Cell phone beeps traducir turco
71 traducción paralela
I mean, not an angel with wings, but an Angel, so, uh- - [Cell Phone Beeps]
Kanatlı bir melek değil, ama bir Melek.
I only got to go a little bit. - [Cell Phone Beeps]
Sadece biraz gideceğim
- [Cell Phone Beeps] - He drives a cab.
- Taksi kullanıyormuş.
- [Cell phone beeps] - Oh, shit.
Kahretsin.
( cell phone beeps ) here.
Alın.
A-S-H K-E-L-0-N. ( CELL PHONE BEEPS )
A-S-H k-E-L-O-N.
[Cell phone beeps] - Andy?
Andy?
( cell phone beeps )
Teşekkürler.
145 trent avenue. ( cell phone beeps )
145 Trent Bulvarı.
[Cell phone beeps] Damn it, Ames!
Lanet olsun, Ames!
Just sent you a text. ( Cell phone beeps ) " This is the way people communicate now.
Mesaj attım. "Artık insanlar böyle haberleşiyor."
( Cell phone beeps ) Meet Geraldine, my cannon.
Geraldine ile tanış topum.
- [Cell Phone Beeps] - That was Ahmed?
Ahmet miydi?
( Cell phone beeps ) Why does Chase have that ringtone?
Neden Chase'nin böyle bir zil sesi var ki?
( cell phone beeps )
( cep telefonu bip sesi )
I GOTTA START CHECKING MY VOICE MAIL. ( cell phone beeps )
Mesajlarımı kontrol etmeye başlasam iyi olacak.
[Cell phone beeps] Well, whatever sideways nonsense Tracy tries to pull, I'm gonna hold him down.
Tracy ne taraftan saçmalık çevirmeye çalışırsa çalışsın, ona engel olacağım.
But until the power's back up... [cell phone rings ] [ cell phone beeps]
Ama güç gelince... Merhaba.
- ( SOFTLY ) It's Apocalypse Now. - ( CELL PHONE BEEPS )
- "Kıyamet" alarmı.
[Cell phone beeps] Okay, it's just I gotta -
Tamam, sadece...
Well, go do what you have to do, and I'll finish. [Cell phone beeps]
Git, ne yapman gerekiyorsa yap, bitiririm ben.
Hmm. [Cell phone beeps]
Hımm.
I got it. [cell phone beeps]
- Domates ya da fasulye lütfen.
[Cell phone beeps] _ _
Beni hatırladın mı?
[Cell phone rings ] [ Phone beeps] Mom, three calls on my first day is a little overdoing it.
Anne, okulun ilk gününde üç kere araman biraz fazla oluyor.
( CELL PHONE BEEPS ) Who are you texting?
Kime mesaj çekiyorsun?
( CELL PHONE VIBRATING ) - ( CELL PHONE BEEPS ) - Hi.
Merhaba.
[Cell Phone Rings, Beeps] Booth needs me.
Booth'un bana ihtiyacı var.
But whatever that first story was, I can't help but think bad things must've happened to that goat. ( cell phone rings, beeps )
Olaylar nasıl başlamışsa başlasın o keçiye kötü şeyler olmuş olması fikri aklımdan çıkmıyor.
( CELL PHONE BEEPS )
Takip numaranız var mı?
( cell phone rings and beeps ) Beckett. Cause of death was cerebral hemorrhaging, as expected.
Ölüm sebebi, tahmin edildiği üzere beyin kanaması.
( cell phone beeps and dials ) You guys.
Beyler...
[Cell phone beeps]
( Neree kybldn, J-town? Özldm sni. )
- You didn't say, "Up in the air." - [Cell Phone Rings, Beeps]
Yukarı doğru demedin ki.
I hate it. ( Cell phone rings and beeps )
Nefret ederim.
( Door bells jingle, cell phone beeps ) Hi, James...
Selam, james...
[Cell phone beeps]
Ah, hayır.
No wonder Rebecca turned to drugs. ( Cell phone rings ) ( Beeps )
Rebecca'nın uyuşturucu kullanmasına şamama gerek.
( Cell phone rings ) Oh. ( Beeps )
473 gündür içki içmedim.
[Cell phone vibrating, beeps] Oops, sorry.
Aman, özür dilerim. İş.
[Cell phone beeps]
Alo?
[Cell phone beeps] Hello?
Alo?
[cell phone beeps] - I knew we should've gotten that guy out
Fırsatımız olduğunda onu oradan çıkarmamız gerektiğini biliyordum.
( Cell phone beeps ) What are you doin'?
Bu en heyecanla beklediğim toplantıydı.
( Cell phone rings, beeps ) Oh, hey, Charlie.
Merhaba Charlie.
( Cell phone rings and beeps )
- Selam.
( Cell phone chimes, beeps ) Harrison, what are you doing in the office this late?
Harrison bu saatte ofiste ne işin var?
( Cell phone rings ) ( Cell phone beeps ) Hey.
Hey.
[Cell phone beeps, line trilling]
- Niye uzun sürdü?
[cell phone beeps] ( both ) yes!
Evet!
[ring ] [ cell phone beeps] yeah?
- Evet?