Before you go any further traducir turco
106 traducción paralela
Before you go any further...
- Siz devam etmeden önce...
Before you go any further, old boy, do consider the inconvenience.
Ama daha ileri gitmeden önce sonuçlarını düşün.
Before you go any further with this, how did he get in through the street door?
Daha fazla devam etmeden, sokak kapısından nasıl girdi peki?
Mr Wallace, before you go any further, I must tell you.
Bay Wallace, daha ileri gitmeden şunu söylemem lazım.
Before you go any further, I should tell you, you're not alone.
Daha da ileri gitmeden odada yalnız olmadığınızı söylemeliyim.
Before you go any further, I should tell you you're not alone.
Daha da ileri gitmeden odada yalnız olmadığınızı söylemeliyim.
Before you go any further,
Bir saniye bekle.
Before you go any further,
Gitmeden önce...
Before you go any further, let's be honest.
Daha ileri gitmeden önce, dürüst olalım.
Before you go any further, you better decide if you want your dessert before or after the main course.
Ama tatlıyı önce mi istersin sonra mı istersin? Buna karar vermek zorundasın.
Now, Sandy, before you go any further, I'd like to say something :
Daha ileri gitmeden önce bir şey söylemek istiyorum, Sandy :
Megan, before you go any further best have a look at that.
Megan, daha ileri gitmeden şuna bir baksan iyi olacak.
Look, Detective, before you go any further there's something you need to know about my ex-wife.
Bakın, dedektif, devam etmeden önce eski karım hakkında bilmeniz gereken birşey var.
- Before you go any further...
- Daha fazla ileri gitmeden...
You should know that much before you go any further with making her part of the family.
Onu ailenin bir parçası hâline getirmeden önce o kadarını bilmelisin diye düşündüm.
Before you go any further... let me assure you that I do not give grades that are not earned.
Daha ileri gitmeden söyleyeyim Bayan Gilmore. Ben hak edilmeyen notlar vermem.
Before you go any further, let me remind you things were very chaotic back then.
Daha ileri gitmeden sizi uyarayım ; o günlerde işler çok karışıktı.
- Now, before you go any further, I want you to think seriously about what you're saying.
- Şimdi, daha fazla ilerlemeden ne söylediğini ciddi olarak düşünmeni istiyorum.
Before you go any further, let me show you what kind of loyalty they have, okay?
Daha ileri gitmeden önce, sana ne çeşit bir saygı gösterdiklerini göstermeme izin ver tamam mı?
Before you go any further, I have to ask, are you religious yourself?
Daha fazla ilerlemeden sormalıyım, dindar mısınızdır?
Let's put things straight before we go any further. I'll tell you this, starting now you're tying in to hard work.
Söylemek istediğim,... şu andan itibaren işimiz daha ağır olacak.
Doctor, before we go any further, I must insist that you and Miss Kelly allow me to introduce you to a friend...
Doktor, konuşmaya devam etmeden önce sizi ve Bayan Kelly'yi bir arkadaşımla tanıştırmama...
Before we go any further I must tell you I'm prepared to give you a chance to escape your thoroughly well-deserved end on the condition that you yourself return the prisoner of Zenda to me alive.
Başlamadan önce Zenda mahkumunu kendi ellerinizle, canlı olarak geri getirmeniz şartıyla, hakettiğiniz sondan kurtulma şansı vermeye hazır olduğumu söylemeliyim.
So before we go any further, I suggest that you get me there.
Bu yüzden de sözü fazla uzatmadan beni oraya ulaştırmanızı öneririm size.
Frank, before we go any further, there's something I have to tell you.
Frank, devam etmeden önce sana söylemem gereken bir şey var.
Before we go any further, there's something I have to tell you.
Daha ileri gitmeden önce sana söylemek istediğim bir şey var.
Before we go any further, there's something important you should know.
Daha ileri gitmeden, bilmen gereken önemli bir şey var.
Before we go any further, may I ask you a favour?
