China traducir turco
7,440 traducción paralela
I'd be in China right now if it wasn't for Russell.
Russell olmasaydı şu an Çin'de olabilirdim.
Now that Brannigan's saddled up, you can hear a cricket fart in China.
Brannigan da hazır olduğuna göre, Çin'de bir cırcır böceği osuruğu duyabilirsiniz.
He's not a China doll.
Ağabeyin porselen bebek değil. - Ne?
This is the oldest known instrument made in China.
Bu Çin'de yapılan bilinen en eski enstruman.
Jincan is an incredibly powerful poison from southern China.
- Güney Çin'den çok güçlü bir zehir.
Catch a strong breeze, you'll wind up in China!
Güçlü bir rüzgara yakalanırsan, kendini Çin'de bulursun!
This mirror is from Qing China.
Ayna ve diğer şeyler Çin'den geldi.
And China, they denied ever building it.
Çin ise onu yaptığını inkar ediyor.
Okay, so China knew this satellite was coming down.
Tamam, Çin uydunun düştüğünden haberdardı.
So, I just got off with the consulate general of the People's Republic of China.
Çin Halk Cumhuriyeti Başkonsolosluğu'yla görüştüm.
Now, he was always talking about the hypocrisy in China.
Sürekli Çin'deki ikiyüzlülükten bahsedip dururdu.
With that money, we could leave China.
O parayla Çin'den ayrılabilirdik.
Eli, where's Peter? Where are you calling me from, China?
- Beni nereden arıyorsun, Çin'den mi?
China?
Çin?
Do you really think he had anything to do with the terrorist attack in China?
Gerçekten onun Çin saldırında bir şey yapmış olduğunu mu düşünüyorsun?
In the last 10 minutes, I've received 300 phone calls from China, Romania, Lithuania.
Son 10 dakika içerisinde,... Çin'den, Romanya'dan ve Litvanya'dan 300 telefon geldi.
Someone I work with was responsible for the murders of the diplomats in China.
Birlikte çalıştıgım biri.. Çindeki diplomatların öldürülmesinin nedeni. Ne?
My son Nathan was murdered in China.
Oglum Nathan Çinde öldürüldü.
The truth is, we did everything possible to save our diplomats in China.
Gerçek, Çin'deki diplomatları kurtarmak için elimizden gelen herşeyi yaptığımızdır.
The situation in China was more involved than originally thought.
Çin'deki olay düşündüğümüzden daha karışıkmış.
These pawns that you sent to China... we know they are valuable to you.
Çin'e yolladığınız bu piyonların sizin için değerli olduğunu biliyoruz.
The buyers were traced back to a software facility in Ordos, China.
Alıcılar, Ordos, Çin'deki bir yazılım tesisine kadar takip edildi.
But I've managed to track his laptop to Ordos, China.
Ama laptopu Ordos, Çin'e kadar takip ettim.
Well, we have talked about adopting a baby from China.
Çinli bir bebeği evlatlık edinmeyi düşünüyoruz.
It started when Japan invaded China.
'Japonya Çin'i işgal ettiğinde başlamıştı.
Among the dignitaries arriving, is the Chief of Security from China who flew in early this morning.
Önemli katılımcılar arasında bu sabah uçakla gelen Çin Güvenlik Şefi de var.
Tonight he's having guys here from China.
Bu gece Çin'den konukları gelecek.
Constable Grace, Wilkins up at the ace... he reports a man with a China ear booking in.
Constable Grace, dışarda seni bekliyorlar... Garip kulaklı bir adamın otele kayıt yaptırdığını söylüyor.
They're moving again to China... town in France.
- Taşındılar zaten. Tekrar taşınıyorlar, Çin... Mahallesine.
You have to get the monkey through the China shop without breaking anything.
Çin dükkanı sayesinde hiç birşeyi kırmadan maymunu alıyorsun.
By the time he told her the truth, she'd become a successful designer and moved to China.
Ama gerçeği söylediği zaman başarılı bir moda tasarımcısı olmaya başlamıştı ve Çin'e taşındı.
Then she goes back to China and I get left heartbroken again?
Ne... Ve sonra ne olacak? Çin'e gidecek ve ben de tekrardan kalbim kırılacak ve terk edileceğim.
Have you traveled around China?
Pekala, Çin'i gezme imkanın oldu mu?
It's my partner from China.
Çin'den iş ortağım arıyor.
Years ago, a village in the Hunan province in China. It was destroyed, every man, woman, and child torn apart by monsters trying to find that baby.
Yıllar önce, Çin'in Hunan eyaletindeki bir köy yok edilmiş, her erkek, kadın ve çocuk.
Here. You better not be calling China. Hmm.
Al, Çin'i falan arayayım deme.
Well, Kate was my ex, but the only reason we broke up in the first place is'cause she moved to China.
- Pekala, Kate eski sevgilimdi ama ayrılmamızın sebebi olarak ilk sıraya koyabileceğimiz şey onun Çin'e taşımasıydı.
The first lot arrived from China.
Bu ilk parti mal geldi Çin'den.
It's a cocktail commonly called China White on the street.
Sokakta genellikle Çin Beyazı denen bir karışım.
Ooh, wow. Now, if you will follow me into the dining area, I'll tell you the riveting origin story of my antique drexel heritage China hutch.
Yemek salonuna doğru beni takip ederseniz size benim antik drexel mirası Çin dolabımın hikayesini anlatacağım.
When I'm on my own in here I feel like a bull in a china shop.
Burada tek başımayken züccaciye dükkanına girmiş bir boşa gibi hissediyorum.
My best china!
En iyi porselenim!
I'd also like you to assassinate the Premier of China.
Ayrıca Çin Başkanı'na suikast yapmanı istiyorum.
"China's demand for coal is increasing as it continues to urbanize and industrialize, but so has its demand for solar power and wind energy."
"Kentleşme ve sanayileşme artarken Çin'in kömür talebi artabilir ama güneş ve rüzgar enerjisine talebi de artıyor."
'However, in the light of this pre-emptive move,'both Russia and China have indicated that,'should it come to a final vote,'they may now reconsider their previous record'and veto the US plan.
Bununla birlikte, bu ön hamlenin ışığında hem Rusya hem de Çin belirtti ki, son oylamaya kalırsa eski kayıtlarını yeniden ele alıp Birleşik Devletler planını veto edebilirler.
The anchor investor, China Investment Funds, is a paper company operated by the Triads.
Ana sermayedar, bir kağıt firması olan ve Triads'ın sahibi olduğu Çin Yatırım Fonu.
Eight might be a lucky number in China, but not here.
Çin'de sekiz şanslı bir numara olabilir,.. ... ama burada değil.
He's traveling in China.
- Çin'e gidiyor.
Cabot was looking for a new trade route to China, but instead stumbled upon the unimaginably rich natural resources of Canada.
Cabot, Çin'e giden yeni bir ticaret yolu arıyordu ama onun yerine, yolunu şaşırıp,.. ... Kanada'nın düşlenemeyecek kadar zengin doğal kaynaklarına ulaştı.
Okay. Oh, no. This one only airs in China.
- Yok, bu sadece Çin'de yayımlanıyor.
Screw China.
Siktir et Çin'i.