Books traducir turco
17,472 traducción paralela
She said she was moving to Las Vegas. I gave her the books.
Las Vegas'a taşınacağını söylemişti ben de ona kitapları verdim.
I assume this is off the books.
Kitaba aykırı bir iş olacağını varsayıyorum.
What books?
Yemişim kitabı.
Jesus, he's runnin'off the books.
Tanrım, kayıt dışı iş yapıyor.
- Yeah, no shit it's off the books.
- Evet, kayıt dışı olduğu kesin.
See, Joey asked me to go back over Dolly's books, which I do, and I come up with this number.
Joey bir gün Dollys'in muhasebe defterlerini incelememi istedi. Dediğini yaptım, karşıma bir rakam çıktı.
I'm afraid I was named for the Veronica in the comic books.
Korkarım ismim çizgi roman kahramanı Veronica'dan esinlenerek konulmuş.
You are technically still on their books, but they can handle the mop up on the case from here.
Teknik olarak hala orada görevli gözüküyorsunuz. Ama davanın bundan sonrasını halledebilirlermiş.
And I knew the minute I read "Star Trek" books, that was the character I most wanted to emulate with my career.
Uzay Yolu kitaplarını okuduğum an bunun kariyerimde örnek almak istediğim karakter olduğunu biliyordum.
He would often take portraits of me and Julie, and some of those ended up in the poetry books he published.
Sık sık benim ve Julie'nin portre fotoğraflarımızı çekerdi ve bunları, yayınladığı şiir kitaplarına da koymuştu.
About 2,000 books written about it, and no one knows for sure what happened.
Konu hakkında yaklaşık 2000 kitap yazıldı ve ne olduğunu tam olarak bilen yok.
You lend them your cool stuff, like comic books and trading cards.
Çizgi romanlarını ve kartlarını verirsin.
I hope that we're not going to hear a lot more comments, unworthy, unjustified comments about fantasy stories picked out of books and law cases after we've heard from this panel.
Hakedilmeyen, ayarsız açıklamalar, kitaplardan alınmış fantezi hikayeleri, ve bu panelden çıkan dava konularını.
And the COO... he lugs the books like a schoolboy with a crush.
Sorumlu yönetici dediğin de, aşık okul çocuğu gibi kitapları taşır.
There's no reason to even have these books.
Bu dosyaları taşımamızın hiçbir anlamı yok.
Throw those books aside.
Şunları bir yere at gitsin.
No, take those books, go back to the office, and I'll see you after.
Hayır, dosyaları al, ofise götür sonra görüşürüz.
♪ Shaolin gave me the name "Book" I became a raging bull ♪
Shaolin bana taktı isim "Books" Ben oldum kızgın boğa
I'm calling you "Books" from now on, man.
Bundan sonra sana "Books" diyeceğim, dostum.
Whoo. Look at him go, Books.
Onun akışına bak, Kitap.
Books is gonna rhyme.
Books kafiye yapar.
You tender-hearted, Books.
Yumuşak kalplisin, Books.
- Right, Books?
- Değil mi, Books?
- "Books"?
- "Books" mu?
♪ Books commands the speech ♪
Konuşma sırası Books'ta
No candy, no comic books, no wedding ring.
Şeker yok, çizgi roman yok, nişan yüzüğü yok.
Whoa, hey, let's exchange books.
Bekle. Defterlerimizi takas edelim.
You're the guy who's read more books than all of our friends combined.
FRANCISCO CRUZ BRONX SOSYAL MERKEZİ Herkesten çok kitap okudun sen.
And Books is trying to tap that, and she ain't giving it up.
Books onu düzmeye çalışıyor ama o kaltak yapmaz.
Y'all see Books before me... y'all tell him I need his ass for a mission.
Benden önce Books'u görürseniz söyleyin, bir görevde bana yardımı gerek.
Thank Books.
Books'un sayesinde.
MC Books and DJ Shaolin Fantastic are on their way to being kings.
MC Books ve DJ Shaolin Fantastic kral olma yolunda ilerliyorlar.
♪ But liked how I rhymed And named me Books ♪
Kafiye yeteneğimi sevdi Bana Books dedi
Yeah, I'm trusting you, Books.
Evet, sana güveniyorum, Books.
Books, come here.
Books, gel buraya.
- Books, please get that record.
- Books, o plağı al lütfen.
Instead you sent two dozen books and zero desks.
Onun yerine iki düzine kitap ve sıfır okul sırası yolladın.
Hey, yo, y'all know where Books at?
Books nerede, bilen var mı?
- ♪ Get Down Brothers ♪ - ♪ Yo, yo, MC Books in the building ♪
- Get Down Kardeşler - MC Books huzurlarınızda
- ♪ Books ♪ - ♪ Ra-Ra ♪
- Books - Ra-Ra
All curled up, you look like a princess in them picture books.
Hepsi bukle bukle olacak. Kitaplardaki prensesler gibi.
I stayed up all night reading Sick Lit books, and now I'm pretty sure I have five different kinds of cancer.
Bütün gece Mariz Edebiyatı kitapları okudum ve eminim beş farklı kansere yakalanmışımdır. Sen mi?
I'm not sure if you're aware, but Charles is getting the coveted Oprah Award at the Women in Literature Luncheon for his charity, Books Into Buildings.
Farkında mısın bilmiyorum ama ama Charles, Kitaplardan Yapıtlara bağışı için Kadınların Edebiyat Yemeği Oprah Ödülleri'nde isteniyor.
No, they use recycled pulp from unsold books to build schools for girls in Nigeria.
Hayır, Nijerya'daki kızlara okul yapmak için satılmamış kitaplardan kağıt hamuru yapıyorlar.
Just be sure to include one of our books.
Kitaplarımızdan birini söylediğine emin ol yeter.
It's funny ; books are such a big part of my work life.
Komiktir ki, kitaplar iş hayatımın büyük bir kısmı.
Um, I... I did read comic books at the dinner table, which he hated.
Yemek masasındayken çizgi roman okurdum ki nefret ederdi.
We really need to get a lunch on the books.
Kitap üzerine bir yemeğe çıkmalıyız.
Do you know my last book signing was at Powell's Books? Oh, no way.
Son yaptigim imza günümün Powell's Books'ta oldugunu biliyor muydun?
Fred'll be right down. You know, Nan and I are just packing up some books and paints for a park day!
Nancy ve ben de yanimiza birkaç kitap ve boya alip parka gidiyoruz.
I'll catch up later. Boss man's got to go over the books. Okay.
Patronun kontrol etmesi gereken defterler var.