English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ B ] / But now that i'm here

But now that i'm here traducir turco

293 traducción paralela
But I can see now that I'm the only one who could be happy here.
Fakat ben şimdi burada mutlu olabilecek tek kişinin ben olduğumu görebiliyorum.
I came back here at that time... hoping to stumble on the trail of my past... but I failed then... and I've failed now.
O zaman buraya dönmüştüm... Geçmişimden bir ize rastlamayı umuyordum... Ama o zaman başaramadım...
I hesitated before asking you to come here so soon after your loss. But now that you're here I hope you won't mind if I plunge straight into business?
Acınız bu kadar tazeyken sizi çağırmak konusunda tereddüt ettim ama geldiğinize göre umarım hemen konuya girmemden rahatsız olmazsınız.
I'm convinced now that what's needed here is not more charity, but more discipline.
Buraya gerekenin merhamet değil disiplin olduğuna ikna oldum.
But I'm only here to say that all afternoon I've been thinking that's the way I feel now,
Ama ben öğleden beridir düşündüğümü ve ne hissettiğimi söylemek için buradayım.
Your paper forced me to come here, but now that I'm here,
Buraya gelmeme gazeteniz zorladı. Burada olduğuma göre...
Well, I may not have been ahead of you, but I'm here right now and that's what counts.
Senden önde olmamış olabilirim ama şimdi buradayım. Önemli olan da bu.
But now that I'm here, I still wish it.
Ama buraya geldim ve hâlâ aynı şeyi istiyorum!
No, but now that I am here, if I could just ask you whether- - Well, well my Vickie was right after all.
Hayır, benim sormak istediğim -... Benim Vickie'm haklıydı herşeyden önce.
What I meant was that I'm with the State Police here, and when I'm with them, I'm with someone, but right now I'm on my own.
Demek istediğim Eyalet Polisiyleyim, ve... onlarlayken biriyle olmuş oluyorum, ama şu anda yalnızım.
We don't have much to offer, but now that you're here, I hope you can stay a while.
Teklif edecek çok fazla bir şeyimiz yok, fakat artık burdasın, umarım bir süre daha kalırsın.
But I'm now quite certain that Mr. Owen is here.
Fakat ben eminim ki, Bay Owen burada.
It might have taken me quite a while to get to this point, Mr. Finster... but now that I'm here, I'm gonna make the most of it.
Şey, ben... Bu noktaya varmam çok zaman almış olabilir, Bay Finster. Ama artık burada olduğuma göre elimden geleni yapacağım.
But I'm telling you here and now that it's not enough.
Ama, benim söylemek istediğim bunun yetmeyeceği.
Now, look, friends, I realise we're not offering California here, but 200 is damn little for all that property.
Şimdi, bakın dostlarım, California'yı teklif etmediğimizin farkındayım, ama 200 bütün o mülk için çok cüzi bir fiyat.
Now, I know that we agreed that you'd come down here and do the cooking, and I appreciate it but I can't say I'm real happy about the way you stand around the room.
Anlaşmamızı biliyorum.. ... gelip yemekleri yapacaktın ve bundan memnunum. ... ama odada öylece dikilmenden hoşnut olduğumu söyleyemem.
Now, look, I - I hate Shack as much as any of you guys, but that bo ain't even gonna make it outta the yards, and here's another five to prove it.
Ben tutarım! Ben de en az sizin kadar Shack'den nefret ederim... ama o berduş depoya kadar bile gidemez, ve beş dolarına buna bahse girerim.
Personally, I doubt if it was ever a practical one but now that you are here without equipment, the question is academic.
Doğrusu mantıklı olduğu konusunda kuşkularım var ama teçhizatsız burada olduğunuza göre sorun akademik bir boyut kazandı.
Now, I ain't gonna enjoy it here, but I got orders that say I'm supposed to be here.
Burası hoşuma gitmedi ama burada olmamı söyleyen emir var.
But now that I'm here, I'd like to organise a presentation, something these people might need, a church hall, a piano, anything.
Ama madem ki buradayım, galiba bir gösteri organize edeceğim. Bu insanların ihtiyacı olabilecek bir şey... Kilisenin salonunda piyano konseri gibi.
That's right, but now I think we'll just leave this here with you... as a reminder of what you might have had.
Aynen öyle, ama şimdi düşündüm de, bunları burada seninle bırakalım... sana neler kaçırdığını hatırlatsın.
It's a small point, but I do now recall that Lord Farrow was considerably taller, more than a yard taller, than young Ploppy here.
Ufak bir detay, ama şu an anımsadım ki Lord Farrow oldukça uzun boyluydu, genç Ploppy'den neredeyse 90 santim daha uzundu.
Now, I'm sure both of you know a great deal about monsters, but that's not the issue here.
Şimdi, ikinizin de canavarlar hakkında çok şey bildiğinizden eminim ama konumuz bu değil.
I'm working on that, but I'm here now.
Bunun üstünde çalışıyorum, buradayım.
I've enjoyed working here, but now that my baby's a little older, I'm gonna try to go back to the orchestra.
Burada çalışmaktan hoşlandım ama bebeğim şimdi biraz daha büyüdü, orkestraya geri döneceğim.
But perhaps now that I am here, I can help you to explain this delicate matter to your aunt.
Ama madem buradayım bu nazik meseleyi teyzenize açıklamanıza yardım edebilirim.
Now, I appreciate that, honey, but we need $ 150 here!
Bunu takdir ettim tatlım, ama bizim 150 $'a ihtiyacımız var!
