Brayker traducir turco
29 traducción paralela
Well, well, well. Mr. Brayker.
Vay, vay, vay, Bay Brayker.
This Brayker fella's getting more interesting.
Şu Brayker olayı daha da ilginçleşiyor.
According to the computer, Frank Brayker died over five years ago.
Bilgisayara göre, Frank Brayker beş yıl önce ölmüş.
Bob, escort Mr. Brayker, or whatever his name is, out to the car.
Bob, bay Brayker'a, yada adı her neyse, arabaya kadar eşlik eder misin.
Give me the key, Brayker.
Bana anahtarı ver, Brayker.
Brayker, what the hell are those things?
Brayker, o lanet olası şeyler de ne?
- She just appeared. - Brayker, what are you doing?
Şimdi kendisi geldi.
- Come on... Animals aren't immune.
Brayker, ne yapıyorsun?
The cat. Brayker, my cat is not possessed by some demon from hell.
Brayker, kedimim ruhu cehennemden gelen bir şeytan tarafından ele geçirilmedi.
No one's going anywhere till Mr. Brayker says so. Hey, fuck him!
- Bay Brayker söyleyene kadar hiç kimse hiç bir yere gitmiyor.
I got you, girl. Come on, Brayker.
Tuttum seni kızım.
You're the one, Brayker.
Sen seçilmişsin, Brayker.
I guess I owe you an apology, Brayker.
Galiba sana bir özür borçluyum, Brayker.
Brayker isn't gonna get you out of here, okay?
Brayker seni buradan dışarı çıkartamayacak, tamam mı?
Brayker can't even get himself out.
Brayker kendini bile dışarı çıkartamayacak.
You take the kid with you. Tell Brayker to get his ass and the key up here now!
Brayker'a kendisini ve anahtarı buraya getirmesini söyle!
Be sure and kill Brayker.
Brayker'ı öldürdüğünden emin ol.
Come on, Brayker, move your ass.
Hadi, Brayker, kıpırdat kıçını.
- Brayker, I'm so sorry.
Brayker, çok üzgünüm. Üzülme.
Brayker, I can't do this.
Brayker, bunu yapamam.
Give me your hand.
Elini ver. Yapamam, Brayker.
- I can't, Brayker. - He's still down there.
Hala aşağıda.
I was right about Brayker.
Brayker konusunda haklıydım.
Brayker didn't have time to tell you everything.
Brayker'ın sana her şeyi anlatmak için zamanı yoktu.
Hey, Brayker.
Hey, Brayker.
Brayker!
Brayker!
Brayker?
Brayker?