Carpenters traducir turco
160 traducción paralela
We enter the interior of the workshop where smiths, mechanics, weighers, carpenters, upholsterers, et cetera are working hard at the completion of the machine.
Demircilerin, tamircilerin, marangozların, döşemecilerin makineyi tamamlayabilmek için sıkı çalıştıkları... atölyeye giriyoruz.
I've worked with painter, carpenters, electricians.
Boyacılar, marangozlar, elektrikçilerle çalıştım.
Can carpenters dance?
Marangozlar dans edebilir mi?
You work for Don Andrés, and because of you they arrested the carpenters.
Sen Andrés Beye çalışıyorsun ve o marangozları senin yüzünden tutukladılar.
Well, we haven't any carpenters.
Ama marangozlarımız yok.
- The carpenters.
- Marangozları.
And no carpenters.
Marangozlar da gitmiş olur.
We can use carpenters.
Marangozlara ihtiyacımız var.
Plumber-works, cooking, carpenters...
Sıhhi tesisat, aşçıIık, marangozluk...
These others are blacksmiths, tailors, cobblers, carpenters.
Bunlar da, demirciler, terziler.. .. ayakkabı tamircileri, marangozlar.
Carpenters to the planking!
Marangozlar kalas döşeyecek!
Love, in a world where carpenters get resurrected, anything is possible.
Heyhat aşk, sen nelere kadirsin. Kesinlikle mümkün değil.
Only thing Phyllis and I talk about are the Hortons or the Cranshaws or carpenters and plumbers.
... Cranshaw'lar, marangozlar ve tesisatçılar. Irv ve Sally Plummer mı?
You men carpenters?
Siz marangoz musunuz?
- Pay the seller, then rent a house in the district of carpenters.
- Satıcıya ver sonra marangozların mahallesinde bir ev kirala.
Carpenters are not what they were.
Nerede eski doğramacılar!
I mean, all the workers. Not just the plumbers, and the carpenters and the goddamn cigar makers.
Sadece muslukçulardan, marangozlardan ve puro atölyesinde çalışanlardan söz etmiyorum.
First the smiths, the hatters, the typesetters, the carpenters, and now the tenant farmers.
Önce demirciler, şapkacılar, matbaacılar, marangozlar, ve şimdi de kiracı çiftçiler.
To those who do the work of the theatre yet have but small share in its glory carpenters, electricians, scene-shifters, property men.
Ve tiyatronun bütün yükünü çeken, ama şöhretten çok az pay alabilenlere marangozlara, elektrikçilere, sahne işçilerine, aksesuarcılara.
Carpenters, electricians, property men.
Marangozlar, elektrikçiler, aksesuarcılar.
Carpenters!
Marangozlar!
- Carpenters to action!
- Marangoz güverteye!
We should be mixing cement somewhere on some open plain, or carpenters.
Dışarıda beton karmalıyız. Ya da marangozluk yapmalıyız.
Then there's the kickbacks to the carpenters.
Sonra marangozlara komisyon vermen gerekir.
I have plumbers who will return, carpenters, exterminators... and now sinking One wall of support.
Tesisatçılarım, marangozlarım, fare yakalıyıcılarım var... ve şimdi çökmesin diye bir duvar destekçisi.
Precisely because we were so used to seeing things that we had made, that engineers had made, things like telescopes, microscopes, ordinary little carpenters'tools and things, we got the idea, children grew up with the idea, that everything had to have a purpose.
Tam olarak öyle çünkü bizim yaptığımız aletlerde mühendislerin yaptığı teleskop ve mikroskop gibi aletlerde sıradan, küçük marangoz aletlerinde bir şeyler görmeye alışkınız fikri anlamış olduk çocuklar da her şeyin bir amacı olması gerektiği fikriyle büyürler.
30 blacksmiths. 28 halberdiers. 20 carpenters. 100 farmers.
30 demirci, 28 teber, 20 marangoz 100 çiftçi 20 madenci ve doktor Chanca, saray cerrahı!
"Screwing" is for carpenters.
Marangozlar "yatmak" ı kullanır.
- What is it? - The Carpenters.
The Carpenters.
The Carpenters. You got to be kidding.
The Carpenters mı?
And your favorite music is the Carpenters, even though I think you could do better.
En sevdiğin grupsa The Carpenters. Daha iyi bir seçim de yapabilirdin.
The Carpenters.
The Carpenters.
The carpenters repair the brace.
Marangozlar kuyuyu tamir ediyor.
I read the ad in the newspaper for carpenters.
Gazetedeki marangoz ilanını okudum.
Not the Carpenters, too.
Olamaz. Carpenters çalmayın bari!
I mean, the Carpenters and that kind of stuff, just, it- - it just puts'em right to sleep.
Demek istediğim bence Carpenter's.. .. ve benzeri sanatçılar kadınları hemen uyutuveriyor, değil mi?
This country needs good farmers, good businessmen, good plumbers good carpenters.
Bu ülke iyi çiftçilere, iyiiş adamlarına, iyi tesisatçılara, iyi marangozlara ihtiyacı var.
How's it coming with the little carpenters?
Küçük marangozlar ne durumda bakalım?
Let carpenters and shoemakers produce on demand.
Talep üzerine arz marangoz ve kunduracıların işidir.
But more in the direction of the laughing man Or raise high the roof beam, carpenters, An introduction.
Ama daha çok "The Laughing Man" veya "Raise High the Roofbeam, Carpenters" ayarında olanları ; "Hapworth Sixteen" ya da " Seymour :
" When we passed construction sites, everybody - metalworkers, locksmiths, masons, carpenters - all joined us.
İnşaat bölgelerini geçtiğimizde herkes ; metal işçileri, çilingirler, duvar ustaları, marangozlar hepsi bize katıldı.
Businessmen, teachers, lawyers, carpenters.
İşadamları, öğretmenler, avukatlar, marangozlar.
Kiss the carpenters?
Marangozları mı öpeyim?
Raise High the Roof Beam, Carpenters...
- "Yükseltin Tavan Kirişini, Ustalar..."
"New England Carpenters." Thank you.
"New England Marangozları" Tanrım, sağ ol!
She likes plumbers, carpenters.
Tesisatçı ve marangozIarı sever.
WHAT ABOUT THE PLUMBERS, ELECTRICIANS, CARPENTERS... UH...
Ya kaynakçılara, elektrikçilere, marangozlara ve pencerecilere verilecek olanları?
John, you got more laborers on the job site than we got carpenters.
Şantiyede bizim marangozlardan çok senin işçin var, John.
The problem is the carpenters are carrying Sheetrock and materials.
- Sorun marangozların panel ve malzeme yürütüyor olması. O yüzden beklediğimiz kadar...
Between the joint fitters and the carpenters those envelopes are light over 10 percent each week.
Tesisatçılar ve marangozlardan, her hafta % 10 az tahsilat demek bu.
Ukrainian carpenters made the doors.
Ukraynalı marangozlar kapıları yaptılar.