Konuşmaya devam etmeden önce sizden bir iyilik isteyebilir miyim?
[Laughing] Of course, uh, before we go any further, uh, there is one thing I think you should see.
Elbette, daha ileri gitmeden sanırım görmen gereken bir şey var.
... but before I go any further, I'd like to introduce you all to my heart, Cheryl.
.. daha ileri gitmeden, sizleri sevgilim Cheryl'le tanıştırmak istiyorum.
Go home, before you get involved any further.
Buna daha fazla bulaşmadan evine git.
I'm only telling you this because I care about you and I think you should know before we go any further.
Bunu söylüyorum, çünkü seni önemsiyorum ve daha ileri gitmeden bilmen gerekiyor.
Before we go any further, I need you three to promise me somethin'.
Daha ileri gitmeden önce, üçünüzün bana bir söz vermesi gerekiyor.
Now, before we go any further, have you got any ID?
Konuya girmeden sorayım.
Before we go any further, I'd just like to point out how disturbing it is that you equate eating a block of cheese with some sort of bachelor paradise.
Daha fazla konuşmadan önce, peynir kalıplarını yemenin bekarlık rüyasına eş tutmanın ne kadar rahatsız edici olduğunu belirtmek istiyorum.
You should get a lawyer's advice before we go any further.
Başka bir şey demeden, bir avukata danışmalısın.
Before we go any further, I just wanna know, what's the story with you and Elektra?
Daha ileri gitmeden önce, birşeyi bilmek isterim, Elektra ile senin arandaki hikaye ne?
Before we go any further I gotta warn you about something.
Daha ileri gitmeden önce bir konuda seni uyarmam gerek.
Before we go any further, I want to assure you since we'll be fighting side by side.... What the demon said before- -
Angel, daha fazla uzaklaşmadan seni temin ederim ki seninle aynı tarafta savaştığımızdan beri şu iblisin söylediklerinden önce...
Before we go any further Warren... I want to go over some of the expenses with you.
Daha ileriye gitmeden Warren bazı masrafları konuşmak istiyorum.
Before you get any further with this guy... ... you're paralyzed to go further with....
Şu adamla ilişkin fazla ilerlemeden ki ilerlemekten korkuyorsun...
I think I need to tell you all something... before we go any further.
Daha ileri gitmeden, size her şeyi anlatmalıyım.
Andrew, before we go any further, I think there's something you need to know about me.
Andrew, daha ileri gitmeden, benim hakkımda bilmen gereken bazı şeyler var.
Before we go any further, um, the injections you gave me for my chicken pox scars... do I have extractions from your buttocks in my face?
- Başka bir şey söylemeden önce su çiçeği lekelerim için bana yaptığın iğneler. Yüzümde kalçandan çıkan bir şey var mı?
Before we go any further, I gotta ask you a question.
Daha ileri gitmeden bir şey soracağım.
Before you embarrass me any further, please go...
Beni utandırmadan lütfen buradan git.
And before I go any further, we must thank you for revealing a weak point.
Ve daha ileri gitmeden önce, sana teşekkür etmemiz gerek, bir zayıf noktayı açığa çıkardığın için.
Before we go any further, I would like you all to know this, President Zia did not kill Bhutto.
Sözlerime devam etmeden önce, hepinizin şunu bilmesini isterim ki Butto'yu Başkan Ziya'ül Hak öldürmemiştir.
Hey, hey, listen, before we go any further could we just talk about what happened with your father, because that was, you know...
Hey, içeriye girmeden biraz baban ile aramda geçenleri konuşalım mı? Bilirsin işte...
But before we go any further, you've got to know what happened.
Buna geri döneceğiz. Ama devam etmeden önce neler olduğunu bilmeniz gerek.
Let me remind you of my position at this company and then all of yours before I say, this doesn't go any further
Bu şirketteki pozisyonumu ve sizlerin pozisyonunuzu hatırlatırım. Söyleyeceklerim aramızda kalacak.