By the looks of things traducir turco
58 traducción paralela
We both did, by the looks of things.
İkimiz de görmüşüz, görünüşe bakılırsa.
I ain't sure, but by the looks of things you seem to have done just about right.
Emin değilim ama giysilere bakılırsa sen doğru yapmış gibi görünüyorsun.
By the looks of things, you have had a bit too much.
Biraz fazla kaçırmış gibisiniz.
She likes it here by the looks of things.
Burada gördüklerin onun hoşuna gider.
By the looks of things... it ain't been so good with you and Donna.
Görünüşe bakılırsa... Donna'yla işler pek yolunda gitmemiş.
Hasn't been anybody here for some time, by the looks of things.
Görünüşe göre burada uzun zamandır kimse olmamış.
No, but by the looks of things, you would think an additional sword would be welcome.
Değilim fakat görünüşe göre... ek bir silahşörün katılması işinize gelir.
Oh, I would say by the looks of things, that's Amanda and that would be Helen.
Duruma bakarak şunun Amanda, şunun da Helen olduğunu söyleyebilirim.
And by the looks of things, he was pretty competitive with Jimmy.
Çok hırslıdır. Bu resme bakılırsa Jimmy'yle ikisi sıkı rakipmiş.
By the looks of things, you could've fooled me.
Görünüşe göre beni aldatabildin.
So is he by the looks of things.
Böylece erkek bazı şeylere bakmak zorunda değil..
Yeah. You know, I could tell by the looks of things when I drove in.
Arabayı park ederken gördüğüm manzaradan belli oluyordu.
By the looks of things, better than ever.
Anlaşılan, her zamankinden daha iyi bir dönüş bu.
Well, not very well, by the looks of things.
Pek öyle görünmüyor ama.
And by the looks of things, the next one's gonna be something big.
Ve görünüşe göre, sıradaki eylemleri büyük olacak.
By the looks of things...
- Sence?
By the looks of things, it couldn't have been more than four or five hours.
Kalıntılara bakılırsa dört veya beş saatten fazla olamaz.
By the looks of things, so is everyone else.
Görünüşe göre herkes gibi.
Now, by the looks of things, I'd say you were between jobs.
- Görünüşe göre işten işe koşturuyorsun.
But by the looks of things, Your businesss not doing very well.
Fakat bir çok şey... ... işinizi iyi yapmadığınızı gösteriyor.
By the looks of things, you can buy me one.
Bence sen ısmarlasan daha iyi.
Mm-hmm. And by the looks of things, I'm gonna make a lot of money, so you have a choice.
Ve görünen bazı şeyler var, ben çok para kazanırım, senin ise seçimin kısıtlı.
By the looks of things, they were in a hurry.
Eşyaların durumuna göre de aceleleri varmış.
By the looks of things somebody bled one out here pretty recently. Mm-hm.
Görünüşe bakılırsa, biri çok yakın zamanda bir tanesini vurmuş.
It's been there at least a week by the looks of things.
Üzerindekilere bakılırsa en azından bir haftadır burada.
He's getting on all right, by the looks of things.
O iyi duruyor, ama birşeyler arıyor.
BY THE LOOKS OF THINGS, THAT WAS QUITE SOME TIME AGO.
Görününüşe göre, epey de zaman geçmiş.
By the looks of things we probably would have found you in a motel room dead, with a suicide note and the murder weapon.
Görünüşe göre bir motel odasında, intihar notu ve bir cinayet silahıyla seni ölü de bulabilirdik.
Glad to see you two up and around, and by the looks of things, sane?
Sizi ayaklanmış olarak gördüğüme sevindim ve görünüşe göre, akılları da yerinde? Evet.
And by the looks of things, you're not far off from abandoning your husband.
Görünüşe bakılırsa sen de kocanı terk etmekten pek uzak sayılmazsın.
Mm. And laid by the looks of things.
Görünüşe göre malı da götürüyorlar.
Yeah, not always, by the looks of things.
Hep öyle değildir ama öyle gözükür.
Not much by the looks of things.
- Görünüşe göre pek bir şey yok.
Someone pretty sozzled by the looks of things.
Biri şunlara bakarak kafayı bulmuş.
And by the looks of things just in time.
Ve sanırım tam vaktinde... gelmişim.
You handled it poorly by the looks of things.
- Nasıl hallettiğini görüyoruz.
You might want to get checked out for hep-C as well, by the looks of things.
Bunu almak isteyebilirsiniz... Neler de hep - C için kontrol, şeyleringörünüyor tarafından.
Yeah, me too, by the looks of things.
Evet, görünen o ki, ben de gideceğim.
And by the looks of things, you can't hack a day without your favorite controlled substance.
Ve haline bakınca, en sevdiğin madden olmadan bir gün bile dayanamazsın.
( breathing hard ) By the looks of things, only thing you love, mama, is a fix. Mm-mm.
Görünüşe bakılırsa sevdiğin tek şey bir şırınga
It seems I've been tasked with doing what your coward of a boyfriend could not, which, by the looks of things, is dissuading you from whatever madness it is you're about to attempt.
Senin korkak erkek arkadaşının yapamadığı şeyi yapmak üzere görevlendirildim ki bu da seni yapmaya çalıştığın delilikten vazgeçirmek gibi görünüyor.
And, by the looks of things, our killer studied it, too.
Ve görünüşe göre notları katilimizde okudu.
- And judging by the looks of things, you wouldn't have been much use to me anyway.
Rica ederim. - ve buraların görünümüne göre. işime çok yaramazdın zaten.
So do I, by the looks of things.
Görünüşe göre benim de öyle.
By the looks of things, she did.
Görünüşe göre başarmış da.
He's a lively sort of fellow by the looks of things.
Aslında iyi bir adam ama.
Hey, no offense, Xena... but by the way things are going, looks like we need another chief, somebody that knows the lay of the land, somebody with a little moxie.
Gücenme ama Xena duruma bakılırsa, başka bir şefe ihtiyacımız var gibi görünüyor arazi yapısını bilen birine biraz daha az sinirli birisine.
So the waywe gain some understanding of our own galaxy... is, first of all, by looking at other galaxies... and seeing what they look like and seeing things in other galaxies... that correspond to things that we see in our own galaxy... like clouds of gas that are kind of lined up... along what looks like a spiral arm.
Kendi galaksimizi anlayabilmek için önce başka galaksilere bakmamız gerekiyor. Bu yolla spiral kollara benzeyen gaz bulutlarının konumlarını incelememiz mümkün oluyor. Kendi galaksimizdeki spiral kolların bir kısmını görebiliyoruz.
Most girls that look like you do, things are easy, they can just coast by on their good looks for the rest of their lives and not really have to... Not really have to worry.
Senin gibi görünen çoğu kız için işler kolaydır, hayatları boyunca sadece güzelliklerine dikkat ederler ve gerçekten endişelenmezler.
You seemed calmed by the idea of Thorpe as a buyer. I needed to keep things smooth for another 24 hours so that this deal would close without incident, but it looks like I've failed.
Thorpe'un alıcı olma fikriyle sakinleşmiş görünüyordun ve bu anlaşmanın olaysız şekilde sonuçlanması için olayları bir 24 saat daha düzgün tutmam gerekiyordu ; ama görünen o ki, başarısız oldum.
Well, by the looks of it, things have taken quite a turn for you.
Görünüşe göre, işler senin için gayet iyi şekillenmiş.