Centimetres traducir turco
168 traducción paralela
28 steps of 16 centimetres. 4.48 metres, daddy.
4,48 metre, baba.
- 22 centimetres.
- "22 santimetre olması gerekir."
Three centimetres in... 1.5 centimetres up...
3 santimetre aşağıya. 1,5 santimetre yukarıya.
0.45 centimetres right... 0.023 centimetres down... 0.0015 up...
0,45 santimetre sağa. 0,023 santimetre aşağıya. 0,0015 santim yukarı.
I am standing exactly one meter, four centimetres, from the door.
Şu anda tam olarak kapıdan bir metre dört santim uzakta duruyorum.
The first when the shoots reach two or three centimetres long, the second just before or after the flowering, and the third a month later.
Birincisi, sürgünler iki veya üç santimetre boyuna ulaştığında, ikincisi, çiçeklenmeden hemen önce veya sonra, ve üçüncüsü bir ay sonra.
Male copulation organ, measuring five to forty centimetres.
Erkek çiftleşme organı, Uzunluğu : beşten kırk santime kadar.
111 centimetres.
111 cm.
These outgrowths on the liverwort, only a few centimetres high, develop tiny mobile sperms which actively swim.
Ciğer otlarının sadece birkaç santimetre uzunluğundaki bu çıkıntıları aktif olarak yüzen, ufak spermler yapar.
Indeed, it's still moving in that direction even today, and as fast as it has ever done, which is about five centimetres a year.
Hatta bugün bile o yönde her zamanki hızıyla yılda beş santimetre kayıyor.
The width of your shoulders in centimetres.
Omuzlarının genişliği kaç santim?
Yes, four centimetres, five, six centimetres.
Evet, dört santimetre, beş, altı santimetre.
67 centimetres...
67 santimetre...
We'll lower it below three centimetres.
Üç santimin altına çekeceğiz.
Okay, the anterior portion is 5 centimetres to the left.
Evet, ön taraf beş santimetre kaydırıldı.
- Prison lowered 20 centimetres?
- Diyorsun ki 20 santim kısalmış hapiste.
You may begin by opening the ventral access panel two centimetres below my right ear.
Sağ kulağımın iki santimetre altındaki ön giriş panelini açmakla başlayabilirsiniz.
Dilation has gone to seven centimetres since the onset of labour.
Doğum sancısının başlamasından beri, genişleme yedi santime ulaştı.
Congratulations. You are fully dilated to ten centimetres.
Tebrikler. 10 santimetreye genişlediniz.
Make sure the cranial segment is 15 centimetres from the brain stem.
Beyin segmentinin beyin sapından... en az 15 santim uzakta olduğundan emin ol.
' We're looking at five or six centimetres.
'5 - 6 cm kar var.
I've modified the vertical clearance of the chair three centimetres.
Sandalyenin düşey açıklığını üç santimetreye ayarladım.
30-odd centimetres tall, approximately eight kilograms.
30-küsür santimetre uzunluğunda, takriben sekiz kilogram.
About 25 centimetres.
Yaklaşık 25 santimetre.
- 25 centimetres in length.
- 25 santimetre uzunluğunda.
Krill are small, shrimp-like creatures about six centimetres long.
Kriller, 6 cm. uzunluğunda olan ve karidesi andıran deniz canlılarıdır.
Another scavenger arrives - a giant isopod, 10 centimetres long, the equivalent of crabs in warmer waters.
Bir başka leş yiyici daha geliyor : daha ılık sularda yaşayan yengeçlere benzeyen, 10 cm. uzunluğunda dev bir isopod.
Computer, I want a Klingon "bat'leth" - tip to tip 116 centimetres, weight 5.3 kilos, with an exterior handgripping diameter of five centimetres.
Bilgisayar, Klingon bat'leth'i istiyorum. 116 santimetre uzunluğunda, 5,3 kilo ağırlığında, elle kavrama dış çapı 5 santimetre,... bıçakları kompozit baakonite olsun.
They have it in centimetres, which I don't understand.
Santimetrelerle ölçüyorlar, hiç anlamıyorum.
Exactly 32 centimetres.
Tam olarak 32 santimetre.
40 centimetres... by 1 8
"Il Mostro" nereden baksan 40 santimetreye 18 santim kadar.
Two centimetres.
