Beat him traducir turco
3,463 traducción paralela
We tried to beat him, boss. Did you beat him like that?
biz onu yenmek için calıştık patron böyle dövülerek mi?
This western thing pisses you off I will beat him for you
Bu batı şeyi seni kızdırıyorsa, onu senin için yeneceğim.
I bullied him into going out on the street and they beat him up with a rock.
Sokağa çıksın diye gaz verip durdum ama inince de dayak yedi.
Finally, to win, I'd have to beat him across the finish line at the end of my jurisdiction on the far side of the Vincent Thomas Bridge.
Son olarak, kazanmak için, Vincent Thomas Köprüsünün uzak tarafındaki yetki alanımdaki finiş çizgisinde onu yenmek zorundaydım.
This first set of pictures is what Rusty looked like when he came home the night you beat him.
Bu fotoğraflar, onu dövdüğün akşam Rusty eve geldikten sonra çekilenler.
You beat him and see. I will cut your water pipeline.
Ona bi dokun o zaman sen görürsün, senin su borunu keserdim.
That scoundrel, I'd like to tie him up and burn him... beat him and dance on him.
Alçak herif, onu bağlayıp yakmak istiyorum onu dövüp dans edeceğim.
I'll beat him to pulp, I swear.
Yemin ederim, onu döveceğim.
But I couldn't beat him at anything.
Ama hiç birşeyde ona karşı rakip olamadım.
Can you get back your bike if you beat him?
Onu döversen bisikletini geri alabilir misin?
One of the recruits failed to complete his first kill mission, so Wade beat him to death with his bare hands.
Acemilerinden biri ilk infaz görevinde başarısız oldu. Wade onu ölene kadar elleriyle dövdü.
I was gonna beat him!
Onu yenmeliydim!
Looked like someone beat him with a hammer.
- Biri onu çekiçle dövmüş gibi görünüyor.
Wow! We beat him!
Onu yendik!
Beat him!
Vur ona!
If I beat him, he will lose his mind.
Onu yenersem aklını kaçırır.
How she would beat him senseless...
Nasıl acımasızca onu dövdüğünü.
We can't beat him without using our wolf slaves.
Köle kurtlarımızı kullanmadan onu yenemeyiz.
Although we're legally bound by attorney-client privilege, we know how Mr. Edelstein works and we know how to beat him.
Her ne kadar avukat-müvekkil gizliliğine yasal olarak bağlı olsak da,... Bay Edelstein'in nasıl çalıştığını ve onu nasıl alt edeceğimizi biliyoruz.
I want to beat him up, that Z!
Z'in canına okumam lazım benim!
Some of the guys out of the group took his food, beat him up.
Gruptaki bazı çocuklar yiyeceği alıp onu dövdü.
Did they beat him?
Onu dövdüler mi?
Some piece of crap spit at me, soon as he knew I could beat him.
Pisliğin teki üstüme tükürdü. Anında gününü gösterdim.
You want me to beat him up or something?
Onu dövmemi falan ister misin?
Just imagine how embarrassing it'll be if you don't beat him.
Eğer onu yenemezsen ne kadar utanç verici olabileceğini düşün.
Go on, Zezé, beat him up!
Hadi, Zezé, patakla bakalım şunu!
When the Overtons beat him up, that was a message.
Overtons onu dövdüğünde bu bir mesajdı.
I told you to take him downstairs, not beat him up!
Onu aşağıya götürmeni istedim yumruklamanı değil!
The old man took on a few of them, but they beat him.
İhtiyar birkaçına baş gelmiş ama onu dövmüşler.
I beat him!
Onu yendim!
I beat him up until he told me.
Bana söyleyinceye kadar dövdüm onu.
And when some kid called me "bear," I beat the living crap out of him.
Ve biri bana "ayı" dediğinde, onun ağzını yüzünü dağıtırdım.
In the next half an hour, we can beat that plane to New York. When the guy there approaches her and takes possession of the diamonds, we snatch him for smuggling.
Adam Mary'ye elmasları almak için yaklaştığında onu kaçakçılıktan enseleriz.
He beat up the principal's son, so they had him expelled, and then lied about it.
Okul müdürünün oğlunu dövmüş. Onlar da okuldan atıp bir yalan uydurmuşlar.
Jax gave him a going-away beat-down.
Jax de ona güle güle dayağı attı.
He says that Vega beat the confession out of him.
Vega'nın itirafı dayakla aldığını söylüyor.
His wife left him, and somebody hit his car. But still, I mean, having your credit card declined is not enough of a trigger to go and nearly beat a woman to death.
Ama yine de kredi kartının reddedilmesi bir kadını öldüresiye dövmek için yeterli bir sebep değil.
Mm-hmm. Did my dad beat a confession out of him or not?
Babam itirafı alabilmek için onu dövdü mü, dövmedi mi?
You don't know about me, if I beat, for the effect you better ask him.
Benim kim olduğumu bilmiyorsun, Sana vurursam, daha iyi sorarsın.
Looks as if a few people beat the hell out of him with an ax or a pipe.
Birkaç kişi balta ya da boru gibi bir şeyle adamın canına okumuş.
Maybe somebody got back at him after a bad beat.
Belki de birisi yenilginin intikamını aldı.
- I think you got him beat.
- Bence yenersin sen onu.
You let him beat you up, take your gun- - you planned the whole thing.
Seni dövmesine, silahını almasına izin verdin. Her şeyi planlamıştın.
So you thought you would beat the information out of him?
Yani onu benzeterek bilgi alacağını mı düşündün?
If I questioned him he'd beat me... Recently, he started going out with a girl who had the same name as me.
Beni dövmeye başladığı zaman benimle aynı adı taşıyan bir kızla görüşüyordu.
Look, I gave him the drugs, told him what I knew and beat it.
Bakın, ona uyuşturucuyu verdim, bildiklerimi anlattım ve ayrıldım.
And as far as I know, his brother didn't beat up my father and throw him in jail.
Ve bildiğim kadarıyla, kardeşi babamı dövüp, hapse tıkmamıştı. Bunu artı hanesine ekleyebiliriz.
She's always telling him, "you're better than the others. You can beat them."
Annesi ona sürekli "Diğerlerinden daha iyisin, onları yenebilirsin." diyor.
Oh, my God- - You want him to get the crap beat out of him?
- Çocuk dayak mı yesin istiyorsun?
Listen, sorry I gotta tell you this, but, uh, Hank got the hell beat out of him last night.
Bunu söylemek gerçekten çok üzücü ama dün akşam Hank'i fena benzetmişler.
Not great. They beat the crap out of him.
Fena dövmüşler.
beat him up 29
himself 154
himura 39
him again 23
him too 56
him and me 36
him or me 60
him who 26
beat it 695
beat me 47
himself 154
himura 39
him again 23
him too 56
him and me 36
him or me 60
him who 26
beat it 695
beat me 47