Brüno traducir turco
37 traducción paralela
I'm Brüno.
Ben Brüno.
"You're watching Funkyzeit mit Brüno"?
"Brüno'yla Funkyzeit programını izliyorsunuz!"
You are watching Funkyzeit program with Brüno, and it's really a great show.
Brüno'yla Funkyzeit programını izliyorsunuz. Muhteşem bir program.
You are watching Funkyzeit program with Brüno.
Brüno'yla Funkyzeit programını izliyorsunuz.
Being the host from Funkyzeit means Brüno's always seated on the front row.
Funkyzeit programında çalışmak demek Brüno'nun ön saflarda yer alması demektir.
Brüno has known true love twice in his life.
Brüno, gerçek aşkı hayatında iki defa yaşadı.
Brüno had backstage access for the hottest show of the week, de la Prada.
Brüno, bu gösterişli haftanın izlenimlerini aktarmak için kulise girdi.
Brüno was aus.
Brüno out!
Brüno was schwarz-listed.
Brüno tamamen dışlanmıştı.
So my name's Brüno.
Adım Brüno.
I'm Brüno. Great to have you here.
- Ben Brüno.
So, you probably already know, today we're going to be looking at a new TV show, A-List Celebrity Max Out mit Brüno.
Brüno'nun birinci sınıf ünlülerle yaptığı röportajlardan oluşan yeni televizyon programını Maxout'u birazdan izleyeceksiniz.
But first, some more dancing mit Brüno.
Ama Brüno'nun dansını izledikten sonra.
Brüno!
Brüno!
Also, Brüno just needed to find the hottest world tragedy to fix.
Bu yüzden Brüno, düzeltilmesi gereken bir trajediyi bulmak için yola çıktı.
Mein Plan was to get both sides to sign a peace deal in front of the world's press, making Brüno über famous.
Amacım, her iki tarafa dünya basını önünde barış anlaşmasını imzalatarak Brüno'yu şöhrete kavuşturmak.
Ich bin Brüno, dove of peace
"Ben barış güvercini, Brüno." "Ben barış güvercini, Brüno." "Ben barış güvercini, Brüno."
But Brüno had a new plan.
Ama Brüno'nın yeni planları var.
Please welcome Brüno.
Brüno'ya hoş geldin diyelim.
Brüno.
Brüno.
Brüno had hit rock Arsch.
Brüno baltayı sağlam taşa vurmuştu.
You'll be one that's so famous, Brüno, you will prepare the way for other young men all over the world who want to come out of the homosexual lifestyle and make a change in their lives.
Sen ünlü biri olacaksın, Brüno ve dünyanın her yerinde homoseksüelliği bırakmak isteyen bir çok genç insana örnek olacaksın. Onların hayatı sayende değişecek.
And they'll say, " If Brüno can do it, then I can do it.
Ve şunu diyecekler : Brüno başardıysa, ben de başarabilirim.
How did you change, Brüno? "
Bunu nasıl başardın, Brüno? "
Mike. Brüno.
- Mike.
Brüno.
- Brüno.
The footage went everywhere, und Brüno became über famous.
Bu hadise dünyanın her yerine yayılarak, Brüno'yu ünlü yaptı.
And he's Brüno, dove of peace
"İşte barış güvercini, Brüno."
Hey, yo, Brüno, where the bitches at?
"Hey sen, Brüno! Kancıkların nerede?"
You are Brüno, dove of peace
"Sen Brüno. Barış güvercinisin."
Du bist Brüno, dove of peace
"Sen Brüno. Barış güvercinisin."
Brüno wants peace.
Brüno barış istiyor.
Ich bin Brüno, dove of peace
"Ben Brüno, barış güvercini."
One word.
Bir kelime. Brüno.