Brulee traducir turco
183 traducción paralela
Uh, creme brulee... and, um, hot fudge sundae, extra hot fudge.
Bir dilim cheesecake, bir creme brule sıcak soslu dondurma. Ekstra soslu.
Créme Brulee.
Créme Brulee.
You could ask your record company boss if he remembers Créme Brulee.
Plak şirketinin patronuna sorsana, Créme Brulee'yi hatırlıyor muymuş.
I'll give you a hint. It's not crème brûlée.
Creme brulee değil.
Apparently, Henri was caramelizing a huge creme brulee in the shape of Puget Sound when a sugar spark ignited a 30-foot papier mâche space needle.
Görünüşe göre Henri.. .. Puget Sound şeklinde.. .. büyük bir crème brûlée karamilize ederken..
Shall show you how to make "creme brulee" when I'm finished here?
Burada işim bittiğinde sana "crème brulée" nasıl yapılır göstereyim mi?
- Creme brulee.
- Creme brulee.
OH! UM, I WOULD LIKE THE crème BRûLéE, PLEASE.
Ben bir Creme Brulee alacağım, lütfen.
I'LL HAVE SOME OF THE BRIE... PLEASE, AND, UH, OH, THE... THE TARTE AU CHOCOLAT,
Biraz keçi peyniri, çikolatalı tart ve Creme Brulee alacağım.
Except the dessert. The top layer of the crème brûlée wasn't hard enough.
Creme brulee'nin üstü sert değildi.
The crème brûlée isn't hard enough.
Creme brulee'nin üstü sert değil.
I'm going to eat crème brulee and a huge number of chocolate truffles.
Ben krem brule ve bolca çikolatalı truffle mantarı yemeye gidiyorum
And before the crème brûlée came... he knew that she'd change his life again.
Creme Brulee gelmeden önce, hayatını yine değiştirdiğini biliyormuş.
You couldn't wait 15 minutes for me... to finish my creme brulee with Lorraine Bracco?
Dağıtmışsınız bakıyorum. The Sopranos'da psikiyatrist )... on beş dakika bekleyemediniz mi?
- I'll have a hot chocolate, creme brulée... and some answers, if you can give me about two minutes.
Ne istersin? Sıcak çikolata alacağım, crème brulee ve bana iki dakikanı ayırırsan bazı cevaplar istiyorum.
Remember how you told me how much you loved chocolate creme brulee?
Bana çikolatalı creme brulee'yi ne kadar çok sevdiğini söylediğini hatırlıyor musun? Evet.
- What, no dessert? They do a wonderful crème brûlée here.
Çok güzel krem karamel yapıyorlar.
Do you have crème brûlée?
Krem brule var mı?
Bud, would you like some crème brûlée?
Bud, biraz daha krem karamel ister misin?
- No, I don't want any crème brûlée.
- Hayır, krem karamel istemiyorum.
You order crème brûlée for dessert.
Tatlı olarak crème brûlée ısmarlıyorsun.
Suddenly, Michael realizes he doesn't want crème brûlée.
Birden, Michael farkediyor ki Crème brûlée istemiyor.
I realize compared to crème brûlée it's Jell-O but maybe that's what he needs.
Crème brûlée ile Jöle'yi kıyasladığımın farkındayım ama belki de ihtiyacı olan budur.
Crème brûlée can never be Jell-O.
Crème brûlée asla Jöle olamaz.
Phlegm brulée?
Alevli muhallebi mi?
It's a little something I like to call Crane brûlée.
Adına da "Crane Dibi" diyorum.
Oh, thanks anyway, but I had Crane brûlée for lunch.
Teşekkürler. Ben öğlen Crane Dibi yedim.
- For ever and ever, mon petite crème brûlée.
- Ebediyen, "mon petite creme bruelet".
He's on the tray with sweets, next to the crème brûlée.
Tepside kremayla beraber servis ediliyor.
Cracking crème brûlée with a teaspoon.
Creme Brule'nin üstünü kaşığın ucuyla kırmak.
See, there you go. They happen to make a sumptuous crème brûlée here. Really?
- Buranın "creme brulée" si ünlüdür.
And it looks like old Tornado wants to caramelize his crème brûlée!
Ve görünüşe göre yaşlı Tornado adamı krem karamele çevirecek.
Shut up. I'm trying to make crème brûlée.
Kapa çeneni, crème brûlée * * yapmaya çalışıyorum.
Fresh asparagus and noisettes of veal... new potatoes with crème brûlée to follow.
Taze kuşkonmaz ve kuşbaşı ardından krem brüle'li yeni çıkmış patatesler.
It's kind of hard for me to enjoy a romantic night out for two... at a place where you and your wife shared a Valentine's Day crème brulée.
Sevgililer Günü'nde karınla birlikte krem karamel yediğin bir yerde romantik bir gece geçirmem yeterince zor.
That would be crème fucking brûlée.
Harbiden Şam'da kayısı olurdu.
- Crème brûlée et croque monsieur.
- Crème brûlée et croque monsieur.
- Cream brûlée?
- Cream brûlée?
- Crème brûlée.
- Crème brûlée.
No. Unless you wanna pull up her car - or serve us crème brûlée.
Arabasini çekmek ya da tatli servisi yapmak istemiyorsan gerek yok.
Crême brûlée.
Crême brûlée.
That ring on her finger? The night he proposed to her... I placed it in the crème brûlée for her to find.
O parmağındaki yüzük var ya ona evlenme teklif ettiği akşam crème brûlée'sinin içine koymuştum.
I mean, did you hear the whole crème brûlée thing?
Crème brûlée olayını duymadın mı?
Someday I hope to make the perfect crème brûlée.
Bir gün kusursuz bir créme brûlée yapmayı umuyorum.
- ♪ We can do it - ♪ Crème brûlée
- Başarabiliriz - Créme Brûlée
Zeke is baking, crème brûlée.
Zeke créme brûlée pişiriyormuş.
- I might even make you a crème brûlée. - Oh!
Sana créme brûlée bile yaparım.
They have a crème brûlée that is to die for.
Créme brulée ömre bedel. Eğlenceli bir şeye benziyor.
- I hear they have a crème brûlée to die for.
Créme brulée ömre bedelmiş.
Apparently, the crème brûlée is to die for.
- Créme brulée ömre bedelmiş.
I don't know about the napkins, but I hear the crème brûlée is to die for.
Peçeteleri bilmem ama créme brulée ömre bedelmiş.