Burton traducir turco
1,478 traducción paralela
So, Jeff Burton mentioned Ray Green.
Pekala, Jeff Burton, Ray Green'den bahsetti.
China is in here, Mr. Burton.
Çin burada, bay Burton.
Harry Burton will then take a photograph in situ.
Daha sonra Harry Burton herşey yerli yerindeyken fotoğraf çekecek.
- This is Harry Burton.
- Bu Harry Burton.
Lieutenant Commander Burton, United States Naval Academy.
Üsteğmen Burton, A.B.D. Donanma Akademisi.
( Burton ) Get your gear off.
Ağır ol biraz.
( Burton ) Ding ding.
Ding ding.
We can talk to Burton.
Burton'la konuşabiliriz.
This is Pam Burton, a dear college friend, and this is Nikhil Ganguli.
Bu Pam Burton, eski bir okul arkadaşım, bu da Nikhil Ganguli.
Our head of research, Paul Burton.
Araştırma geliştirme müdürümüz Paul Burton.
She didn't exactly pick the day, Mr. Burton.
Aslında o bulmadı Bay Burton.
There's only one problem with that, Mr. Burton.
Ama tek sorun var Bay Burton.
- Paul Burton just lawyered up.
- Paul Burton yeni avukatlandı.
I'm gonna go back to that office and find Burton's girlfriend.
Ben o şirkete gidip Burton'ın sevgilisini bulacağım.
Cause that's a store card from Burton's.
- Çünkü elindeki Burton'un kartı.
Unless you do something so tumble you, me and Tim Burton over there.
Tabii senin, benim ve oradaki Tim Burton arasında çıkacak bir kargaşadan önce birşeyler yaparsan.
But, Burton, your kid wasn't there.
Ama Burton, çocuğun evde değildi.
I'm sorry, Burton.
Üzgünüm, Burton.
Want to throw some egg rolls out on the lawn for Burton?
Bahçeye Burton için biraz börek atmak ister misin?
Who's Burton?
Burton kim?
So you're still not letting Burton in the house?
Burton'ı hâlâ eve almıyorsun demek?
Christine... you can't leave Burton out there forever.
Christine... Burton'ı sonsuza kadar dışarıda tutamazsın.
Burton's totally fine with it.
Burton bu durumdan memnun.
And his name is Burton...
Adı Burton...
I'm tidying up so Burton doesn't think I'm a slob.
Burton benim pasaklı biri olduğumu düşünmesin diye ortalığı topluyorum.
Burton's going to think you have fleas.
Burton sende pire var sanacak.
Ritchie, I'd like you to meet my friend, Burton.
Ritchie, seni arkadaşım Burton'la tanıştırayım.
Ritchie, this is my friend Burton.
Ritchie, bu benim yeni arkadaşım Burton.
I introduce Burton to Ritchie, and then when I mention meeting his kid, he says, "When the time is right."
Ben Ritchie'yi Burton ile tanıştırdım ama ben onun çocuğunu görmek isteyince bana "Doğru zaman gelince" dedi.
I mean, are you not serious about this relationship, Burton?
Yani bu ilişkide ciddi değil misin, Burton?
So I heard you introduced Ritchie to Burton today.
Ritchie'yi Burton ile tanıştırdığını duydum.
What if I fall in love with Burton and then ten years down the road the whole thing falls apart?
Ya Burton'a aşık olursam ve 10 yıl sonra her şey darmadağın olursa?
Burton and I have a great time together.
Burton ile birlikteyken harika zaman geçiriyoruz.
To tell Burton I love him.
Burton'a onu sevdiğimi söylemeye.
Oh... Burton, I'm so sorry I freaked out before.
Burton, önceleri korktuğum için üzgünüm.
Burton, I really would do anything not to hurt your feelings, I just...
Burton, duygularını incitmemek için her şeyi yaparım. Ama kendi hislerim...
Burton's not going to be coming around anymore.
Burton artık bizimle birlikte olmayacak.
Oh, no, no, no, I was gonna go see that play with Burton.
Hayır, hayır, hayır. O tiyatroya Burton ile birlikte gidecektim.
You just broke up with Burton.
Sen de bizimle gel.
You don't wanna be alone.
Burton'dan yeni ayrıldın zaten. Yalnız kalmak istemezsin.
I was alone a long time before Burton.
Burton'dan önce de epey yalnızdım.
I'm gonna be alone a long time after Burton.
Burton'dan sonra da epey yalnız kalacağım.
Burton?
- Burton!
- Oh, hi, Burton.
Merhaba Burton.
But you said Burton.
Ama sen "Burton." dedin.
Well, yes, because Richard Burton and Elizabeth Taylor in Night of the Iguana.
Evet öyle dedim çünkü... Richard Burton ve Elizabeth Taylor... "Iguana Geceleri" filmindelerken?
- Burton? - Yeah.
Burton?
And then Burton comes along and it's like he defrosted me, you know?
Sonra Burton geldi ve adeta buzlarımı çözdü. Anlıyor musun?
Ah, Burton turned you into Mom's enchiladas.
Vay be! Burton seni annemin pişirdiği enchilada gibi yapmış.
Burton.
Burton.
I'm Burton Schaefer.
Ben Burton Schaefer.