Circumcised traducir turco
297 traducción paralela
I took by the throat the circumcised dog and smote him, thus!
" Sünnetli köpeği boğazından tutup öldürdüm... İşte böyle!
Every man-child among you shall be circumcised... as a token of the covenant betwixt me and you.
Aranızda her erkek sünnet edilecektir bu sizinle aramdaki ahdin alameti olacaktır.
I want to get circumcised.
Sünnet olmak istiyorum.
Circumcised.
Sünnet.
Circumcised Italian Americans.
Sünnet edilmiş İtalyan Amerikalılar mı yoksa ha?
´ wwhen circumcised anti-Christian Asiatics on all sides ´ aare lifting their gory hands to strangle us.
Sünnetli Hıristiyanlık düşmanı Asyalılar etrafımızı sarmışlar ve kanlı ellerini kaldırmış bizi boğmaya çalışıyorlar.
Circumcised, yes.
Sünnet olmak, evet.
Are you circumcised?
Sünnetli misin?
I took by the throat the circumcised dog.
Gırtlağından yakaladım sünnetli köpeği.
I have no wish to be circumcised at my age.
Bu yaşta sünnet olmaya hiç niyetim yok.
You're not even circumcised.
Sünnet de olmamış! Tüh! Kapat!
Leave it. Why aren't you circumcised?
- Niye sünnet olmadın lan?
My brother Mirza and I are to be circumcised.
Ağabeyim Mirza'yla ben sünnet olacakmışız.
I asked Mirza what "circumcised" means.
Mirza'ya sünnetin ne olduğunu sordum.
I'm having the children circumcised tomorrow.
Yarın çocukları sünnet ettiriyorum.
When they circumcised me, Mrs. Petrovic, there was enough skin left to make you a coat.
Beni sünnet ettiklerinde, Bayan Petroviç artan deriden size bir manto çıkardı.
My amidja circumcised me.
Amcam beni sünnet etti.
Little circumcised mediocrity was screwing my wife!
Küçük sünnetli puşt karımı beceriyordu!
He was circumcised and observed Jewish law.
Sünnet olmuştu ve Yahudi dinine bağIıydı.
The only thing I'm worried about is, I have to be circumcised.
Beni kaygılandıran tek şey, sünnet olmak zorunda olmam.
Circumcised?
Sünnet mi?
Let me know if you want to get circumcised, he's on duty till 5 : 00 o'clock.
"Eğer sünnet olamaya karar verirseniz haberim olsun köpek 5'e kadar görev başında."
You're circumcised.
Sen sünnetlisin.
I'm thinkin'about gettin'circumcised.
Öyle mi? Sünnet olmayı düşünüyorum.
- I'm thinkin'about gettin'circumcised.
- Sünnet olmayı düşünüyorum.
As in circumcised?
Bildiğimiz sünnet mi?
Aren't most men of your generation circumcised? I don't know.
Senin neslinde çoğu erkek sünnetli değil mi?
There is no medical reason for you to be circumcised.
- Kesinlikle. Sünnet olmanı gerektirecek tıbbı bir neden yok.
You know, about my not being circumcised.
Sünnetli olmamam konusu işte.
He's getting circumcised the day after tomorrow by our own Dr. Fleischman.
İki gün sonra Dr. Fleischman tarafından sünnet edilecek.
I had to get circumcised myself once.
Bir keresinde sünnet olmak zorunda kalmıştım.
Besides, I hear there are some benefits to having a circumcised man.
Üstelik, sünnetli adama sahip olmanın avantajları da vardır.
He circumcised my finger.
Parağımı sünnet etti.
- The mohel circumcised my finger.
- Sünnetçi parmağımı sünnet etti.
And say, besides that in Aleppo once where a malignant and a turbanned Turk beat a Venetian and traduced the state I took by the throat the circumcised dog and smote him thus.
Ve şunu da ekleyin Halep'te kötü yürekli, türbanlı bir Türk bir Venedikliyi döverken ve ülkesine küfrederken sünnetli köpeği boğazından yakaladığımı ve onu şöyle geberttiğimi.
What, that they over-circumcised you?
Sünnet ederken biraz fazla götürdüklerini mi?
Is he circumcised?
Sünnetli mi?
I wasn't circumcised until I was a year old.
Bir yaşıma basmadan önce sünnetsizdim.
Those circumcised bastards will screw us if they sniff us out.
Bu sünnetli piçler kokumuzu alırlarsa canımıza okurlar.
I had to go get circumcised!
- Sünnet olmak zorundaydım!
Because your mother and I... never had you circumcised.
Çünkü annenle biz seni... sünnet ettirmedik.
I rue the day I listened to you... and I didn't have him circumcised.
Sana uyup çocuğu sünnet ettirmediğim... güne lanet olsun.
- Is he circumcised?
- O sünnetli mi?
Should he be circumcised before he comes home?
Eve gelmeden sünnet edilmesi gerekir mi?
Do you think I should have him circumcised?
Sizce onu sünnet ettirmeli miyim?
No, I don't want him circumcised.
Sünnet olmasını istemiyorum.
Your father was circumcised by my rabbi, you prick!
Babanı, benim Haham'ım sünnet etti, pislik herif!
I took by the throat the circumcised dog...
" Sünnetli köpeği...
Actually, I'm circumcised myself.
Elbette ben de sünnetliyim.
He wasn't circumcised.
Sünnetli değildi.
I said that the day I circumcised you.
Bunu ilk defa seni sünnet ettiğimde söylemiştim.