English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ B ] / Biddy

Biddy traducir turco

109 traducción paralela
Not a shrew like yours, Delorme, nor a righteous biddy like Mrs. Maquet, but a woman.
Ne sizinki gibi cadaloz, Delorme ne de doğrucu bir geveze kadın olan Bayan Maquet gibi.
The occasion was marked for me, not so much by the passing of Mrs. Joe, as by the arrival of Biddy.
Bu olay Bayan Joe'nun ölüp gitmesinden çok... Biddy'nin gelmesi olarak aklıma kazındı.
Biddy, I want you to help me.
Biddy, bana yardım etmeni istiyorum.
- Biddy.
Biddy.
- Biddy, I want to be a gentleman.
Bir beyefendi olmak istiyorum.
Biddy, I have a particular reason for wanting to be a gentleman.
Biddy, beyefendi olmak istememin özel bir nedeni var.
Biddy!
Biddy.
- Bye, Biddy.
- Hoşça kal Biddy.
No more, dear Mr. Pip. From your ever obliged and affectionate servant, Biddy.
Hepsi bu kadar sevgili Pip... seni her zaman gözeten, sevgi dolu hizmetkârın...
Biddy, you have the best husband in the world.
Biddy. Dünyadaki en iyi kocaya sahipsin.
I don't think I shall, Biddy.
Sanmıyorum Biddy. Şimdilik değil.
But that poor dream, Biddy, has all gone by.
Ama bu imkânsız rüya çok geride kaldı Biddy.
No, but I should've hit the old biddy who set off the alarm.
Hayır, ama alarmı çalıştıran o kart tavuğu vurmam gerekirdi.
My friend, the reporter... he said that you'd be a frustrated old biddy... who'd read the textbooks and never written a line.
Muhabir arkadaşım, sizin... ders kitapları okuyan, tek satır bile yazmayan... hayata küsmüş bir kocakarı olacağınızı söylemişti.
- Crafty little old biddy.
- Kurnaz kocakarı. - Hadi.
Well, go back and see if the old biddy's there, huh?
O zaman git bak bakalım kocakarı orada mı?
All day long, I'd biddy biddy bum
Her Allah'ın günü, yan gelip yatsam
If I were a biddy biddy rich
Olsaydım ben de zengin biri
If I were a biddy biddy rich
Olsaydım bende zengin biri
The conversation was mature, the Red Biddy flowed down the odd throats, and the good fellowship of the open road prevailed.
Sohbet, çok olgundu. Red Biddy boğazımızdan geçerken ve güzel bir dostluk ortamı etrafı sardı.
Is it hard to ride on him with this tiddy biddy things?
Şu zamazingolarla ona binmek güç.
What do you think, Biddy?
Ne düşünüyorsun, Biddy?
Biddy!
Biddy!
Oh, Biddy, I've just got to finish this page
- Biddy, şu sayfayı bitirmek üzereyim.
No normal man lives in a little biddy hole like that.
Normal bir insan böyle bir tavuk kümesinde yaşamaz.
Ann Landers is a boring old biddy.
- Ann Landers sıkıcı kocakarının teki.
I ´ m an old biddy myself.
Artık çok yaşlandım.
I thought you were some old biddy... not some gorgeous soon-to-be-trillionaire.
Seni yaşlı biri sanmıştım. Trilyoner bir fıstık olabileceğini bilemezdim.
This-this is not like snatching some little old biddy out of traffic.
Bu bir oyun değil. İşler yolunda gitmeyebilir.
That old biddy?
O bunak mı?
Biddy Ramsey gave me this before she passed on.
Tavuk Ramsey geçmeden önce bana bunu vermişti.
You behaved like an old biddy!
Yaşlı bir kadın gibi davrandın!
The crazy old biddy... hiding herself away like some hermit!
Kocakarı... bir keşiş gibi herkesten uzak yaşıyor!
- Biddy, biddy, biddy.
- Biddy, biddy, biddy.
- Come on, You old biddy. play your card.
Hadi bunak şey kağıt atacaksın.
Blah-biddy, bloo-blah blah-blah-biddy, bloo-blah
Blah biddy blo-blah, blah blah biddy blo-blah
- Right before Christmas. So it's true. Biddy and I couldn't believe it when we heard that.
Bitty ile ben bunu duyunca kulaklarımıza inanamadık.
- I'll have Biddy give Em a call.
- Bitty'ye söylerim. Emily'yi arar. Söyle bakalım.
I think she did have a man for a time squiring her around to her biddy affairs.
- Rickles hariç tabi. - Galiba bir süre bir adamla birlikte oldu. Ona davetlerde eşlik ederdi.
"Hey, dude, check out that hot biddy at the bar" fantastic.
"Hey, bardaki seksi kadına bak" anlamındaki harika değil.
Dr. Hook has a very special... relationship with a... an old biddy psychic malingerer named Druse.
Dr. Hook'un, Druse adında yaşlı psişik... güçlere sahip olan... bir kadınla dostluğu var.
Isn't that the old biddy that was at Gossington Hall?
Gossington Hall'da gördügümüz yasli tavuk degil mi bu?
- Over here, biddy bidster.
- Buradayım Bitty Bitster. - Hoşça kal.
She's just trying to tear down a legend... like those... The biddy's postmodern. legend tearer downers.
Bir efsaneyi parçalamaya çalışıyor hani şu efsane yıkıcılar gibi.
But just'cause she biddy-slapped you doesn't mean you have to quit.
Ama kocakarının tokadını yemen pes etmeni gerektirmiyor.
Don't talk to me like a stupid biddy.
Benimle aptal bir bunakmışım gibi konuşma.
- Some old biddy's given Luke an alien gizmo.
Yaşlı kadınlardan biri, Luke'a ne işe yaradığını bilmediğimiz bir alet vermiş.
Yeah, the garrulous old biddy.
- Evet, geveze kocakarı.
Red Biddy.
- Red Biddy mi?
IT WASN'T YOUR FAULT. OH, GOD, THAT OLD BIDDY WHO WRESTLED ME FOR THIS THING,
Tanrım, kart karı şunun için resmen benimle güreşti.
Biddy?
Biddy?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]