Can you help me out traducir turco
720 traducción paralela
Buddy, can you help me out?
Arkadaş, bir Mark'ın var mı?
I'm stuck with that Farrington woman. Can you help me out?
Şu Farrington denilen kadın sülük gibi yapıştı.
I'll get you. Can you help me out though?
Biliyorsun, paramı çaldırdım, bana biraz yardımcı olabilir misin?
- Man, can you help me out?
- Dostum, bana yardım edebilir misin?
I mean, can you help me out?
Yani, bana yardım edebilir misin?
Can you help me out?
Yardım eder misiniz?
- Can you help me out?
- Bana yardım eder misin?
Hey, Steve, can you help me out with this pastry mix thing?
Hey, Steve, bu şeyleri hamur kıvamına getirmem için yardımcı olur musun?
Can you help me out? I got a small emergency.
Yardım edebilir misiniz?
Can you help me out?
Bana yardımcı olabilir misiniz?
Can you help me out?
Bana yardım eder misiniz?
If I can help you out on anything, why, let me know.
Sana yardım edebileceksem söyle.
I seen all these books through the window, and I figured that maybe you can help me out.
Pencereden içerideki kitapları gördüm ve belki bana yardım edersiniz dedim.
- Maybe you can help me out.
- Belki yardım edebilirsin.
I'm sorry to have dragged you out of bed, but only you can help me.
Sizi yatağınızdan çıkarttım, ama bana bir siz yardım edebilirsiniz.
I wonder if you can help me out with this.
Günaydın. Bir konuda bana yardım edip edemeyeceğini merak ediyorum.
Now can you understand why I must get out of this, why you must help me?
Şimdi neden bundan kurtulmam gerektiğini, bana neden yardım etmen gerektiğini anladın mı?
- It's up to me too, and I say, no. You can hold out up here until help comes.
- Söyledim sana bağlı yardım gelene kadar burada dayanabilirmisin?
Then you can step out and come help me spend it.
Sonra şu kafesten çık da harcamama yardım et.
I can prove it if I can get you to help me dig it out of there.
Orayı kazmama yardım ederseniz ispatlarım.
So you can either spank me, walk out or help me.
Ya beni patakla, yürü git ya da bana yardım et.
Look, if you guys tell me what you're looking for, maybe I can help you out, um...
Bakın, eğer siz ne aradığınızı söylerseniz, belki size yardım edebilirim, hımm...
You made out of stone and you can't help me?
Taştan mı yaptılar seni? Yardım edemez misin?
Yes, you bring out the worst in me, and I can't help but take the bait.
- Davrandım. En kötü yanlarımı açığa çıkardın, ben de hemen oltaya düştüm.
You people can either help me, or stay the hell out of my way.
Ya bana yardιm edin, ya da yolumdan çekilin.
John, since Governor Axtell hung me out to dry... there's nothing I can help you with.
John, Vali Axtell yetkimi elimden aldιğι için... sana yardιm edemeyeceğim.
Is there anything you can help me out with?
Bana yardımcı olacak bir şey biliyor musun?
I can--I'll help you clean... and we can go out together... and maybe you could buy me some regular clothes.
Yardım--Temizlikte yardım ederim... birlikte dışarı çıkabiliriz... ve belki de bana normal kıyafetler alırsın.
I thought maybe you can help me out.
Belki sen bana yardım edebilirsin.
If you help me carry Sleeping Beauty up out of the cellar and load her into our car, and drive her out to some deserted road where a suicide can take place, I promise you we'll talk this thing over.
Eğer Uyuyan Güzel'i aşağıdan alıp arabaya taşımama ve bir intiharın gerçekleşebileceği ıssız bir yola götürmeme yardım edersen söz veriyorum hepsi sona erecek.
Now, it gravels on me, captain... I can't help you out, but that's the way it goes.
Sana yardım edememek canımı sıkıyor yüzbaşı, ama durum böyle.
Hey, listen, you can help me out.
Dinle, bana yardım edebilirsin.
Can you help me out?
Yardımcı olur musun? Hımm, elbette, tabii ki.
Can you help me, please? Watch out, lady.
Pardon, genç adam.
But if you can help me out...
Ama bana yardımcı olabilir eğer...
- You're the only person who can help me You must find out who they are and what they want.
- Bana yardım edebilecek tek kişi sensin. Kim olduklarını öğrenmelisin ne istediklerini de. Yaparsın bunu değil mi?
Maybe you can help me out.
Belki bana yardım edebilirsiniz.
I can help you get Ganz if you get me out of here first.
Ganz'ı yakalaman için yardım ederim. Ama önce beni buradan çıkaracaksın.
Maybe you can help me out.
Belki siz bana yardım edebilirsiniz.
Coach, maybe you can help me out here.
Koç, koç. Belki bana yardım edebilirsin.
Maybe you can help me out.
Belki bana yardım edebilirsin.
Any chance you can help me get out of this?
Buradan kurtulmak için bana yardım etme şansınız var mı?
If you can work your way upstairs to help me out, fine, if not I'll handle it!
Yapabilirsen yardım için yukarı gelirsin yoksa başımın çaresine bakarım.
If you wanna help me, you can go out and feed the dogs and goats.
Yardım etmek istiyorsanız, köpeklerle keçilere yem verebilirsiniz.
Maybe you can help me straighten out my Longfellow.
Belki Longfellow ödevimi düzeltmeme yardım edebilirsin.
Can you help me get out of here?
Buradan çıkmama yardım eder misin?
But let me talk to her, and we'll see if we can't help you out.
Ama onunla konuşayım. Bakalım size yardımcı olabilir miyiz.
Help me out of this, will you, dear?
Beni şundan kurtarır mısın canım?
Just once, I wish someone would say to me, "I can't help you out."
Bir kere de gelip, "sana yardım edemem" demelerini isterdim.
Maybe she can help you sort things out. Trust me.
Belki bazı şeyleri çözmene yardımcı olabilir.
You know, maybe you guys can help me out here.
Evet, belki sizler bana yardım edebilirsiniz.