Batter traducir turco
726 traducción paralela
Now, there's the first batter.
Şimdi ilk vurucu geliyor.
You see, it's a strike as long as he puts it over the plate between the batter's shoulders and his knees.
Kale alanının üstüne, vurucunun omuzlarıyla dizleri arasına attığı sürece bu vurucu için ıskadır.
If the batter were really smart, he'd stoop down and fool the pitcher.
Vurucu akıllı olsa, eğilerek atıcıyı şaşırtabilir.
Don't forget to put a pinch of salt in that pancake batter.
- Krep hamuruna bir tutam tuz atmayı unutma. - Tamam.
Hope the batter on this chicken is to your liking.
Bu tavuğu senin için pişirdim. Umarım beğenirsin.
The tyrant has not batter'd at their peace?
Zorba rahatlarını kaçırmadı mı?
You, creative frying pan... in which the shapeless, raw batter, you... are transformed by creative miracle... into irresistible pancake.
Siz, yaratıcı bir tavasınız... yoğrulmamış bir hamuru, o da sizsiniz... yaratıcı mucize ile büyüleyici bir krep... haline getiriyorsunuz.
Desmond steps out of the batter's box.
Desmond batter box etrafını turluyor.
- Batter his brains out. Batter his brains out.
- Beyinlerini dağıt, işlerini bitir.
Batter his brains out.
Beyinlerini dağıt.
You know, the batter is my...
Biliyor musun, vurucu benim...
I have to set the batter for the morning.
Sabah için hamur hazırlayacağım.
Sometimes I could batter her...
Bazen onu hırpalamak istiyorum.
I could sure use a snack of six or seven of those hen's egg and maybe a side order of bacon, and is that flapjack batter?
Şu tavuğun yumurtalarından altı veya yedi tanesini atıştırabilirim ve biraz da jambon, börek mi yapıyorsun?
I'd like to go over to the Batter Up game.
Ben Batter Up oynamak istiyorum.
Your son went over to the Batter Up game.
Oğlun Batter Up oynamaya gitti.
Did you let the crepe batter rest?
Krep hamurunu dinlenmeye bıraktın mı?
It's bits of salted fish, grated olives, spices, and onion batter.
Tuzlu balık, rendelenmiş zeytin, baharat ve soğanlı hamur.
The batter, number nine, Bill Mazeroski, second base.
Vuruşu yapacak oyuncu, dokuz numara, Bill Mazeroski, ikinci kale.
I haven't seen you really angry since the day I dropped my cigar in your pancake batter.
Kek hamurunun içerisine puromu düşürdüğümden beri sinirlendiğini görmemiştim.
I constantly batter myself over the head for being so unhappy.
Bu kadar mutsuz olduğum için sürekli kendimi hırpalıyorum.
What happens when you've mixed the batter? Do you dice the ham with the coriander? No, no, you put them in separately
Bulamacı hazırlayınca eti kişnişle küp küp mü doğruyoruz?
That's cake batter, not limestone.
Kireçtaşı değil, sanki pasta hamuru.
Can I stir the batter?
Hamuru ben karıştırabilir miyim?
Yes, dear, you can stir the batter.
Evet canım, hamuru karıştırabilirsin.
And the batter was standing like this.
Vurucu böyle duruyordu.
He's the next batter!
Vuruculuk sırası onda!
But I am a superior driver and I will batter you into submission if need be!
Ama üstün bir sürücüyümdür. Gerekirse sana ite ite de boyun eğdiririm!
You'll never batter this down and you'll never have lgrayne!
Bu duvarı asla yıkamayacaksın... ve İgrayne'e asla sahip olamayacaksın!
Now, I got the batter's box marked off back there at exactly 50 feet, six inches.
Vurucu noktasının mesafesi kadar ölçtüm orayı. Tam olarak 15 metre 40 cm.
Don't you throw the ball at the batter?
Topu, topa vuran oyuncuya atmıyor musun?
With your nerves in tatters as the cockleshell shatters And the hammers batter down your door You better run run, run, run
Sinirlerin paçavraya dönüp, kabuğun parçalandığında ve balyozlar, kapını dağıttığında iyi olur kaçsan!
The batter hits to the opposite field so the fielder's play is to home plate. Sorry.
Vurucu, diğer alana doğru vurur böylece saha oyuncusunu merkeze gitmelidir.
I'm gonna "salt" and batter you there, boy.
Orada elini sıcak sudan soğuk suya sokturtmam.
- Batter up.
- Vurucu hazır.
Batter up!
Vurucu hazır!
Heavy rain continues to batter the tristate area.
Şiddetli yağmur, üç gündür üç eyalet bölgesini kasıp kavuruyor.
Come on, batter, hit the ball.
Hadi vurucu, topa vur.
All right, batter.
Pekala, vurucu yerine.
I knocked a batter down.
Vuruş yapan oyuncuyu serdim.
There's another thing to make baseball a lot faster, if the pitcher hits the batter with the ball, batter's out.
Beysbola hız katacak bir şey daha var. Eğer atıcının topu vurucuya çarparsa vurucu oyun dışı kalsın.
On the rail, Batter is Red is in the lead.
Piste Paris Red liderliğini sürdüyor.
And now it's Batter is Red and Chocaholic.
Ve şimdi Paris Red ve Chocaholic.
As they enter the wire, it's Batter is Red... Hey, hey, look at him. Hey, all right, all right.
Paris Red ve Chocaholic başbaşa gidiyorlar.
- Hey, batter, batter Swing, batter
- Haydi, raketci, raketci. Vur, raketci...
Next batter!
Sıradaki vurucu!
That fence. - Okay, here we go. - No batter.
Başlıyoruz!
- No batter!
- Vuramaz!
- Batter, batter, batter!
- Vur, vur, vur!
OK, no batter, no batter.
Pekala, vuramaz, vuramaz.
Gives you a chance to get chummy, to keep her happy at your side... while we batter old Papa.
Biz babasını hırpalarken sen onunla biraz daha yakınlaşır yanında gayet mutlu bir şekilde tutarsın.