İki santimetre.
Ten to, uh, twelve centimetres long, with a... hmm...
On ila oniki santimetre boyunda, ayrıca...
Just a few more centimetres.
Sadece birkaç santim daha.
Move the camera ten centimetres to the right and I'll contrive a possible two shot, but, wait for my signal.
Sen kameranın her şeyini ayarla. Ben birazdan geleceğim. İşaretimi bekleyin.
The preponderance of flies is in this room They can egress a space less than.001 centimetres.
Sineklerin çoğunluğu burada santimin binde birinden daha küçük bir alana yumurtlayabilirler.
The mammoths too have already shed their long, winter coats to leave a lighter under wool only a few centimetres long.
Mamut'lar da zaten uzun kış mantolarını atmış. Veda ettiği yün daha parlak, sadece bir kaç cm. uzunluğundadır.
A reinforced acrylic sphere with walls 12 centimetres thick protects a pilot and our cameraman from the enormous pressure below, and allows the submarine to dive to just over 900 metres.
12 santim kalinliginda duvarlari olan güclendirilmis akrilik küre, pilotu ve kameramanimizi asagidaki yogun basinctan korur ve sualti aracinin 900 metre derine dalmasini saglar.
A giant amphipod, 12 centimetres long and almost perfectly transparent.
Dev bir amfipod 12 santimetre uzunlugunda ve neredeyse saydam.
There were swarms of white crabs, and, most spectacular of all, dominating the chimney were hundreds of bright red tubeworms, each two metres long and four centimetres wide.
Beyaz yengec sürüleri vardir ve en mükemmelleri bacaya hükmeden, her biri iki metre uzunlugunda ve dört santim genisliginde olan yüzlerce parlak kirmizi kurttur.
A reinforced acrylic sphere, with walls 12 centimetres thick, protects a pilot and our cameraman from the enormous pressure below and allows the submarine to dive to just over nine hundred metres.
12 santim kalınlığında duvarları olan güçlendirilmiş akrilik küre, pilotu ve kameramanımızı aşağıdaki yoğun basınçtan korur ve sualtı aracının 900 metre derine dalmasını sağlar. ( PILOT ) 270 metre.
A giant amphipod, 12 centimetres long and almost perfectly transparent.
Dev bir amfipod 12 santimetre uzunluğunda ve neredeyse saydam.
There were swarms of white crabs and most spectacular of all dominating the chimney were hundreds of bright red tube worms each two metres long and four centimetres wide.
Beyaz yengeç sürüleri vardır ve en mükemmelleri bacaya hükmeden, her biri iki metre uzunluğunda ve dört santim genişliğinde olan yüzlerce parlak kırmızı kurttur.
The ocean's largest inhabitant feeds almost exclusively on one of the smallest - krill, a crustacean just a few centimetres long.
Okyanusun bu en büyük sakini neredeyse sadece, kabuklu bir hayvan olan birkaç santim uzunluğundaki şu küçük karideslerle beslenmektedir.
These yellow-fin tuna, however, are now more than six months old and forty centimetres long big enough to be able to eat fry, so sea mounts for them are promising feeding grounds where they may hunt for several months.
Şu anda altı aylık ve 40 santim uzunluğunda olan bu sarı yüzgeçli ton balıkları, yavru balıkları yiyebilecek kadar büyüktürler bu yüzden birkaç ay boyunca avlanabilecekleri deniz tepeleri onlar için gelecek vaat eden beslenme alanlarıdır.
A single sea-nettle jellyfish only a few centimetres across can collect thousands of copepods in a day.
Sadece birkac santimetrelik, tek bir denizisirgani medüzü günde binlerce kopepod toplayabilir.
This is an amphipod, just two centimetres long and it does eat kelp.
Bu bir amfipod, sadece iki santimetre uzunlugundadir ve yosun yer.
This woman is six centimetres dilated. The baby is breeched.
Kadının 6 santimetrelik bir yırtığı var ve bebek de tehlikede.
Ruptured placenta, possible prolapsed cord, she's 5 centimetres.
Plasenta yırtılmış, doğum için hazır, 5 santimetre açılmış.
Two centimetres to the right, and you'd have had it.
İki santimetre daha sağa atsaydınız olmuştu.
Only a few centimetres.
Sadece bir kaç santim.