the game of baseball, I will tell you. Ask me.
Bana beyzbolla ilgili herhangi birşey sorun hemen anlatayım.Sorun lütfen.
But do you think in a country like India, where we're obsessed with cricket, do you really think American baseball will catch on?
Ama sence Hindistan gibi bir ülke, bizim gibi krikete takıntılı bir ülke, sence Amerikan beyzbolu tutacak mı?
JB sir, the Major League Baseball scout Mr. Ray has arrived.
JB efendim, Profesyonel Lig gözlemcisi Bay Ray geldi.
Take me to a hotel and don't wake me up again until somebody's throwing a baseball, you got that?
Beni bir otele götür birisi beyzbol topunu atana kadar beni uyandırma, anladın mı?
No one over here can throw a baseball.
Burada kimse beyzbol topunu fırlatamıyor.
What's this got to do with throwing a baseball?
Bunun beyzbol topunu fırlatmakla ne alakası var?
He's won $ 100,000 US, a trip to America, and a tryout with a Major League Baseball team!
Yüz bin dolar kazandı, ve Birleşik Devletler seyahati ve NFL'de bir takımla denemelere katılma hakkı!
No, I love baseball.
Hayır, ben beyzbol seviyorum.
How's the baseball going?
Beyzbol nasıl gidiyor?
So, come on, how's the baseball going?
Hadi, beyzbol nasıl gidiyor?
Baseball is very hard.
Beyzbol çok zor.
He wants to coach baseball.
Beyzbol koçluğu yapmak istiyor.
You want me to call ESPN and Sports Illustrated and half the world's media and 24-some-odd baseball clubs and go,
Yani ESPN ve Sports Illustrated'i ve dünya medyasının yarısını ve 24 tane kulübü arayıp,
Uh, believe it or not, 10 months ago, these two guys had never even heard of baseball, much less picked one up and tried to throw it.
İster inanın ister inanmayın, 10 ay kadar önce, 1485 01 : 31 : 31,440 - - 01 : 31 : 34,359 bu iki genç beyzbolu hiç duymamıştı, bir topu alıp fırlatmamışlardı.
But this is Major League Baseball.
Ama bu Profesyonel Beyzbol Ligi.
Well, then maybe it is impossible. Maybe you're right, but, then again, so was going to India and pulling two kids out of the sticks and turning them into baseball players.
Pekala, belki imkansızdır belki haklısındır, ama, tekrar Hindistan'a gidersin, ve iki çocuğu ellerinde sopalarıyla çekip buraya getirirsin ve onları beyzbol oyuncusu yaparsın.
If it doesn't work, it will ruin our relationship with Major League Baseball and the scouts.
Eğer işe yaramazsa, bu bizim profesyonel lig ve gözlemcilerle olan ilişkilerimize zarar verir.
Don't you know anything about baseball?
Beyzbol hakkında hiçbir şey bilmiyor musun?
But baseball shouldn't be just about business, okay?
Ama beyzbol sadece işten ibaret olmamalı, tamam mı?
All my life I wanted to be a baseball player.
Hayatım boyunca bir beyzbol oyuncusu olmak istedim.
You, Rinku, you, Dinesh, you are baseball players now.
Sen Rinku, sen Dinesh, şu an beyzbol oyuncularısınız.
Real baseball players.
Gerçek beyzbol oyuncuları.
It's Little League baseball, Oly.
Küçükler Ligi beyzbolu bu Oly.
Baseball game is on and my summer has officially begun.
Beyzbol başlayınca benim yazım da resmen başlamış oldu.
Yeah, you know. The only reason I'm taking this class is so I can get my GPA up, so I can play baseball at Arizona State. so -
Aslında bu dersi almamın tek nedeni, ortalamamı yükseltip Arizona Eyalet Üniversitesi'nde beyzbol oynamak.
Used a baseball bat.
Beyzbol sopası falan.
He bounced once, twice... and then off the end of the board in a blind cannonball... down into old karma with Adrian Prussia... who had not only shot at him once... but threatened him with a Carl Yastrzemski Special baseball bat. All this leaving Doc to wonder :
Bir kere karşılaştı ikinci kere de ve oyunun sonunda Adrian Prussia ile girdikleri bu karmanın kör kurşununda ki bu adam onu daha önce bir kere vurmakla kalmamış bir Carl Yastrzemski beyzbol sopasıyla da tehdit etmiş biri olarak tüm bunlar Doc'ın kafasında bir soruyu canlandırıyordu :
[Louis] 1937, baseball MVP?
1937, beyzbolda en değerli oyuncu?
Since you could wrap your chubby little fingers around a baseball.
Küçük şişko parmaklarını bir beysbol topuna sarabildiğinden ber.
Eric wouldn't know a baseball if you threw it at him and it hit him in the head.
Eric'e beysbol topu atsan ve kafasina çarpsa ne oldugunu anlamaz.
He was a really good baseball player.
Çok iyi bir beysbolcuydu.
It's a baseball term but it also means touching your boob.
Bu bir beyzbol terimi ama aynı zamanda memeni tuttum demek oluyor.
They have the winningest Little League baseball record in the country.
En çok kazanan Küçükler Beyzbol Ligi rekoru bizim şehrimize aittir.
- You're the baseball player.
- Beyzbol oyuncususun.
I want to find the baseball bat inside the tree nut.
"Ağaç yemişinde beyzbol sopasını bulmak istiyorum"
Hey, Jacob, you play baseball. Right?
Jacob, sen beyzbol oynuyordun, değil mi?
The intense storm that set off the twisters dropped golf ball to baseball-sized hail.
Birçok hortum yaratan şiddetli fırtına bulutları golf topu büyüklüğünde dolu yağmasına sebep oldu.