Centered traducir turco
654 traducción paralela
Self-centered ass!
Bencil pislik!
Why, you're the most self-centered, egotistical, double-crosser I ever knew!
Sen tanıdığım en bencil, kendini beğenmiş iki yüzlü adamsın!
I even wrote and reminded her and she forgot all about them. - Well, I guess you'll live through it. - She's a self-centered little beast.
Sizi daha sık aramak isterdim ama annem, babam, sen ve Ben arasındaki uzun mesafe aramaları herkesi iflasa sürükleyebilir.
PDI centered, sir.
PDI ortalandı.
Would you say he was self-centered? A strong ego? No.
- Kendisinin bencil, büyük egolu biri olduğunu söyleyebilir misiniz?
You're so self-centered, blaming it all on me.
Bütün bunlar için beni suçlaman çok bencilce.
You are self-centered!
Sen bencilsin!
A woman whose thoughts are centered... On the joys of hearth and home.
Düşüncelerinin merkezinde, evi ve ocağı'nın sevinçleri olan bir kadın.
Self-centered and selfish!
Bencil ve hep kendini ön planda tutuyor!
I guess I've been pretty inconsiderate and self-centered.
Sanırım oldukça düşüncesiz ve bencil davrandım.
The article says they're affectionate, he seems kind of self-centered to me.
Makale onların sevecen olduklarını söylüyor. Bana biraz ben merkexci gibi geliyor.
And every appearance, every time we appeared attention was centered on us.
Her görünüşümüzde, ne zaman ortaya çıksak ilgi merkezi olurduk.
I came, and broke and entered and got detention-centered
Geldim, gördüm, içeri sızdım, Islahevli oldum.
How's that for centered, all right?
Ortaya oturdu mu?
He had a darling bead centered in the middle of your forehead.
Senin alnının ortasına nişan almıştı, unutma.
Of all the self-centered, egotistical things I ever heard!
Bu kadar bencil ve egoist bir düşünce tarzı duymadım!
We're centered up now.
Tam ortalandık kaptan.
- We're centered up again.
- Tekrar ortalandı, kaptan.
Because I am stupid and conceited... and self-centered and ungrateful like you've always told me.
Hep söylediğiniz gibi aptal, kibirli, bencil ve değerbilmezim de ondan!
I'm self-centered, inconsiderate and what was the third adjective?
Ben kendini beğenmiş, bencil üçüncü sıfat neydi?
Such a self-centered, egotistical child.
Çok benmerkezci, egoistik bir çocuk.
I find that it has a new vitality here in Germany, with its great leader and chancellor, Adolf Hitler, that I admire very. New Germany will construct for you optimum centered government of the current world.
Bizzat hayranı olduğum büyük lideriniz şansölye Adolf Hitler ile Almanya yeniden hayat bulmuştur.
They were the reality of the great tyranny centered in distant Berlin. Briefly, its hands would be red with the blood of millions.
SS'ler Berlin merkezli bu yeni tiranlığın, milyonlarca insanın kanı ellerine bulaşacak temsilcisiydiler.
I would follow a pathway on something like a TV screen in front of me... that would direct me right, left or center... follow the steering, keep the steering symbol, uh, centered.
Önümdeki TV ekranı gibi bir şey üzerinden rotamı izlemem beklenir sadece. Bu ekran da beni sağa, sola veya ortaya yönlendirir. Ortadaki sembolü ortalayarak yolumu çizerim.
All your tension is centered in your hands.
Dikkatini ellerine ver.
I don't know what I've done to deserve... such a self-centered pair of bastards!
Sizin gibi bencil piç kurularını... hak etmek için ne yaptım, bilmiyorum!
Yes, he is very pompous and self - centered. He looks like a fanatic.
Kesinlikle çok kendini beğenmiş ve bencil biri.
I'm too self-centered for that.
Bunun için fazla merkeziyetçiyim.
It's all Luchi's fault, she's so mean and self-centered, and as frigid as a glacier.
Suçlu olan Luchi. Cimri, bencil, ve buz dağı kadar soğuk.
The confrontation between the two views of the cosmos Earth-centered and sun-centered reached its climax with a man who, like Ptolemy, was both an astronomer and an astrologer.
