Bootstrap traducir turco
28 traducción paralela
Actually, he was hired under "Project Bootstrap."
Aslında "Kalifiye Olmayan Eleman İstihdamı Projesi" kapsamında işe alınmıştı.
Even if you can prove Jamie was the one who took Emily to those facilities, you can't bootstrap aggravated child abuse to her conduct without a more definitive causal link.
Emily'yi o hastanelere götürenin Jamie olduğunu ispatlasanız bile daha kesin bir bağlantı kurmadan çocuk tacizini ona yıkamazsınız.
Leapfrog, bootstrap myself to a whole chain.
Kendime bir zincir kuracağım.
Pick up Vincent, I'II bootstrap a warrant.
Siz Vincent'ı alın, ben mahkeme emrini çıkartırım.
- Bootstrap!
- Çizmebağı!
Everyone else just called him "Bootstrap".
Herkes ona "Çizmebağı" derdi.
Bootstrap?
Çizmebağı mı?
That is the child of Bootstrap Bill Turner.
Bu, Çizmebağı Bill Turner'ın oğlu.
It was you who sent Bootstrap to the depths!
Çizmebağı'nı denizin dibine sen yolladın!
My father was Bootstrap Bill Turner.
Babam Çizmebağı Bill Turner'dı.
It's the spitting image of old Bootstrap Bill come back to haunt us.
Çizmebağı Bill'in birebir kopyası bizi lanetlemeye gelmiş.
Old Bootstrap Bill, we knew him.
İhtiyar Çizmebağı Bill, onu tanırdık.
Never sat well with Bootstrap, what we did to Jack Sparrow, the mutiny and all. Never sat well with Bootstrap, what we did to Jack Sparrow, the mutiny and all.
Jack Sparrow'a yaptıklarımız, isyan falan Çizmebağı'nın hoşuna gitmemişti.
So what the captain did, he strapped a cannon to Bootstrap's bootstraps.
Kaptan, Çizmebağı'nın çizme bağına bir gülle bağladı.
Bootstrap's bootstraps!
Çizmebağı'nın çizme bağı!
Well, impossible, yes, if you apply the bootstrap paradox, but not if you include five-dimensional super gravity...
Kendini-Yükleme Paradoksunu uygularsan imkansız. Ama eğer beş-boyutlu süperçekim kuvvetini dahil etmezsen, bilemiyorum!
Bootstrap.
Bootstrap.
Bootstrap Bill, you're a liar and you will spend an eternity on this ship!
Bootstrap Bill, sen bir yalancısın ve bu gemide sonsuza dek kalacaksın!
Bootstrap?
Bot Kayışı?
Bootstrap.
Bot Kayışı.
So Don, this isn't a buy, strip and flip, we're offering a simple bootstrap deal, LBO or HLT, with a combination of syndicated loan and high-yield bonds, or a mezzanine arrangement, with floating instruments pegged to the London Interbank Offered Rate.
Şimdi Don, bu bir "al-hisseleri sat-bırak" işi olmayacak, bizim önerimiz.. basit bir hazırlık anlaşması, LBO ya da HLT, ortak kredi ve yüksek verimli bonolarla beraber tabi ; ya da Londra Merkez Bankası'nın faiz oranlarına sabitlenmiş menkul kıymetlerle bir ara anlaşma..
As you know, I'm on the board of the Bootstrap Council.
Bildiğin üzere Bootstrap Divan Kurulu'nun başındayım.
Mr. Powell, Amy Webb of the Bootstrap Council.
Powell Bey. Ben Amy Webb, Divan Kurulu'ndan.
No, this is called "The Bootstrap Paradox".
Hayır, buna Ayakkabı Bağı Paradoksu deniyor.
It was a way bootstrap consciousness.
Bilinç için bir önyükleme gibiydi.
See, Arnold built a version of their cognition in which the hosts heard their programming as an inner monologue, as a way to bootstrap consciousness.
O zamanlar Arnold, bu iç monoloğun ev sahiplerinin sesi gibi çıkması ümidiyle kendi programlamalarını duydukları bu bilişin bir örneğini yaptı.