But i didn't say anything traducir turco
280 traducción paralela
I don't remember anything, but... I can't say that I didn't'cause I don't- - I don't know what happened.
Hiçbir şey hatırlamıyorum ama yapmadım diyemem çünkü ne olduğunu bilmiyorum.
You know I didn't say anything when the cattle was stolen... and I didn't say anything about that horse deal in Sage... but your absence last night is something I won't put up with.
Biliyorsun sığır çalınırken birşey demedim... Sage deki at işinde de birşey demedim..... ama dün akşamki kayboluşuna hoşgörü gösteremem.
I was hoping something like this would happen, but I didn't want to say anything until the time come.
Böyle bir şeyin olmasını umuyordum ama zamanı gelene kadar bir şey söylemek istemedim.
I didn't say anything about it to my niece, but women have a feline intuition
Yeğenime bundan hiç bahsetmedim fakat kadınların kedi gibi önsezileri vardır.
Can't say why. But I didn't do anything bad.
Ama kötü bir şey yapmadım.
I told her, but I didn't say anything about...
Söyledim ama başka bir şey de -
But I didn't say anything about where you might go after that.
Ama ondan sonra nereye gideceğinle ilgili bir şey demedim.
He left our jackets and shoes on the roof, but I didn't say anything.
Ceket ve ayakkabılarımızı çatıda bırakmıştı, ama birşey demedim.
Alan didn't say anything, but I could see it in his eyes.
Alan bir şey söylemedi ama gözlerinden okunuyordu. Alan bir şey söylemedi ama gözlerinden okunuyordu.
I didn't like the idea, but didn't say anything... out of courtesy.
Bu fikri sevmedim, ama nezaketsizlik yapacak bir şey söylemedim.
I didn't want to say anything, but that chicken dish we had...
Onun yanında bir şey söylemedim ama yediğimiz şu tavuk yemeği...
- I don't want to pry into your life, but I would rather you didn't say anything then be dishonest.
- Hayatına karışmaya niyetim yok... -... ama masal anlatacaksan hiçbir şey anlatma daha iyi!
But I didn't say anything.
Ama hiçbir şey söylemedim.
I didn't say anything, but why would anybody buy a house in a place like that?
Ben bir şey demedim tabii, öyle bir yerden kim ev almak ister ki?
She didn't say anything to me but I understood something straight away.
Kendisi bana birşey demedi, fakat hemen anladığım bir şey oldu.
I didn't say anything, because it's Christmas, but I will.
Dua et Noel'deyiz, bu konuda sonra görüşeceğiz.
Well, I didn't wanna say anything till we had positive identification, but, uh, your father's body washed up on shore early this morning.
Kesin teşhis yapana kadar herhangi bir şey demek istemiyordum ama babanızın cesedi bu sabahın erken saatlerinde karaya vurmuş.
He kept laughing when he saw me, but didn't say anything. So I asked him :
Beni görünce gülümsemeye başladı ama bir şey söylemedi.
I didn't wanna say anything last night, but I had my doubts you'd even come.
Dün geçe bir şey demek istemedim ama geleceğinden şüpheliydim.
Marina, I didn't say anything before, but I'm so proud of you.
Marina, daha önce söylememiştim ama seninle gurur duyuyorum.
Honey, I didn't wanna say anything while the girls were here but I saw you cheating.
Tatlım. Kızlar buradayken bir şey söylemek istemedim ama hile yaptığını gördüm.
I didn't say anything but Rocky thinks you ought to have a blindfold.
Ben bir şey demedim ama Rocky gözlerini bağlaman gerektiğini düşünüyor.
I didn't say anything at the time, but then I was truly ashamed.
O zaman bir şey demedim ama gerçekten çok utandım.
I was thinking it, but I didn't say anything.
Sadece düşünüyordum, Ama bir şey söylemedim.
I mean, I didn't say anything, but they knew.
Bir şey söylemedim ama anlamışlardır herhalde.
I didn't want to say anything, but I think we're being followed.
Bir şey söylemek istemedim, ama galiba takip ediliyoruz.
