Cholera traducir turco
403 traducción paralela
Despite cholera
Koleraya rağmen
- Cross yourself, cholera, cross :
- Haç kendinize, kolera, haç :
Poverty is not the lack of anything, but a positive plague, virulent in itself, contagious as cholera, with filth, criminality, vice and despair as only a few of its symptoms.
Belirtilerinden bazısı... suç, ahlaksızlık ve ümitsiszlik olan... bir kolera salgını ya da öldürücü bir vebanın varlığı gibidir.
He killed more people than cholera.
Koleradan daha çok can aldı.
But to destroy this other vermin, which spread not Nazism but epidemics, which didn't bring death in the form of torture and shootings, but killed just as effectively in the form or typhoid and cholera,
Ancak diğer zararlı böcekleri... - Nazizm değil ama salgınları yayan... işkence ve vurmak şeklinde ölüm getirmeyen, ama tifo, kolera şeklinde, etkili bir şekilde öldüren -... ortadan kaldırmak için DDT tozu kullanıldı.
I figure the guy had smallpox, or cholera, or something like that.
Adamın Suçiçeği, Kolera ya da onun gibi birşeyi olduğunu düşünüyorum.
Now look, Neff, it isn't smallpox, and it isn't cholera.
Şimdi, dinle, Neff. Bu ne Suçiçeği, ne de Kolera.
" Bread lacks, the cholera deadlier grows
"Ekmek yok, öldürücü kolera yayılıyor her yere"
It's cholera.
Kolera salgını var.
If they'd gotten away, they could've spread cholera all over the island.
Kaçıp gitselerdi, bütün ada halkına kolera bulaştırırlardı.
diseases such as cholera began to spread and people started dropping like flies.
kolera gibi hastalıklar yayılmaya başladı ve insanlar böcek gibi düşmeye başladılar.
The thirty-ninth! Fish cholera.
39 leş etti!
Fish cholera.
Leş sürüsü.
Can you at least keep silent, fish cholera?
Hiç olmazsa ağzını kapayamaz mısın, it herif?
Can't you catch cholera in Naples?
Napoli'de hastalık kapmaz mısın?
We have cholera aboard.
Gemide kolera var.
Cholera.
Kolera.
We don't know much about cholera, Henry.
Kolera hakkında çok fazla bilgimiz yok Henry.
It's the only way to stop cholera.
Kolerayı durdurmanın tek yolu bu.
It's not cholera, thank God.
Tanrıya şükür kolera değil.
So far, we have let in a cholera ship, started an epidemic... burned down half the town, and been taken into custody.
Şimdiye kadar, bir kolera gemisini içeri aldık, bir salgın başlattık köyün yarısını yakıp kül ettik ve tutuklandık.
The fires had burned away the cholera.
Yangınlar kolerayı yakıp kül etti.
And I warn you that a wicked law, like cholera, destroys everyone it touches.
Sadece ceza verebilirsiniz. Ve sizi uyarıyorum kötü bir kanun kolera gibidir ; dokunduğu herkesi, karşı çıkanlar kadar savunanları da mahveder.
She would say, "So-and-so killed himself"... like others say, "So-and-so died of cholera."
"Falanca intihar ederek ölmüş" diyordu. Falanca koleradan ölmüş der gibi.
He had found cures for diseases he could hardly pronounce, like haemorrhagic septicaemia, bird diphtheria, aspergillosis, avian cholera.
"Hemorajik septisemi, kuş difterisi, aspergillos, kuş kolerası gibi..." "... adını söylerken dilinin dönmediği kuş hastalıklarının tedavilerini buldu. "
If we have to go through that, we might get cholera.
Bunu kırıp geçmekte zor olacak.
No doubts, it's smallpox, cholera or leprosy!
Şüphe yok, bu çiçek hasalığı, kolera ya da lepra!
I hope you end up in a graveyard with the cholera and the rabies and the plague!
Umarım kolera, kuduz ya da verem olursun da tahtalıköyü boylarsın!
I'll take cholera, dysentery, sunstroke, fleas in my bed... Arabs in my hair, but I cannot take politicians.
Koleraya, kanlı ishale yakalanırım, yatağımda pire, saçımda Araplar, ama siyasetçilere yakalanmam.
I think it was only cholera that she didn't come down with.
Galiba bir tek koleraya yakalanmadı.
It's cholera.
Kolera.
Then he died in a cholera plague.
Ardından kolera salgınında öldü.
Well, at least he went quick, and he ain't going to suffer scurvy, dysentery, spotted fever, or the cholera not to mention them other maladies contracted in a consort with low women.
En azından çabuk öldü ve iskorbüt,... dizanteri, tifüs veya koleraya yakalanmadı,... tabii bir de aşağılık kadınlarla temastan gelen hastalıklar var.
1348... the black death, typhus, cholera, consumption, bubonic plague...
Kara Ölüm, tifüs, kolera verem, hıyarcıklı veba.
Colonel, It is my duty to inform you our Prior was taken from us by an infectious disease, Cholera.
Albay, Başrahibimizin bulaşıcı kolera hastalığı yüzünden öldüğünü size söylemek benim görevim.
"the tingling fresh coffee " which brings you exciting new cholera, mange, sapportia " dropsy, the clap, hard pad, and athlete's head
" Tüyleri diken diken eden taze kahve sizlere heyecan verici yeni kolera uyuz, uyurgezerlik, ödem, frengi, kuduz ve baş mantarı getiriyor.
I like cholera.
Kolerayı severim.
Cholera, it is God's curse on sinners.
Kolera tanrının günahkarlar üzerindeki lanetidir.
For several years, Asiatic cholera has shown a marked tendency... to spread beyond its source... which, of course you know, is in the waters of the Ganges.
Asya tipi koleranın kaynağından dışarı yayılma eğiliminde... son yıllarda önemli artış görüldü. Kaynağın Ganj Nehri olduğunu biliyorsunuz tabii.
I thought the scurvy and the cholera were more dangerous than seasickness?
İskorpit ve koleranın deniz tutmasından daha tehlikeli olduğunu sanıyordum.
It help against cholera, diarrhoea, hair loss and other things.
Kolera, ishal, saç dökülmesi ve bir sürü şeye iyi gelir.
- Cholera.
- Kolera.
Cholera, perhaps...
Belki kolerayı...
Cholera?
Kolera mı?
Typhoid, cholera, polio are contaminated by water.
- Mesela, tifo, kolera, dizanteri, çocuk felci hastalıkları, hepsi bu sulardan geçer.
I mean the existence of evil as a living organism... as a plague, a disease, which infects humanity like cholera or typhoid... an epidemic slowly spreading until it affects the whole world.
Yaşayan bir organizma olarak varlığından bahsediyorum veba gibi, bir hastalık, insanlığı etkileyen kolera yada tifo gibi tüm dünyaya etki edene kadar yavaşça yayılan bir salgın gibi.
- No typhoid, cholera, epilepsy?
- Tifo, kolera, sara?
They found the stench of rotting corpses, cholera, typhus.
Çürümüş ceset kokuları, kolera, tifüs.
( man # 1 ) A very close friend of mine, in my own regiment, he'd suffered from everything from beriberi, cholera...
Kendi alayımdan çok yakın bir arkadaşım beriberi, kolera gibi her türlü hastalıktan mustaripti.
The peasants in the south are rising, because of the cholera outbreak.
Biliyor musun! Tito her zaman bana aşıktı.. Bir aziz gibi!
... promises you that the raging cholera epidemic...
İtfaiye burada!