Chablis traducir turco
92 traducción paralela
I know a delightful little place that sells the craziest fromage and some chablis.
Çok güzel bir yer biliyorum, peynirleri ve şarabı harika.
Oh, Sam, you should not drink chablis that way.
Sam, şarabı öyle içmemelisin.
I'll take the hors d'oeuvres, clear soup... fillet of sole... salad... and some of your very good Chablis.
Günün çorbası, bonfile, d'oeuvres,.. ... tek biftek,.. ... salata ve şu harika Chablisten'den biraz alalım.
Beaume, Pommard, Chablis, Volnais.
Beaume, Pommard, Chablis, Volnais.
The drama critic on your paper... said my "Chablis-tinted hair... " is like a soft halo... "over wide-set... inviting eyes".
Gazetedeki tiyatro eleştirmeni boyalı saçlarımın, büyük güzel gözlerimin üzerinde bir hale gibi göründüğünü söylüyor.
With it a bottle of Chablis.
Bir şişe Chablis şarabıyla.
- Cold chicken, asparagus and a bottle of Chablis.
- Tavuk, kuşkonmaz ve şarapla yapılıyor.
Would His Excellency prefer a subtle Grenache or some Chablis?
Ekselansları Grenache mı yoksa Chablis mi tercih ederler?
To begin with we had shirred eggs, then chicken à la Lucien Tendret, washed down with a Chablis'45 and a magnum of Corton-Grancey.
Başlangıç olarak yumurta ve kırmızı şarap aldık... sonra Lucien Tendret usulü tavuk. Hepsini, bir Chablis'45 ve büyük boy bir Corton-Grancey içerek sindirdik.
Snails Chablis style.
- Şarapta salyangoz.
We have a very fine Chablis.
Çok güzel bir Chabli'imiz var.
Chablis, please.
Evet. Chablis, lütfen.
One foot still has a cabernet stain, and the other, a Chablis.
Bir ayağımda hala kabernet lekesi, ötekinde ise Chablis lekesi var.
... a Chablis.
... Chablis.
- Number 36, Chablis Grand Cru.
- 36 numara, Chablis Grand Cru.
The great Chablis of the world are almost always green-eyed.
Dünyanın en harika Chablis'i her zaman yeşil gözlüdür.
He probably likes Chablis.
Chablis'i muhtemelen sevecektir.
A Chablis, let's say.
Bir chablis diyelim.
Would you like a chilled glass of Chablis?
Buz gibi bir kadeh Chablis ister misin?
- What, like a nice Chablis?
- Ne, Chablis gibi mi mesela?
- I've got a nice chablis...
Viskim var, vodka. - Güzel bir...
Chablis, please.
Chablis, lütfen.
Moustapha and King are Chablis.
Mustafa ve Kral, Chablis.
Is that Chablis?
Bu Chablis mi?
Chablis is a pretty name.
Chablis güzel bir isim.
The person you see now is just little old simple Chablis.
Şimdi gördüğün kişi, eski, basit Chablis.
But in the evenings when I put on my gowns and my makeup and my jewelry and my perfume I become "The Lady Chablis."
Ama geceleri giysilerimi giyinip, makyajımla mücevherler ve parfümlerimle "Chablis Hanımefendi" oluyorum.
If I catch any of you bitches near him, honey I want you to know you'll have to deal with the Lady Chablis the Doll, the Grand Empress, and my motherfucking ice pick.
Eğer siz fahişelerden birini onun yanında görürsem, tatlım bilin ki, her kimse, başı Chablis Hanim ile derde girer Taş Bebek, İmparatoriçe, ve buz kıracağıma hesap verir.
- Chablis, it's a subpoena!
- Chablis, bu mahkeme daveti!
My name's Chablis.
İsmim Chablis.
I'm the Lady Chablis.
Lady Chablis'im.
- Mrs. Chablis...
- Bayan Chablis...
Course, Miss Chablis.
Elbette, Chablis Hanım.
I cooked my Chablis'famous chicken.
Ünlü Chablis tavuğumdan yaptım.
Chablis'Kicking Chicken.
Chablis'in Muhteşem Tavuğu.
One Chablis! Hey kid!
Bir Chablis, hey sana söylüyorum.
Chablis
Chablis!
Be advised that on your last single, you sampled the backing vocal from the Chablis'1968 song, "Riff Wit It" for which F-Note Records controls the recording rights.
Son single'ında arka vokalinde Chablis'in 1968'deki şarkısı "Riff Wit It"'i kullandın. F-Note Plak onun kayıt haklarına sahip.
Chablis or Sancerre?
Şaraplar burada. Chablis mi yoksa Sancerre mi istersin?
And he says, "A good Chablis."
İyi bir şişe Chablis'yle dedi.
He says, "A good Chablis." Oh, my gosh. Oh, my gosh!
İyi bir şişe Chablis'yle.
- Chablis 2002! - Boxed wine.
- Chablis 2002, vay canına.
- Chablis...
- Chablis.
Then i'll go over, take the cork out of the chablis, and move some fish onto my plate and maybe even eat a little of it.
Sonra harekete geçip şampanyayı açacağım ve tabağıma biraz balık alacağım.
With it, a bottle of chablis.
Ve yanında bir şişe şarap.
Who needs more Chablis?
Başka şampanya isteyen var mı?
Last week she bought three gallons of Chablis and 11 boxes of condoms.
Geçen hafta 3 galon beyaz şarap ve 11 kutu prezervatif almış.
Chablis?
Chablis? Vodka?
On her first day of sobriety, Bree van de Kamp found an old cork, which reminded her just how much she craved Chablis.
Alkol almadığı ilk gün Bree, ona Chabils'i ne kadar istediğini hatırlatan bir mantar buldu.
ls that Chablis?
Bu Chablis mi?
Maybe a Chablis.
Chablis olabilir.