English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ B ] / But what do you want

But what do you want traducir turco

981 traducción paralela
Yes, yes, yes, we know all about that, but what do you want?
Evet, evet. Bunları biliyoruz. Ne istiyorsun?
All right but what do you want it for anyway?
Pekala, fakat onları ne diye istediğini sorabilir miyim?
- But what do you want now?
- Peki şimdi ne istiyorsun?
But what do you want to do?
Ne diyorsun be?
But what do you want me to say?
- Ne dememi istiyorsun?
But what do you want me to do?
Ne yapmamı istiyorsun?
But what do you want?
İyi de ne istiyorsunuz?
But what do you want me to do?
Ama benden ne istiyorsunuz?
I'll always think of him as my best friend, but what do you want me to- -
O her zaman benim en iyi arkadaşım olarak kalacak, ama benden ne...
You spoke of other women, but what do you want, my biography? You want my life story?
Siz de kaç kadınla konuştunuz ki benim biyografimi çıkardınız?
I appreciate your sympathies, but what do you want here?
Teşekkür ederim ama burada ne arıyorsunuz?
But what do you want?
Ne istiyorsun?
As you know, i can't discuss with you what happened on the jury... but i do want to tell you... is muriel heatherly still playing the lead with you?
Bildiğiniz gibi, Jüride olanları sizinle konuşamam. Ama söylemek istediğim bir şey var. Muriel Heatherly sizinle hâlâ başrolü mü paylaşıyor?
But i want to warn you solemnly ir that mother would tell you you're fighting fa no matter what she and dawker do.
Ama seni uyarmak istiyorum. Annem sana o ve Dawker'ın yaptığı gibi savaşmanı söyleyecektir.
I don't want to tell you what to do, Jim... but when you were in the war... every time I passed the factory... I was wishing for the day my boy would be working there again.
Sana ne yapacağını söylemek istemem, Jim ama sen savaştayken fabrikanın önünden her geçişimde çocuğumun tekrar orada çalışacağı günü görmek için dua ediyordum.
I realize that I'm an old woman... and young people have a right to do what they want... but at this time I think you should consider someone else.
Yaşlı bir kadın olduğumu... gençlerin istediklerini yapmaya hakkı olduğunu biliyorum. Ama bu kez bir başkasını düşünmek zorundasın.
Yes, but you wanna do just what you want to do.
Evet, ama canının istediği şeyi yapmak istiyorsun.
What else do you think I want with him but to see him alive and safe?
Onu ben götüreceğim.
I see that all right, but how do I know what you want?
Orası belli. Ama siz ne istiyorsunuz?
But you can do what you want!
Onu şimdi bile terk edebilirsin!
The boss tells you what to do, but if you want to know how to do it, you gotta ask the mule skinner.
Patron insana iş verir ama işin nasıl yapılacağını bilmiyorsan kahyaya sorarsın.
Do what you like with the others, but I want her alive.
Diğerleriyle ne istersen yap, ama onu çanlı istiyorum.
But what I really want to do is to give you a very brief idea of... just how far-reaching our amateur plans are.
Ama gerçekte yapmak istediğim şey amatör planlarımızın ne kadar geniş kapsamlı olabileceği konusunda sizleri kısaca bilgilendirmek...
But I want you to know exactly what's going to happen when I do go.
Ama gittiğimde, tam olarak neler olacağını bilmeni istiyorum.
I got nothing but time. What do you want to know? We thought....
Eğer son sözleriyle ne demek istediğini anlayabilseydik...
● But no great one for knowledge. ● Look here, what do you want?
Pek akıllı olduğum söylenemez.
But I do believe that's what you want.
Bence bunu sen istiyorsun?
But if he is dead, what do you want her and the boy for?
Öldüyse kadın ve çocuktan ne istiyorsun?
He says, being an enemy and, technically, our prisoner, perhaps you wouldn't want to trust him with the operation, but he's willing to do it. What the devil does he know about it?
Düşmanımız ve esirimiz olduğundan ona güvenmiyor olduğumuzu ama bunu yapabileceğini söylüyor.
Peters, but i don't understand what you're talking about, not that it makes any difference what i do or not, but... oh, i think i'm tired. I'm very tired, and i want to go to bed.
Anlasam da bir şey fark etmezdi ama sanırım yorgunum.
But only if you want me to, only if you do what I beg you to do.
Fakat sadece sen istersen.. Sizden yapmanızı istediğim şey de tam olarak buydu.
- l know, but... - What do you want to do, hock your furs and that hat?
- Kürklerini mi satmak istiyorsun?
- I know what you're gonna do, but first I want to tell you something.
Başka? Ne yapacağını biliyorum.
I want to help you, but I don't know what I can do.
Yardım etmek isterim, ama ne yapacağımı bilmiyorum.
I do not want to give you my good blood, but what it will do for you... Hasn't done much for you.
Güzel kanımı sana vermek istemiyorum, fakat onun senin için ne yapacağını... senin için fazlasıyla yapmadı.
Youngsters grow sleeping, but you do what you want to.
delikanlılar uyuyarak büyür, ama sen öyle istiyorsan sen bilirsin.
I don't want to interfere but do you think you could tell us what you're up to?
Karışmak istemem, ama neyin peşinde olduğunuzu söyleyecek misiniz?
I know what you want me to do but I ain't doing it, so forget it.
Ne yapmamı istediğini biliyorum, ama yapmayacağım, unut bunu.
But what you want to do will only make his situation more difficult!
Ama yapmak istediğiniz şey onu iyice sıkıntıya sokar!
But I do not understand what you want of me.
Fakat benden ne istediğinizi anlamıyorum.
I don't know what you want me to do, but, if you want me to, I come and talk to her.
Benden ne istediğinizi bilmiyorum, ama eğer istiyorsanız onunla konuşurum.
I do not care who you are or what you are or what they may say about you, but I want to hear from your own lips that you are not a traitor, that you would not lead these people in revolt against me.
Kim olduğun ya da ne olduğuna aldırmıyorum... ama hain olmadığını ve bu insanları bana karşı ayaklandırmayacağını kendi dudaklarından işitmek istiyorum.
You disgust me. Do what you want, but I'm delivering the meat.
Çok pis düşünüyorsun.Sen ne istersen yap ama ben eti teslim edeceğim.
Steve, you'll do what you want, but it can't hurt.
Steve, nasıl istersen öyle davran ama kırıcı olma.
Do what you want with the rest but this room stays the way it was, door closed. Understand?
Diğerlerinde ne istersen yap ama bu oda olduğu gibi kalacak, kapısı kapalı olacak.
No matter. But tell me : What exactly do you want?
Tamam, o zaman bana... ne istediğini söyle.
It's not like I don't want to, but what do I tell my mother, "see you, I'm off to prison"?
Olmaz. Yapamam. Hem anneme ne diycem?
Yes, but Raphael de Santis... For a thousand lira, what do you want? A real Raphael?
Evet ama Raphael de Santis tarafından... 1000 lira'ya ne alacağını sanıyordun gerçek bir Raphael mi?
I don't want to either, but do you realize what time it is?
Ben de istemiyorum ama saatin kaç olduğunun farkında mısın?
- What do you use it for? - I'd make it into a great flat but Father didn't want to hear it.
Güzel bir garsoniyere çevirmek isterim ama babam izin vermiyor.
I don't know what you've been doing with the Major's fishing rod and I don't want to know, but don't do it again.
Binbaşının oltasıyla ne yaptığını bilmiyorum..... hatta ne yapmak istediğini bile duymak istemiyorum.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]