Bats traducir turco
1,604 traducción paralela
These bats are aggressive.
Bu yarasalar saldırgan.
The fact that we have killer vampire bats on campus?
Kampüste katil vampir yarasalar olması mı?
They look like vampire bats, but they sure don't act like them.
Vampir yarasaya benziyor ama öyle davranmıyorlar.
In South America, they've seen far more incidents of bats coming into populated areas due to things like deforestation.
Güney Amerika'da orman kesimi yüzünden yarasaların insan yerleşimlerine gitmesi çok sıktır.
What's unusual about these bats is that the bite marks are inconsistent with what we know about the species.
Bu yarasaların garipliği, ısırıklar, tür hakkında bildiklerimizle bağdaşmıyor.
Bats, and vampire bats in particular, have gotten a bad rap over the years.
Yarasalar, özellikle vampir yarasalar yıllar boyunca kötü nam salmış.
If people our age can go to war we can certainly help you capture some stupid vampire bats.
Yaşıtlarımız savaşıyorsa biz de vampir yarasa yakalamaya yardım edebiliriz.
These bats appear to have an extra set of fangs.
Bu yarasaların fazladan dişi var.
They're not your everyday vampire bats, that's for sure.
Sıradan vampir yarasa olmadıkları belli.
You had them break the curfew just to capture these bats?
Yarasa yakalamak için yasağı ihlal ettirdiniz.
So where are the bats you captured with your good old-fashioned common sense?
Peki sizin sağduyuyla yakaladığınız yarasalar nerede?
Okay, this is what we know about the bats at this time.
Şu anda yarasalar hakkında bildiklerimiz :
Vampire bats.
Vampir yarasalar.
You see, typically, vampire bats have four fangs :
Tipik vampir yarasaların dört sivri dişi vardır :
But these bats have eight fangs which apparently enables them to tear skin apart and suck significantly more blood.
Ama bu yarasaların dört sivri dişi var. Bunlar sayesinde deriyi kopartabiliyor ve çok daha fazla kan emebiliyorlar.
- We're confiscating these bats, ma'am.
- Bu yarasalara el koyuyoruz.
Sheriff, these bats are a menace to the general population.
Şerif, bu yarasalar kamuya zarar teşkil ediyor.
And I have some friends in Washington who would see great value in my keeping my bats for my research.
Washington'daki bazı dostlarım araştırmam için yarasaları alıkoymamda ısrar edebilirler.
We'll only take half your bats, professor.
Yarasaların yalnızca yarısını alacağız hocam.
Because these bats are anything but typical.
Çünkü bu yarasalar hiç tipik değil.
Obviously attacked by these vampire bats.
Vampir yarasaların saldırdığı belli.
They weren't long for the world even if the bats hadn't got to them.
Yarasalar öldürmese bile ömürleri kısaymış.
And the bats are feeding on the deer.
Yarasalar da geyiklerden besleniyor.
- These bats are trippy, man.
- Bu yarasalar çok kopuk abi.
My students and I ran tests on the bats that we still have in captivity.
Elimizdeki yarasalar üzerinde öğrencilerimle deneyler yapıyoruz.
- So our theory is that the deer drink the contaminated water, the bats feed off the deer causing a mutation in the bats.
- Teorimiz şu : Geyikler kirli su içiyor. Yarasalar geyiklerden besleniyor.
- That the bats have no taste in music.
- Yarasalar müzikten hiç anlamıyor.
Bats guide themselves by sonar, right?
Yarasalar ses dalgalarıyla ilerler ya?
- If the bats are attracted to music -
- Yarasalar müziğe geliyorsa...
It goes to reason all the bats would be attracted to it as well.
Bütün yarasaları çekmesi mantıklı.
We've gotta figure out how to get the bats into harm's way before they kill anybody else.
Başkası ölmeden yarasaları saf dışı bırakmanın bir yolunu bulmalıyız.
Even if we could torch the thing, some bats would get away.
Ateşe versek bile bazı yarasalar kaçabilir.
Bats love that.
Yarasalar bayılır.
If this is gonna be loud enough, we gotta call the bats out of the lairs.
Çok gürültülü olacak, tüm yarasaları inlerinden çağırmalıyız.
Well, darn him.
Şey, yerin dibine batsın.
Could it be bats?
Yarasaya alerjisi olabilir mi?
- How could it be bats? - I don't know.
- Yarasa yüzünden nasıl olsun?
We moved in and the bats that were living there moved out.
Biz yeni eve taşındık ; yeni evdeki yarasalar da başka bir yere taşındı.
Probably what they used to weigh her down in the lake.
Muhtemelen, ceset göle batsın diye ağırlık bağlamışlar.
I didn't find any bats.
Ben hiç beyzbol sopası bulmadım.
You should be asking how come this guy with the bats may be allowed to go around robbing people for the last month.
Eli sopalı bu adamın son bir ay boyunca insanları nasıl soyabiliyor olduğunu sorguluyor olmalıydınız.
So she got out, despite there being bats in the belfry?
Deli olmasına rağmen çıktı yani?
Bats are blunt, aren't they?
Sopalar serttir değil mi?
Until you and all of Quahog start to clean up your act, like when Ozzy Osbourne stopped biting heads off bats.
Siz ve bütün Quahog yaptığı pisliği temizleyemeye başlayana kadar, Ozzy Osbourne'un sopa yemeyi bıraktığı gibi.
I've got your bats.
Twickham hediyeleri.
It's not like the time you guaranteed the tourists a mosquito-free summer and then released hundreds of bats all over town.
Bu, turistlere sineksiz bir yaz sözü verip kasabaya yüzlerce yarasa salman gibi değil.
Just bats.
Yarasalar.
There were bats.
Yarasalar vardı.
Wooden bats are made out of either maple or ash.
Ağaç sopalar, ya akça ağaçtan yapılır ya da dişbudaktan
I thought Goths had bats for pets or vice-versa.
Got tarzını benimseyenlerin yarasa beslediğini sanırdım. Ya da tam tersini.
Bats?
Yarasa mı?