Dünya merkezli ve Güneş merkezli iki ayrı kainat düşüncesinin, birbirleriyle en çok çatıştığı zamanlarda Ptolemy hem astronom hem de bir astrologtu.
And you can see that they are centered around the middle the center of the galaxy.
Galaksinin merkezine yakın bir şekilde konumlanmışlar.
We live in the outskirts the globular clusters are centered around the marvelous middle of the Milky Way galaxy.
Bu muazzam Samanyolu galaksisinin yıldız kümelerinden oluşan merkezine uzak bir konumda yaşıyoruz.
His Earth-centered universe held sway for 1500 years showing that intellectual brilliance is no guarantee against being dead wrong.
Dünya merkezli evren görüsleri, 1500 yil boyunca kabul edildi. Bu da kitlelere parlak bir zekanin da bazen yanilabilecegini gösterdi.
Seventy years later, the sun-centered universe of Aristarchus and Copernicus was widely accepted in the Europe of the Enlightenment.
Aristarchus ve Kopernik'in Günes merkezli evren modeli 7 yüzyil sonra aydinlanan Avrupa'da herkes tarafindan benimsendi.
To illustrate the sun-centered universe of Copernicus he built computers that reproduced the clockwork of the heavens from Mercury to Saturn.
Kopernik'in Güneş merkezli evrenini görselleştirebilmek için Merkürden Satürne gezegenler düzenini simüle eden bilgisayarlar yapmıştır.
Tendrils of red giant star stuff spiral into a disc of accreting matter centered on the hot neutron star.
Kırmızı devden kurtulan yıldız maddesi bir sarmaşık gibi sıcak nötron yıldızının ağırlık merkezine sarılır.
You're the most self-centered, egotistical, manipulative...
Sen dünyanın en benmerkezci, bencil, çıkarcı...
I'm too self-centered to notice.
Fark edemeyecek kadar bencilim.
You, Blanche, are an amoral, backstabbing, self-centered Jezebel, and I am very glad that this happened because now I know really what kind of person you are.
Sen, Blanche, ahlaksız, hain, bencil ve kötü bir kadınsın ve ben bu olayın olduğuna çok sevindim çünkü artık ne tür bir insan olduğunu anlıyorum.
But I'll get over it because I am shallow and self-centered.
Ama ben bunu aşacağım, çünkü ben, sığ ve ben-merkezliyim.
so, by the same token, i hope you'll be able to forgive me when i tell you... what an ungrateful, self-centered little tramp you are.
" Aynı şekilde, Umarım sende beni affedebilirsin sana söyleyecektim.... Ne nankörce,
self-centered, little tramp?
Kendini düşünmek, küçük serseri?
Perfectly centered, thats for sure.
Merkezde harika bir biçimde yoğunlaşıyor.
I'm not centered in the way I should be, because last night...
Biliyorsun, yeterli değilim. Bu işlerin insanı değilim.
In my business, the film business, we're always working with the same people, over and over, and we never, hardly ever, break out of our own self-centered little circle.
Benim mesleğimde, film işinde, tekrar tekrar hep aynı insanlarla çalışırız, ve asla, neredeyse asla kendi ben merkezli küçük çemberimizin dışına çıkmayız.
he only care about himself... and in the end, he grew up to be a very lonely, unhappy, self centered, little man... and do you know how this made his parents feel?
Çünkü sadece kendisini önemsiyormuş.. ve en sonunda büyüdüğünde, mutsuz ve yalnız biri olmuş.. bencil küçük bir adam..
Am I selfish and self-centered?
Bencil ve ben-merkezci miyim?
And make sure the banner is centered.
Bayrak da tam ortada olsun.
They think I'm conceited, self-centered ; I can't see anything except what's happening to me. Please correct me if I'm wrong.
Kendini beğenmiş biri olduğumu, benim başıma gelmedikçe herhangi bir şeyi anlamayacağımı düşünürler.
Try to keep the airplane level... and the velocity vector centered.
Aracın seviyesini... ve vektör hızını merkezde korumaya çalış.
I am calm and centered.
Sakin ve ortalıyım.