But i don't know why traducir turco
1,846 traducción paralela
I don't know why, but there's no signal.
Gerçek bu. - Nedenini bilmiyorum ama sinyal kesildi. - Kesildi mi?
I don't know why I'm saying this but I think I know a nice guy who might actually like you.
Bunu neden söylediğimi bilmiyorum ama senden hoşlanabilecek iyi bir adam tanıyorum.
You know, I don't know where along the way you became so joyless, son, but that's probably why you can't hit the ball anymore.
Böyle keyifsiz olduğun sürece nereye varırız bilemiyorum, evlat. Ki muhtemelen artık toplara vuramamanın sebebi de bu.
Listen to me. I don't know who's behind it or why, but I was supposed to die tonight.
Dinle beni bunun arkasında kim var bilmiyorum ama bu akşam ölmüş olmalıydım.
I don't know why, but it just seems to follow me round.
Neden bilmiyorum, ama sanki peşimi bırakmıyor gibiydi.
I don't know why... but whenever he gets infatuated... he takes the girl to the seaside.
Nedense, ne zaman bir kadından etkilense onu deniz kenarına götürür.
But I don't know why I wanted to stay
Ama neden kalmak istedigimi de bilmiyordum
I don't know why, but I can't enjoy breakfast anywhere but a strip club.
Nedenini bilmiyorum, ama striptiz kulübü dışında bir yerde kahvaltıdan tat alamıyorum.
I don't know why, but right off the bat, I like you a lot.
Nedenini bilmiyorum, ama aklıma hemen şu geldi, senden çok hoşlandım.
Look, I know why you want to do this trip, but I don't know why I have to do it.
Bak, bu yolculuğu neden yapmak istediğinizi biliyorum, ama bunu niye benim de yapmam gerekiyor, bilmiyorum.
'I know you don't understand why I had to go,'but I'll be back soon.
Neden gitmek istediğimi anlamadığınızı biliyorum fakat en yakın zamanda döneceğim.
I don't know why you gave that fellow the go-by, but I'm awful glad you did.
Yanındaki elemanı nasıl postaladın bilmiyorum, ama postalamış olmana sevindim.
I don't know why someone would miss their own father's funeral, but show up to sell off his only asset.
Neden biri babasının cenaze törenine katılmaz, fakat onun en değerli şeyini satmak için birden ortaya çıkabilir, anlamış değilim.
I don't know why, but I can't.
Neden bilmiyorum, ama yapamıyorum.
Protecting myself or protecting something, I don't even know what it is, but that's why we're here in this place.
Kendimi korumak için. Veya bir şeyi korumak için. Onu ne olduğunu bile bilmiyorum.
I don't know why, but he did.
Niye bilmiyorum ama o yaptı.
I don't know why I'm apologizing,'cause it's not my fault, really, but I mean, it's opening night, and how do you run out of butter?
Ama bu gece açılış gecesi. Tereyağları nasıl biter?
I don't know why, Che, but sometimes you just break my heart.
Bilmiyorum neden Che. Ama bazen kalbimi kırıyorsun.
I don't know why, but... even after everything that's happened, I... I have to help her.
Neden bilmiyorum ama olan bunca şeyden sonra bile ona yardım etmeliyim.
I don't know why. But I want to be honest with you.
Nedenini bilmiyorum ama seninle dürüst olmak istiyorum.
No. I mean, there are many people who are capable, but, uh, I don't know why anyone would do something like this.
Hayır, aslında, bunu yapabilecek bir çok kişi vardır, ama böyle bir şey yapabilecek birini tanımıyorum.
And I don't know why, but the team's not back yet.
Nedenini bilmiyorum, ama takım daha dönmemiş.
I don't know why it's happening or how... but the feeling is... incredible.
Nasıl ya da neden oldu bilmiyorum ama verdiği his inanılmazdı.
I don't know why, but I feel like changing the rules of my game for you.
Nedenini bilmiyorum ama oyunun kuralını. .. senin için değiştirmesini seviyorum.
I don't know why, but ever since I was a little girl.
