English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ B ] / But what are you doing here

But what are you doing here traducir turco

171 traducción paralela
Well, you're safe now, lad... but what are you doing here in the middle of the African jungle?
Artık emniyettesin delikanlı... ama Afrika ormanının ortasında ne arıyorsun?
But what are you doing here?
Burada ne yapıyorsunuz?
But what are you doing here?
Siz burada ne yapıyorsunuz?
But what are you doing here?
Ama burada işin ne?
But what are you doing here?
Ama burada ne yapıyorsun?
But what are you doing here?
Ne yapıyorsun sen yahu?
- Yeah, but what are you doing here?
- Evet ama burada ne işin var?
I'm tolerant But what are you doing here?
Hoşgörülüyümdür.
But what are you doing here then, my dear César?
Hadi bizler bir dümen çevirdik Sana ne oldu Cesar?
But what are you doing here?
Neden buradasın?
But what are you doing here?
Burada ne yapıyorsun?
But what are you doing here?
- Peki burada ne işin var?
But what are you doing here?
ama ne işiniz var burada?
- But what are you doing here?
- Burada ne yapıyorsun?
It's nice to see you, but what are you doing here?
Seni görmek güzel, ama burada ne arıyorsun?
But what are you doing here?
Ama senin burada ne işin var?
- But what are you doing here?
- Ama senin ne işin var burada?
Yes, but what are you doing here?
Söyle bakalım burda ne işin var?
But what are you doing here?
Ama burada ne arıyorsun?
I want to have faith in you, Alex, but what are you doing here?
Sana güvenmek istiyorum, Alex ama burada ne yapıyorsun?
Excuse me, but what are you doing here? Oh...
Affedersiniz, burada ne yapıyorsunuz?
But what are you doing here?
Ama burada ne yapıyorsunuz?
- But what are you doing here?
- Ama burada ne arıyorsunuz?
I know I'm not gonna like the answer, but what are you doing here?
Birşey soracağım sen ne yaptığını sanıyorsun? !
But what are you doing here?
Peki sen burada ne arıyorsun?
But what are you doing here?
Eee, burada ne arıyorsun?
But what are you doing here?
İyi de, n'aapıyon sen bur'larda?
But what are you doing here, Buddy?
Ama sen burada ne yapıyorsun?
But what are you doing here?
Peki senin ne işin var burada?
- But, what are you doing here?
Peki burada ne işiniz var?
I don't know who you are or what you're doing here, but I will not tolerate rudeness in the presence of a star... two stars.
Kim olduğunuzu ve burada ne yaptığınızı bilmiyorum ama bir yıldızın huzurunda kabalık yapılmasına müsaade etmem... iki yıldızın.
But Cruchot, what are you doing here?
Ne, Cruchot, burada ne işin var?
I don't know what this is all about... but I do know that what you are doing here is completely illegal.
Konunun ne olduğundan tam olarak emin değilim... ama burada yaptığınız şeyin tamamen yasadışı olduğundan eminim.
But what are you kids doing here, anyway?
Peki, burada ne yapıyorsunuz çocuklar?
But what the hell are you doing here?
Senin ne işin var burada?
Mother, I got your message. But if you don't mind my asking, what are you doing here?
Anne, mesajını aldım ama izninle burada ne yaptığını öğrenebilir miyim?
Please, excuse my curiosity but, what are you doing here?
Lütfen, merakımı bağışlayın fakat, burada ne arıyorsunuz?
Excuse me, but what are you doing in here?
Affedersiniz ama burada ne işiniz var?
But, tell me, what are you doing here?
Ama, söyle, senin burda ne işin var?
But, what are you doing out here?
Ama senin burada ne işin var?
I suppose I could tell you I just saw fresh paw prints out there which make me think they're already thinking about feasting in here, but I don't want to answer you because when you question me, you are saying to me that I don't know what I'm doing.
Sanırım söyleyebilirim ki dışarda taze pençe izleri gördüm bu da bana burada ziyafet düşündüklerini söylüyor, ama sana yanıt vermek te istemiyorum çünkü beni sorguladığında, bana ne yaptığımı bilmediğimi söylemiş oluyorsun.
A little moody, but... Timon, what are you doing here?
Burada ne arıyorsun Timon?
Jack invited me, but more importantly, what are you doing here?
Beni Jack davat etti de. Daha önemlisi, sen burda ne yapıyorsun?
Excuse me, but what are all you people doing here?
Affedersiniz ama, burada ne yapıyorsunuz?
You know, I respect... what y'all are doing here at the Brotherhood,... but I'm a firm believer in everybody should do their own thang.
Biliyorsun burada hepinizin yaptıklarına saygı duyuyorum ama herkesin kendi tarzını koruması gerektiğine inanınıyorum.
But what are you doing here?
Çölde ne yapıyordunuz?
Look, I don't know who you are or what you're doing here, but I'm guessing by the outfit and the moves you're in the life.
Seni tanımıyorum ve ne yaptığını da bilmiyorum. Kostüm ve hareketlerine bakarsam, gerçek gibisin.
What are you doing here? Your grandma always asked me here, and... Well, a little late, but here I am.
- Büyük annen her zaman çağırırdı.
- Right. The grounds are well lit, but if you knew what you were doing... stayed west of the tree line right here... you might make it to the fence along Route 7 without anyone seeing you.
O bölge iyi ışıklandırılmış ama ne yaptığını biliyorsan buradaki ağaçların batısında kalırsan kimse görmeden çitleri geçip yedi numaralı otoyola çıkabilirsin.
Look, we can sit here all night, but you will tell me... who you are and what you're doing here.
Bütün gece burada oturabiliriz ama bana kim olduğunu ve burada ne aradığını söyleyeceksin.
But what are you doing here?
Ne işin var senin burada?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]