I realized it when you were cooking, but I didn't want to say anything.
Sen yemek yaparken farkettim, ama birşey söylemek istemedim.
I didn't want to say anything, but I knew it was you two.
Herhangi bir şey demek istemedim, ama siz ikinizin uğursuz olduğunu biliyordum.
I didn't want to say anything, but that happens to be a very good fork.
Bir şey söylemek istemedim ama bu harika bir çataldır.
I didn't say anything. But they scared the hell out of me.
Hiçbir şey söylemedim ama beni çok korkuttular.
Actually, I didn't say anything, but...
Aslında hiçbir şey söylemedim, ama...
I didn't say anything when you told me... how Ray liked his underwear folded, but this is over the line.
Bana Ray'in iç çamaşırlarının nasıl katlandığını sevdiğini söylemene birşey demedim... Sana hiçbirşey söylemedim, Ama bu artık çizgiyi aşıyor.
Well, you know, I didn't want to say anything, but they threatened to turn off the gas. Just send me the bill.
Bilirsin, sana söylemeyi hiç istemem ama parayı ödemezsek gazımızı keseceklerini söylediler.
I won't say another word about anything that I saw - or-or didn't see, actually,'cause I didn't see anything, but -
Gördüklerimi kimseye anlatayacağım. Yani görmediklerimi demek istemiştim. Çünkü hiçbir şey görmedim.
You know, honey, I didn't want to say anything earlier in front of your dad but you're never gonna guess who I ran into this morning.
Biliyorsun tatlım, babanın önünde bir şey söylemek istemedim ama bu sabah kime rastladım bilemezsin.
I didn't really wanna say anything, but it just kept coming back to me.
Bir şey söylemek istememiştim, ama kendiliğinden gelişiverdi.
I realized it a half-hour ago, but I didn't say anything.
Evet yarım saat önce farkına vardım ama bir şey söylemedim.
Look, I didn't want to say anything, but this government case if there's a leak, it's in Tony's boat.
Söylemeyecektim ama bu hükümet davasında bir sızıntı varsa, Tony'dendir.
I didn't want to say anything because I wasn't sure until I saw his face, but I think Cronus is the one who sent the Ashrak to kill Jolinar.
Birşey söylemek istemedim çünkü yüzünü görene kadar emin değildim, Jolinar'ı öldürmesi için Ashrak'ı gönderen Cronus'tu.
Look, I didn't want to say anything in front of the boys but you are behaving like a giant ass!
Bak, çocukların önünde bir şey söylemek istemedim... ama koca bir kıç gibi davranıyorsun! Hal :
But I didn't say anything!
Açmadım ki zaten!
I was annoyed but didn't say anything to begin with.
Ben de bundan huylandım ; ama önce ses etmedim.
I didn't wanna say anything in front of the others, but I find myself in a bit of a quandary.
Diğerlerinin yanında söylemek istemedim. Ama bir dilemma içindeyim.
I noticed, but I didn't say anything... because I'm nice.
Evet, bu doğru. Yazdım ama bir şey söylemedim... çünkü nazik biriyim.
I didn't say anything to her, but...
Onun hakkında birşey söylemedim, ama
He didn't say anything for a long time, but I could tell.
Uzun zaman hiçbir şey söylemedi ama ben anladım.
I'm sorry I didn't say anything but I promised her I wouldn't.
Bir şey söylemediğim için üzgünüm, ama kimseye söylemeyeceğime dair ona söz vermiştim.
I didn't wanna say anything, because it just happened but what the hell.
Bir şey söylemek istemedim çünkü bir anda oldu ama her neyse.
When I saw you, I thought, "She looks great," but I didn't say anything so I'm saying it now.
Ama hiçbir şey demedim. O yüzden şimdi söylüyorum.
But I gotta say, technically, I didn't even do anything wrong.
Ama teknik olarak ben yanlış hiçbir şey yapmadım.
Um, he didn't actually say anything, but he was really hacked off, I could tell.
- Aslında bir şey söylemedi. Ama çok kızdığını söyleyebilirim.