Brokeback traducir turco
89 traducción paralela
Up on Brokeback, the Forest Service has got designated campsites on the allotments.
Brokeback'in yukarısında orman işletmesinin belirlediği kamp alanları ve tahsis edilmiş parseller var.
Nothing up on Brokeback?
Brokeback'de hiçbir şeye ihtiyacınız yok mu?
Right next summer, I drove back up to Brokeback.
Geçen yaz, Brokeback'e gittim.
Old Brokeback got us good, don't it?
Yaşlı Brokeback bizi birbirimize yaklaştırmıştı, değil mi?
So what we got now is Brokeback Mountain!
Elimizdeki tek şey Brokeback Dağı!
He use to say he wanted his ashes scattered on Brokeback Mountain, but I wasn't sure where that was.
Her zaman küllerinin Brokeback Dağına serpilmesini isterdi. Fakat dağın nerede olduğundan emin değildim.
I thought Brokeback Mountain might be around where he grew up.
Sanırım Brokeback Dağı büyüdüğü yerde.
No, ma'am, we was herding sheep on Brokeback one summer back in'63.
Hayır bayan. Biz yazları Brokeback'te koyun güderdik. '63 yazında.
I come by to say that if you want me to take his ashes up there on Brokeback like his wife said he wanted to, then I'll be happy to.
Şunu söylemek için geldim eğer küllerini Brokeback'e götürmemi isterseniz karısı son isteğinin bu olduğunu söylemişti seve seve yaparım.
I know where Brokeback Mountain is.
Brokeback Dağının nerede olduğunu biliyorum.
Brokeback Mountain was the movie I watched last night with Hannah Bailey.
Brokeback Mountain dün gece Hannah Bailey ile izlediğim film.
This ain't Brokeback Mountain.
Brokeback Mountain değil burası.
Brokeback, man.
Brokeback, beyler.
Brokeback right here.
Brokeback burda.
Brokeback.
Brokeback.
You the one getting all Brokeback Mountain on me.
Brokeback Dağı filmini bende uygulayan sensin.
HOW ABOUT BROKEBACK MOUNTAIN?
Brokeback Dağı'na ne dersin?
I don't mean to get all Brokeback Mountain on you, but we're buds, you know?
Size Brokeback Dağı tribi yapmak istemem ama biz dostuz.
Otherwise I'm gonna come back and beat you senseless... ... with this copy of Brokeback Mountain.
Yoksa tekrar geleceğim ve seni bu Brokeback Mountain kitabıyla kendinden geçene kadar döveceğim.
It's a really cool one. Brokeback Mountain.
Evet, hem de sağlam bir kitap- - Brokeback Mountain.
Brokeback, baby.
Brokeback, bebegim.
Over.
Öyle bir şey olursa şu Brokeback kahvesini herifin kıçına sokarım. Erkek bulduğundan emin misin?
Brokeback coffee travel thing Right up his goddamn ass.
Bayan Turbody diye biri.
So, have you seen Brokeback Mountain, Kenneth?
Ee, Brodeback Dağı'nı izledin mi, Kenneth? .
Brokeback motherfucking Aquaman.
Brokeback Dağlı Aquaman.
He's always hanging out with the brokeback boys down at Flamingo Park. Comes back with fistfuls of cash.
Devamlı Flamingo Park'taki o brokeback * çocuklarıyla takılır ve avuç dolusu para ile geri döner.
You know, the unrated version of Brokeback Mountain...
Brokeback dağının sansürsüz hâli gibi...
It was very Brokeback Mountain.
- "Brokeback Mountain" gibiydi.
Or those two guys from Brokeback Mountain.
Ya da Brokeback Mountain'da ki iki adam.
When did you go and see Brokeback Mountain?
Brokeback Mountain'ı ne zaman izledin?
D "Brokeback Mountain," and all of that.
"brokeback dağı" gibi
And we both know you're not a criminal so I don't care if you boys were out here whooping it without your wives or going Brokeback.
Suçlu olmadığını ikimiz de biliyoruz. Eşlerinden uzakta iki adam, Brokeback'e mi gidiyorsunuz, başka yere mi beni ilgilendirmez.
But just because I groom doesn't mean I've gone Brokeback.
Sırf bunları yapıyor olmam farklı bir seçim yaptığımı göstermez.
Ever since Brokeback Mountain, all guys want anymore are tough, strong manly types.
Brokeback Mountain filminden beri tüm erkekler erkeksi, sert tipler ister oldular.
Brokeback is still in people's minds.
Brokeback hala insanların aklında.
I'm Brokeback Carter. Oh, God.
Brokeback Carter oldum.
It's essentially Brokeback Mountain from the point of view of the horses.
Aslında bu Brokeback Mountain filminin atlara göre uyarlaması.
You ever see Brokeback Mountain, Frank?
"Brokeback Dağı" nı izledin mi, Frank?
That is so Brokeback, man.
Tam Brokeback tarzı oldu bu.
- Or Jake Gyllenhaal from Brokebaak.
- Ya da Brokeback'deki Jake Gyllenhaal.
- We rent "Brokeback Mountain"?
- "Brokeback Mountain" ı kiraladık mı?
Either he's messy or, uh, we could have a Brokeback Mountain situation.
Ya çok pis biri, ya da elinde bir "Brokeback Mountain" olayı var.
Whatever, brokeback, I'll get you next time.
Herneyse, bir dahakini ben ısmarlıyorum.
Let's go, Brokeback.
Hadi gidelim, Brokeback.
Angus looks like he's in Brokeback Mountain.
Angus, Brokeback Mountain'da gibi görünüyor.
Brokeback Mountain was heaven
Brokeback Mountain bir cennetti
Downtown? Or all the way up Brokeback Mountain?
Yoksa Brokeback Mountain'daki gibi sonuna kadar mı?
Get in line, Brokeback.
Sıraya gir Brokeback.
But I didn't have no problem with Dante doing his Brokeback thing.
Ama Dante'nin şu Brokeback şeyini yapmasıyla alakalı bir sorunum yok.
"But I wish I knew how to quit you." ( Brokeback Mountain )
Keşke senden de nasıl kurtulabileceğimi bilseydim.
Everybody loves a good "Brokeback Mountain" joke.
Herkes, iyi bir "Brokeback Dağı" * şakasını sever.
broke 108
broken 207
broker 21
broke girls 17
broken glass 17
broke up 28
broken nose 21
broken ribs 27
broken bones 26
broken 207
broker 21
broke girls 17
broken glass 17
broke up 28
broken nose 21
broken ribs 27
broken bones 26