Callahan traducir turco
715 traducción paralela
Burke, Callahan, Brown, Reynolds, Allison, Bouquet, Forbes, Spears,
ve jüri adayları, masanın bu tarafında durun ve çağırılmayı bekleyin.
Where's Callahan?
Callahan nerede?
I'll tell him. - Callahan!
- Callahan!
Callahan!
Callahan!
- I tap you, Callahan.
- Seni uyarıyorum Callahan!
I am not Callahan.
Ben Callahan değilim.
Callahan was my wife's first husband, and he's dead.
Callahan karımın ilk kocasıydı ve o şimdi ölü.
- All right, Callahan, what do you do?
- Peki Callahan! Var mısın yok musun?
Oh, come on, Callahan.
Hadi Callahan.
Oh, that was just Callahan, Lily Belle's husband.
Lily Belle'nin kocası Callahan!
Have a drink on Callahan's pants.
Callahan'ın pantolonundan geliyor içkiler!
I don't want your husband, Mrs Callahan.
Kocanı istemiyorum Bayan Callahan!
But Mrs Callahan, you know that he would rather be cheated by me... than married to you.
Bayan Callahan! Biliyorsun ki kocan senle evli kalmaktansa benim tarafımdan aldatılmayı tercih eder.
I told Mrs Callahan you won't be needin'this room.
Bundan sonra bu odada kalmayacağını Bayan Callahan'a söyledim.
Mrs Callahan, may I speak to you just a moment, please?
Bir dakika konuşabilir miyiz lütfen?
Callahan...
Callahan...
- but at least when he gambled, he won. - I'm sick of Callahan!
- Bıktım bu Callahan'dan!
- [Woman] Mrs Callahan! - Whoa! Ohh!
Bayan Callahan!
- Mrs Callahan! Aah! - [Gasp]
Bayan Callahan!
- The first thing we'd better do... is ask Mrs Callahan if she'll take care of the Claggetts.
- Bence öncelikle Bayan Callahan'dan Clagget'lara kalacak bir yer ayarlamasını rica etmeliyiz.
- Hello, Mr Callahan.
- Merhaba Bay Callahan.
- Boris! Miss Callahan!
- Boris ve Bayan Callahan!
Brown throws a wild right at Callahan and misses.
Brown, Callahan'a sert bir sağ sallıyor ama ıskalıyor.
Callahan sure with a left to the chin of Brown.
Callahan sol yumruğunu Brown'un çenesine indiriyor.
Callahan countering with a hard right to Brown's mouth.
Callahan, Brown'ın ağzına sert bir sağ yumruk ile karşılık veriyor.
Callahan follows him across the ring, landing a long, looping left to Brown's head.
Callahan, Brown'ı ring boyunca takip edip kafasına uzun, kıvrak bir sol konduruyor.
- Brown bounces off the ropes... -... stings Callahan with a short...
- Brown iplerden sekiyor kısa vuruşlarla Callahan'ın canını yakıyor...
That Callahan.
Callahan'a.
I bet you could buy Callahan off Wagner for two, three hundred.
Eminim Callahan'ı Wagner'dan iki ya da üç bine alabilirsin.
I bet you that Callahan would get your ten G's back for you.
Bahse girerim Callahan onbin dolarını sana geri kazandırabilir.
And he passed close to you as he ran, Mr. Callahan?
Ve koşarak sizin yakınınızdan mı geçti, Bay Callahan?
Third, the witnesses - Mr. Graham Rogers... Mr. Thomas Callahan and Mr. and Mrs. Paul Lukash - actually saw the shot fired.
Üçüncüsü, tanıklar Bay Graham Rogers, Bay Thomas Callahan ve Bay ve Bayan Paul Lukash - aslında ateş edildiğini gördüler.
What's the matter now, Callahan?
Yine ne oldu Callahan?
Michael Callahan gets it.
Michael Callahan görevi alır.
It's you, Callahan.
Callahan, sensin.
Did that come out of you, Callahan?
O ses senden mi çıktı Callahan?
Callahan, that ain't an anchor out of the water.
Callahan, o çapa değil ki.
Look, Callahan, you're past the retiring age.
Bak Callahan, emekli olma yaşını geçtin.
Callahan, if you didn't bring me this sandwich... then we've got uninvited guests.
Callahan, eğer bu sandviçi bana sen vermediysen... gemide davetsiz bir misafir var demektir.
- Callahan?
- Callahan?
Hey... 21st Squad, Detective Callahan speaking.
Hey... 21.Bölge, Dedektif Callahan konuşuyor.
They tell me Trinidad makes the rest of the tropics look like Callahan's back yard.
Trinidad'ın çok güzel olduğunu, Tropikleri gölgede bıraktığını duydum.
Good morning, Mary. Mr. Callahan, and Mr. Ivy send their congratulations.
Bay Callahan ile Bayan Ivy geçmiş olsun dileklerini yollamışlar.
That Father Callahan now.
Şimdi de şu Peder Callahan.
Inspector Callahan.
Müfettiş Callahan.
Send Inspector Callahan in.
Müfettiş Callahan'ı içeri alın.
Mr. Mayor, Inspector Callahan.
Belediye Başkanı, Müfettiş Callahan.
Won't you sit down, Inspector Callahan?
Oturmaz mısınız, Müfettiş Callahan?
Josephs, Owens, Grant, Pierry.
Burke, Callahan, Brown, Reynolds, Allison, Bouquet, Forbes, Spears,
- [Knocking]
Bayan Callahan!
Callahan?
Callahan?