Be proud traducir turco
5,474 traducción paralela
- I would be proud to be a pan of your medical team.
- Medikal takımınızın bir parçası olmaktan gurur duyarım.
So I should be proud of you?
Yani seninle gurur mu dumalıyım?
I wanna give it something it can be proud of.
Gurur duyabileceği bir şey vermek istiyorum.
You should be proud.
Gurur duymalısın.
Nope, never gave him any reason to be proud of me.
Hayır, ona benimle gururlanması için hiçbir sebep vermedim.
And I know that my family would be proud of me.
Ve ailemin de benimle gurur duyacağını da.
You should be proud.
Kendinle gurur duymalısın.
We are lucky men, that can be proud of our women.
- Harika. Erkek olduğumuz için şanslıyız. Kadınlarla sevişmek harika!
Your mom, especially, must be proud.
Özellikle annen çok gurur duymuş olmalı.
Becca, this is not something to be proud of, okay?
Becca, bu, gurur duyulacak bir şey değil tamam mı?
We would be proud to have them as guests for lunch.
Biz öğle yemeği için misafir olarak onları gurur duyardı,
Be proud, kid.
Kendinle gurur duy çocuğum.
Some significant others would be proud of that.
Herkesin yapımda olan bir filmi var anasını satayım.
Your family must be proud of you.
Ailen seninle gurur duyuyor olmalı.
Must be proud of yourself.
Kendinle gurur duyuyor olmalı.
Be proud.
Gururlan.
Be proud of your achievement.
Başarınızla gurur duyun.
You should be proud... oh.
Gurur duymalısın... ah.
You should be proud of her.
Onunla gurur duymalısın.
He must be proud of you, enlisting.
Seninle gurur duyuyor olamalı. Gönüllü yazıldım.
Even Bishop would be proud.
Bishop bile seninle gurur duyardı.
It looks wonderful. I couldn't be more proud of you.
Müthiş görünüyor, sizinle daha fazla gurur duyamazdım.
- Your father must be so proud!
- Baban gurur duyuyor olmalı!
- Uh, Mrs. Chopra, you must be so proud to have such a caring, compassionate son.
- Uh, Mrs. Chopra, gurur duyuyor olmalısnz böyle duyarlı merhametli bir oğlunuz olduğu için
I'll be so proud of you.
Seninle çok gurur duyarım.
Number One, Number Two, be good. Make me proud.
Bir Numara, iki Numara uslu olup beni gururlandırın.
I'm sure he'd be real proud you made Ranger.
Korucu olduğun için seninle gerçekten gurur duyardı.
You must be proud.
Gurur duyuyor olmalısın.
I'm sure your wife and children would be very proud.
Karın ve çocukların seninle gurur duyardı.
And I'm very proud... to be your teacher.
Ve sizlerle gurur duyuyorum..... öğretmeniniz olduğum için.
I may not often say, but I am proud to be your father.
Bunu pek söylememiş olabilirim ama baban olmaktan gurur duyuyorum.
Many of your fathers are down there and you should be proud that they defended Denmark to the last drop of blood.
Danimarka'yı savundukları için onlarla gurur duymalısınız.
You make us proud to be Danish.
Bizleri Danimarkalı olduğumuzdan dolayı onurlandırdın.
And he'd be so proud of you.
Görseydi seninle gurur duyardı.
Matt would just be so proud of all the work you guys are doing.
- Süper! - Harika. Bu inanılmaz.
You must be very proud.
Çok gurur duyuyor olmalısınız.
I hope he'd be very proud.
Gurur duyardı diye ümit ediyorum.
I know my father would be very proud of that figure.
Bu rakamdan babamın çok gurur duyacağını biliyorum.
I am so proud you've grown up to be a truly good man.
Büyüyüp böyle düzgün bir adam olduğun için de çok gururluyum.
You should be very proud of this achievement.
Bu başarınızdan dolayı gurur duyuyor olmalısınız.
I suppose I should be proud.
Gurur duymalıyım sanırım.
I'm so proud of you'cause you had the balls... or the vagina or whatever... to become who you really wanted to be.
Sarah, şişman hatun. Şaka mı yapıyorsun? Şu elemana bak.
He would be so very proud of you.
- Yaşasaydı seninle gurur duyardı.
We may be Americans, Lord Loxley, but Selfridges is a British store and its very proud to play its part.
Biz Amerikalı olabiliriz Lord Loxley ama Selfridges ingiliz bir mağaza. - Ve üzerine düşeni yapmaktan çok memnun.
Hm. You must be very proud.
Çok gururlu olmalısınız.
Your parents must be very proud.
Ebeveynleriniz çok mutlu olmalı.
You must be so proud of her.
Onunla çok gurur duyuyor olmalısın.
Mom and dad must be so proud of you.
Annem ve babam seninle gurur duyuyor olmalı.
I am proud to be born in a state which has such an MLA.
Böyle bir milletvekili olan bir devlette doğmuş olmaktan gurur duyuyorum.
You can be very proud of your daughter.
Kızınızla gurur duyabilirsiniz.
"In 1984, I was proud and privileged to be a party to the greatest struggle on Earth."
"1984'te dünyanın en büyük mücadelesinin bir parçası olacak kadar onurlu ve ayrıcalıklıydım."