English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ B ] / Brains

Brains traducir turco

7,349 traducción paralela
High-quality brains at a fraction of what you're currently paying.
Kaliteli beyin elde edecek ve bu kadar ödemek zorunda kalmayacaksın.
Our brains are connected by the neuro-link. - You'll get used to it.
- Beyinlerimiz nörobağ aracılığıyla birbirine bağlandı.
He's ready to blow Zaman's brains all over the wall.
Zaman'ın beynini patlatmaya hazır.
I am not some bumpkin from the country, with hay in my brains!
Ben beyni saman dolu bir köylü değilim!
First person through this door brains everywhere.
Bu kapıdan geçen ilk insanın beyni her yere dağılacak.
He didn't sound like he was the brains of the operation, anyway.
Operasyonun başı gibi durmuyor zaten.
You are the brains of the night shift.
Gece nöbetinin beyinlerisiniz.
You're the brains of the outfit.
Ekibin beyni sensin.
I've got the brains you need to keep all your pistons firing.
-... sana devam emen için beyinler getireceğim.
I don't wanna eat, nay, drink rotten brains.
Çürümüş beyinleri yemek, daha doğrusu içmek istemiyorum.
Simon Cutler's rotten brains go down in history as the worst.
- Simon Cutler'in çürük beyni şimdiye dek yediğim en kötü beyindi.
Or can we send Cole back to Leland Goines to interrogate him before he blows his brains out?
- Cole'u Leland Goines'in yanına gönderebiliriz. Adamın beynini patlatmadan önce sorguya çeker.
Death to Israel! " and then he blew his brains out.
İsrail'e ölüm! " dedi ve beynini patlattı.
All brawn, no brains.
Sade kas gücü, beyin yok.
Now i work at the morgue for access to brains, But brain eating has side effects.
Beyinlere ulaşmak için morgda çalışıyorum ama onları yemenin yan etkisi var.
Vegans can pull it off with tofu, So why can't i do it with brains?
Vejetaryenler bunu tofu peyniriyle halledebiliyorsa neden ben de beyinlerle yapmayayım?
Rockwell's the brains of the team.
Rockwell takımın beyni.
You got any brains behind that hockey mask?
Bu hokey maskesinin arkasında beynin var mı?
The serum must be administered directly to your brains, and I have just the creatures to perform the task.
Serumun doğrudan beyninize yönetilmesi gerekir ve bu görevi gerçekleştirmek için sadece yaratıklar var.
With my mind control serum coursing through their brains, resistance is futile.
Benim zihin kontrol serumum akıyor beyinlerinde, sözlerine direnmeleri boşuna.
It's kind of hard to go on with half your brains in the chandelier.
Hayata devam etmek zor olurdu Beyninin yarısı avizedeyken.
For all the advantages zombie-ism gives him, Nothing is worth an eternity of eating brains. Trust me.
Zombi olmak her ne kadar yarar sağlıyorsa da hiçbir şey sonsuza kadar beyin yemek zorunda kalmakla bir olamaz.
This job was sucking my brains out through the air vent.
Bu seferki havalandırmadan beynim çekiliyormuş gibiydi.
That man almost blew his brains out, which I genuinely thought was the right thing to do.
Adam az kalsın beynini uçuracaktı ben de gerçekten doğru olanın bu olduğunu sanmıştım.
But my point is fascism didn't die when Hitler blew his brains out.
Benim dediğim nokta Hitler beynini uçurduğunda faşizm ölmedi.
You're referring to the work that ruined the brains of five different people?
5 kişinin beynini mahveden şeyden mi bahsediyorsunuz?
Brains count for more than muscles.
Kas gücünden ziyade beyin gücü önem arz ediyor.
- If she's got brains, definitely not.
Eğer aklı varsa, kesinlikle dönmez.
Brains, beauty, got it all.
Zeka, güzellik, hepsi var.
who could harvest people's powers through their brains.
İnsanların güçlerini beyinleri üzerinden kaldırabilirdi.
Is that why she blew her brains out?
Bu yüzden mi kafasını patlattı?
♪ Who has the brains to break her chains ♪
# Kimin var ki aklı, kıracak kadar zincirlerini #
What you're shy on is brains. And your game is done.
Aklına sokayım senin oyun bitmiştir.
Or I'll let you do whatever you want to me, then I tell Maria, and she blows her brains out and sends you back to hell.
Bana ne istersen yapabilirsin, Ve sonra Maria'ya, beynini patlatır ve seni cehenneme geri yollar.
I still think I got some of his brains in my ear.
Hâlâ kulağımda beyninin parçaları var galiba.
Anything you wanna say before I blow your brains out?
Beynini patlatmadan önce söyleyeceğin bir şey var mı?
And he blew out his brains at 60.
Ve 60'ında kendi beynini patlatmış.
Turns out my would-be soul mate survives on the brains of murdered teenagers.
Meğerse o da gerçek aşkım çocukların... -... beyinlerini yiyerek hayatta kalıyormuş.
Blaine murders teenagers and delivers their brains to zombies.
- Blaine çocukları öldürüp beyinlerini zombilere satıyormuş.
He has to know where those brains come from.
- O beyinlerin nereden geldiğini öğrenmesi gerek.
The brains I eat, they come from funeral homes.
Yediklerim cenaze evinden geliyor benim.
And that's where he says he gets his brains.
- Oradan buluyormuş.
And you told me you got your own brains.
Sen de beyinleri kendin bulduğunu söylemiştin.
I had a bite of your eggs and brains on my way out and I had a vision.
Senin kahvaltılık yumurtandan beyni yedim ve yoldayken bir imge gördüm.
When Blaine made me a zombie, he told me he'd get me the brains I needed to live.
- Blaine beni zombi yaptığında yaşamam için gereken beyinleri getireceğini söylemişti.
There's me and this guy who I don't recognize who eats the brains of murdered homeless kids.
Sadece evsiz ergenlerin beyinlerini yiyen tanıyamadığım bir adamla ben varım.
He's still convinced that the Candyman is harvesting human brains.
- Hâlâ Şekerci'nin insanların beynini topladığına olan inancı tam.
I'm guessing you were the only participant digesting the brains of a highly-decorated soldier.
Muhtemelen yetenekli bir... -... nişancının beynini yiyen bir sen vardın.
Brains?
Beyni mi?
I don't need brains.
Bana kafa gücü lâzım değil. Bana kas gücü lâzım, bana...
" Brains :
- Beyinler, nihai sınır?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]