Breed traducir turco
2,061 traducción paralela
You know, theoretically, I could use the molecular genetic material to create a whole new breed of crinoid.
Biliyorsun, teorik olarak, moleküler genetiği kullanarak bu türü yeniden yaratabilirim.
So you're a kind of half-breed?
Öyleyse melez sayılırsınız?
To the detriment of the breed, in my opinion.
Bana göre, yetişmenin bir sonucu.
She's a half breed - part white, part brown - crazier than both.
O yarı kırma, yarı beyaz yarı esmer ve hepsinden daha kaçık olan biridir.
We're something of a vanishing breed out here.
Burada nesli tükenen bir tür gibiyiz.
I'm sick of your half-breed mouth.
Senin o melez ağzından çıkanlar beni hasta ediyor.
Unlike this new breed now, who are addicted to gimmicks and the latest fad.
Numara yapmaya ve son modaya bağımlı bu yeni ekibin aksine.
They breed like rabbits, you know.
Tavşan gibi ürediklerini sen de biliyorsun.
Yeah, the animal hair from the cart is from a white mix-breed terrier.
Alışveriş arabasında bulduğumuz hayvan kılı beyaz, terrier kırması bir köpeğe ait çıktı.
Yeah, he's a half-breed.
Evet, bir melez.
Standard neurosurgeon breed.
Standart nörocerrahi tohumu.
You know, for a half-breed baby, your parents have some pretty nice stuff.
Annenler senin gibi melez bir bebek için oldukça güzel şeyler almışlar.
We need to be cautious of our breed.
Ona ihtiyacı var çünkü çok o safkan.
If Emmanueline has no will, she would breed with whomever they told her to.
Emmanueline'nin iradesi yok, ona kimi söylerlerse, onunla ürüyor.
The tail end of a corrupted breed.
Kötü bir soyun en sonuyum.
Oh, you're half-breed.
Oh, yarım akıllısın.
Not bad for a half-breed.
Bir yarım akıllı için fena değil ha?
Sorry, I called youa half-breed.
Sana yarım akıllı dediğim için üzgünüm.
Each year from August to October, males fly in from other colonies in the Caribbean to breed.
Her yıl Ağustos'tan, Ekim'e kadar erkekler diğer kolonilerden buraya üremek için gelirler.
Each year around 20,000 flamingos fly in from South America to these remote salt ponds to feed and breed.
Her yıl 20.000 flamingo Güney Amerika'dan bu uzak tuz göletlerine uçar. Beslenmek ve üremek için.
Until they themselves return to breed.
Ta ki kendileri üremek üzere buraya geri dönene dek.
Hurricane continues to torment this tropical paradise but they also breed new life into it has XXXX
Kasırgalar bu tropik cennete eziyet etmeye devam ediyor ama beraberinde yeni hayatları da besliyor.
Brennan, he was a dying breed.
Brennan, ölmek üzereydi.
Which is a new breed of missile propulsion.
Yeni bir tür roket itiş gücü.
23 years in prison in the ural mountains... doesn't breed a compassionate friend.
Ural Dağları'nda 23 yıl hapis yatmak, şefkatli bir arkadaş yaratmaz.
.. where everyone wants to breed toppers and rankers.
.. herkes çocuğu dereceye girsin,
If you fancy racing, breed racehorses not children.
Yarışlara bu kadar meraklıysanız, çocuk değil yarış atı yetiştirin.
He wants to breed llamas.
Lamaları beslemek istiyor.
Yeah, the 1013 is a dying breed.
Evet, 1013'ün nesli tükeniyor.
No, i said i'd meet with cristobal, not every hamf-breed in sona.
Yo, Cristoballa tanışacağımı söyledim, Sona'da ki her hayvanla değil.
And they want to breed?
Bir de çoğalmak mı istiyorlar?
Surface chicks are a breed apart!
Yüzey hatunları bir başka güzel!
Birthplace of our mighty breed.
Ulu cinsimizin doğduğu yerde.
- I come from a mighty breed.
- Ulu bir cinsim varmış.
'Horses of the finest breed are bred here.'
Burada en soylu atlar var.
Nobody ever guesses the breed.
Cinsini hiçkimse tahmin edemez.
It would be impossible for a queen to breed so many warriors all at once, except by artificial means.
Bu kadar savaşçıyı bir defada üretmek, bir kraliçe için imkansız olacaktır, en azından yapay olarak.
Piya likes this breed.
Piya bu canavarlara bayılıyor.
You half-breed son of a bitch.
Seni melez hergele.
DYING BREED ( 2008 )
DYING BREED ( 2008 )
On tonight's Night Shift, we're in Los Angeles traveling along with that special breed of hero we like to call the fire department.
Bu gece, Gece Vardiyasında birlikte olacağımız kişiler gerçek birer kahraman olan Los Angeles itfaiye departmanı olacak.
Yes, it's a wonder that the breed... Already survived one million years.
Köpeklerin milyonlarca yıl mama olmadan hayatta kalması bir mucize.
It's an active breed.
Aktif bir cins.
I think we have some dogs of a different breed.
Galiba farklı cinsten köpekler var.
What breed do you have?
Seninkinin cinsi ne?
A truffle's scent mimics the hormones of the male pigs ready to breed.
Yer mantarının esansı, erkek domuzların çiftleşmeye hazır olduklarında yaydıkları hormonlara benzer.
So only the genetically healthy are allowed to breed?
yani sadece genetik olarak sağlıklı olan çocuklar mı yetiştirilir?
When you say "buffalo," do you mean the noble breed of bison lost forever to settlers'greed Or the upstate new york hamlet still thirsting for super bowl glory?
"Buffalo" derken, göçmenlerin açgözlülüğü yüzünden sonsuza dek tükenen asil bizon ırkını mı, yoksa halen "Super Bowl" şampiyonluğu hasreti çeken taşradaki New York köyünü mü kastediyorsun?
We're a tough breed.
Sertlik genimizde var.
People who breed fish do not normally grow beards.
Balık besleyen insanlar normalde sakal bırakmazlar.
to breed.
Üremek.