English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ C ] / Cake

Cake traducir turco

12,938 traducción paralela
Yeah... it was a piece of cake.
çocuk oyuncağıydı.
[bell rings] Well, Manager, I need to get out of there early tomorrow to do Sophie's wedding cake, and also because you're annoying as a boss.
Neyse müdürüm, bugün işten erken çıkmalıyım Sophie'nin düğün pastasını yapacağım için ayrıca sinir bozucu bir patron olduğun için.
I need that piece of cake right now.
Hemen o keki istiyorum.
John, cut these two the biggest piece of coconut macadamia nut cake we have.
John şu hindistan cevizli, macadamia fındıklı pastamızdan iki büyük dilim kes bayanlara.
Cake.
Pasta.
'Right, we're on the food, the cake.
Biz yemek ve pastayı hallediyoruz.
Chocolate cake's to die for!
Çikolatalı pasta ömre değer!
And don't forget the cake.
Pastayı unutma sakın.
Erm, we ought to cut the cake, really.
Artık pastayı kesmemiz lazım.
There was a cake and everything.
Pasta.. ve diğer her şey vardı.
What kind of cake?
Pasta neliydi?
I like carrot cake.
Havuçlu pastaları severim.
Do you have any of that carrot cake left?
Hiç havuçlu pasta kaldı mı?
Oh, you mean the cake pops?
Küçük kekleri mi diyorsun?
Dinner, the cake, this lodge, the church.
Yemek, pasta, loca, kilise...
I myself believe in having cake and eating it.
Keki hem yiyip hem de sahip olabileceğime inanıyorum.
Well, more cake for me.
Bana daha çok pasta kalır.
Don't want you throwing up this delicious cake.
Bu leziz pastayı kusmanı istemeyiz.
- Hey, Grant. You want some cake?
Pasta ister misin?
- Ooh, cake.
- Vay, pasta.
Remember trying to watch that video of that guy who fell into his own wedding cake?
Geçen gün kendi düğün pastasının üzerine düşen adamın videosunu izlemeye çalışıyorduk ya.
Brian grabbed a piece of chocolate cake and put it all over his face.
Brian çikolatalı pastadan bir dilim aldı ve yüzünün her tarafına sürdü.
A guy jerking off on the subway, on a cake.
Pastanın üzerinde metroda 31 çeken adam var.
I'm not really sure what they think this cake is for.
Pastanın ne için olduğunu düşündüler acaba?
Also, the cake is 100 % gluten-free.
Ayrıca pasta % 100 glütensiz.
So bringing you down will be a piece of cake.
Yani seni indirmek pasta yemek gibi olacak.
And as my friends here can attest, I love cake.
Arkadaşlarımın da bildiği gibi pastayı çok severim.
Callender : AND EINSTEIN IS SAYING THAT THERE'S NO DISTINGUISHED CUTTING UP OF THE CAKE.
Einstein'ın dediği gibi kek içinde ayırt edilecek fark mevcut değil.
Yeah, maybe he's gonna send Arkady a postcard or a cake with a file in it.
Evet. Belki Arkady'ye kartpostal yollar. Ya da içinde eğe olan bir pasta.
We're bringing a cake, it's okay.
Biz bir pasta getiren, bu tamam.
So now I have to cook and smile and sing Happy-sodding-Birthday to a man who has neither the inclination nor the teeth to even eat sodding birthday cake.
Bu yüzden yemek yapmalı ve gülümsemeliyim. Ve lanet iyi ki doğdun şarkısı söylemeliyim. bu lanet olası doğumgünü pastasını yemeye, ne niyeti ne de dişi olan adama...
- The wedding cake is in here.
- Düğün pastası burada.
That cake is fucking delicious.
O pasta feci derecede lezzetli.
We're not doing old-ass wedding cake.
Bayatlamış düğün pastasını koymayacağız.
That cake was the best thing about that wedding.
O pasta düğünle ilgili en güzel şeydi.
Turns out I love the flavor of lost lesbian wedding dream cake.
Meğer yok olan lezbiyen düğün hayalleri aromalı pastaları seviyormuşum.
This is our wedding cake.
Bu bizim düğün pastamız.
This is our cake.
Bu bizim pastamız.
- Sarah, this is our cake.
- Sarah, bu bizim pastamız.
There's certain things you can change, but the cake, as they say, is baked.
Değiştirebileceğiniz şeyler var. Ama tamamını değiştiremezsiniz.
"Did someone say'cake'?"
"Birisi kek mi dedi?"
Cake will come in half-hour okay.
Pasta yarım saat sonra gelecek.
I ordered a fresh strawberry cake
Yeni ve taze bir çilekli pasta söyledim.
Birthday cake ma'am
Doğum günü pastası bayan.
Cake is good
Kek çok güzel görünüyor.
Hello... you sent the cake?
Merhaba... pastayı gönderdiniz mi?
If the cake would have come in, we would have finished it by now and would have gone home.
Eğer pastayı getirseydin, Doğum günü kutlamasını bitirmiş olurduk ve mutlu mesut evimize giderdik.
Is it necessary to cut a cake, blow candles, sing a song at this age?
Bu yaşta pasta kesip, mum üflemek ve şarkı söylemek ne kadar gerekli?
Jake doesn't like cake pops?
Jake kekleri sevmez mi? Bir anda kapıda beliren ve seni hatırlatan şeyleri sevmez. Hayır.
We had birthday cake.
Pastasını üflemiştik.
Ah. Ice cream cake?
Dondurmalı kek mi?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]