Neden bilmiyorum ama ta çocukluğumdan beri.
- I don't know why I'm nervous, but I am.
Neden gerginim bilmiyorum ama öyleyim.
I don't know why, but I do.
Neden bilmiyorum, ama bence öyle.
I was on my way to school to turn this in and... I don't know why I did it, but I came here instead.
Bunu teslim etmek için okula gidiyordum ama neden bilmiyorum, buraya gelmek istedim.
I know you said that you're past the point where... where talking could be of help, but, uh... as long as you're here, why don't we... why don't we try?
Konuşmanın yardımcı olması noktasını geçtiğini söyledin. Ama burada olduğuna göre neden denemiyoruz?
Don't know how he did it, but I know why.
Nasıl çıktığını bilmiyorum ama sebebini biliyorum.
But I don't know why you asked for me.
Ama beni niye çağırdığını bilmiyorum.
And I don't know why, but I feel like I have to thank you for that.
Ve neden bilmiyorum, bunun için sana teşekkür etmem gerektiğini hissediyorum.
But I also don't know why he would wait so long.
Ama neden bu kadar uzun zamandır beklediğini de bilmiyorum.
You know I love a good guessing game, but why don't I just tell you what I'm here for?
"Nesi var" oynamayı ben de isterdim ama... Size buraya neden geldiğimi söylesem olur mu?
I know you've tried it once but if you're going to tell me why you choose suicide, don't.
Daha önce denediğini biliyorum, ama eğer bana bunu daha önce neden yaptığını anlatacaksan, anlatma.
I know they say you have highs and lows. But I don't see why you can't have just highs.
Derler ki, hayatta çıkışlar ve inişler vardır, ama neden sadece çıkışların olmamasını anlayamıyorum.
I don't know why, but my throat got tight.
... hemen boğazıma bir şey takılır.
But you know, I, I still don't understand why you... you didn't go back and have the test just to make sure.
İçinin rahat olması için neden gidip testleri yaptırmadığını hâlâ anlayamadım.
No. I don't know why, but I don't trust the two of you together.
Olmaz, neden bilmiyorum ama ikinize bir aradayken güvenmiyorum.
I don't know why he said that, but I'm not going to let that happen.
Neden böyle söylemiş bilmiyorum. Ama bunun olmasına izin vermem.
Look, Jack... I don't know why you called, but I can't be dealing with this right now.
Bak Jack beni, neden aradığını bilmiyorum ama şu an bununla ilgilenemem.
Yes... but I don't know why I feel like a lot more is coming to an end... lt seems that night really shook you up...
Evet... ama neden böyle hisediyorum bilmiyorum başka şeylerde sona geliyor... Gerçekten o geceden ürkmüşsün...
That's why he would lie, but i don't know why you would.
Bu yüzden yalan söylediğini anlıyorum ama sen neden yapıyorsun?
I got it when i was 12, but i don't know why you need to know.
12 yaşımdayken almıştım, ama neden bilmen gerek anlayamadım.
I don't know why you're so mad at julian, but at least he's still around.
Jack'i getirmek için her şeyi yapardım.
I don't know why, Sid, but, I mean, these vics have got to be connected.
Nedenini bilmiyorum Sid, ama kurbanlar birbirleriyle ilişkileniyor.
I don't know how you got here, but this is completely inappropriate. Why don't you call my office tomorrow?
- Bay Kahane, buraya nasıl geldiniz bilmiyorum, ama bu tamamen uygunsuz bir ziyaret oldu.
I don't know why I trust you... but I do.
Sana neden güvendiğimi bilmiyorum ama... güveniyorum.
I don't know why he's on my wrist, but I do know that's my home ;
Neden kolumda bilmiyorum ama buranın evim olduğunu biliyorum.
And I don't know, for that matter, why I'm in your dreams, but I want to make one thing clear :
Ben neden senin rüyalarındayım bilmiyorum ama bir konuyu açıklığa kavuşturmak istiyorum.
I don't know why that is, but it is.
neden olduğunu bilmiyorum, ama böyle.