I'm just sitting over here watching the pyramids be built by UFOs right now, but get me to that fucking golf course.
Burada oturmuş UFO'ların piramitleri yapmasını izliyorum ama sen bana golf kursu ver hadi.
But sitting here now with you and the kids in our cozy home in this beautiful, free country it just makes me feel that I'm really a lucky guy.
Ama bu özgür ülkede seninle ve çocuklarımla bu sıcacık evde yaşamak bana çok şanslı hissettiriyor...
Graves at my command Have waked their sleepers oped and let'em forth By my so potent art. But this rough magic I here abjure, and, when I have required Some heavenly music, which even now I do, To work mine end upon their senses that
Emrimle, mezarlar uyuyanları uyandırdılar kudretli sanatımla, açılıp onları dışarı saldılar ama bu kaba büyüye artık ediyorum tövbe ve ihtiyaç duyduysam cennetsel müziğe ki duyuyorum şu an bile yapmak için üstüme düşeni, akılları üstünde bu havasal tılsım ile.
But now that I'm unpopular again, I want you to know I'm here for you.
Artık popüler değilim, tıpkı eskisi gibi. Yanında olduğumu bilmeni isterim.
Listen, now that you've been promoted, I was thinking we spend a lot of time up here together, but we never really get a chance to talk.
Düşünüyorum da burada o kadar vakit geçirmemize rağmen konuşmaya pek fırsatımız olmuyor.
But now that you're here, and my programming has adapted, I'm not just working anymore.
Ama şu anda sen buradasın, ve programım adapte olması yüzünden artık doğru düzgün çalışamıyorum.
But now that I know, I'm glad my wife's not here.
Ama şimdi biliyorum ki, iyi ki eşim burada değil.
But now that I'm staying here...
Ama artık kalıyorum...
George, everybody here at Play Now is just very impressed with you but I'm sure you've heard that before.
George, Play Now'daki herkes senden etkilendi ve eminim bunu daha önce de duymuşsundur.
I thought I was prepared for it, but now that the reality of it is here...
Kendimi hazırladığımı sanmıştım ama o an kapına dayanınca...
But here I feel like, for the first time in a long time I'm walking at a steady pace and I'm afraid that if I kiss you my knees may buckle and I may stumble and I don't know if I can handle it now.
Burda cok uzun zamandan sonra ilk defa ayagım yere basacak sekilde yürümeye basladım ve eger seni öpersem dizlerimin cözülüp ve ayagımın kayacagından ve bu sefer bununla basa cıkamayacagımdan korkuyorum.
Then I remembered that we were supposed to meet here, but now he's not here either.
Herneyse, sonra hatırladım ki burada buluşmamız gerekiyordu.
But I know that even though I've been a complete idiot up till now you have to come here.
Ama biliyorum, şu ana kadar tam bir geri zekâlı gibi davrandım. Buraya gelmen gerek.
We probably have an equal number of animals in the intensive care unit still being treated now that we hope will do better than these, but statistically about 80 percent of the cat attack victims that we see here don " t survive.
Ayrıca yine bir bu kadar hayvanı... yoğun bakım ünitesinde hayatta tutmaya çalışıyoruz. Ama istatistiksel olarak kedi saldırılarına... maruz kalanların % 80'i ölüyor.
Did her mother get here all right? Yes, but I'm begging you, we could drive a stake through that thing's heart right now!
Evet ama sana yalvarıyorum, bu şeyin kalbine hemen kazık çakabiliriz.
You keep enforcing the peace lt'll be a little harder now that you're here but I'll do what I can
Adaleti sağlamaya devam et sen burdayken biraz zor olacak ama elimden geleni yaparım
I was on the track to maybe one day end up here... destined to make the kind of changes in this country... that only great men, given the right time and place, can make... and I have none of that now, but that's okay... because I did what was in my heart. "
Belki bu yolculuk bir gün burada bitecek... ve bu ülkenin kaderini değiştirecek olan birisi var... bunu doğru zamanda ve doğru yerde olan birsi yapabilir... ve ben, bunların hiçbirine sahip değilim. Ama, sorun değil.... çünkü ben içimden geleni yaptım.
But now that I'm here, perhaps you can tell me who replaced the candy in the vending machines with raisins and rice cakes? You're here because you need a sugar fix?
Ama madem buradayım, belki bana hangi dahinin yiyecek makinelerindeki çikolataları alıp yerine üzüm ve pirinç keki koyduğunu söyleyebilirsin.
Honey, I think you make some excellent points here, but I can't help wondering that maybe part of the reason you're so upset right now might possibly be PMS-related.
Tatlım, bence son derece haklı olduğun noktalar var ama yine de şu anda bu kadar üzgün olmanın nedeni regl ile ilgili olabilir.
Don't think that I've been there, but I'm here now.
Oraya gittiğimi sanmıyorum ama artık buradayım.
But now that she's back, I'm the one who's doing all the work here.
Ama şimdi geri döndü ve burada bütün işi yapan benim.
But now I'm stuck here, and when the Kalderans come walking through that door, I'm gonna do everything I can to beat them.
Öyle olsun ama burada sıkıştım ve Kalderanlar kapıdan girdiğinde onları yenmek için elimden geleni yapacağım.
I'm aware of that, but Dr. Carter's not here right now. - We'll wait.
Bunu biliyorum ama Dr.Carter şu anda burada değil.
But now that you can see, I mean, now that I'm here, I understand if you don't want to go out on the date.
Ama şimdi beni görebildiğine göre, şimdi karşında olduğuma göre çıkmak istemezsen, seni anlayışla karşılarım.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]