Client privilege traducir turco
240 traducción paralela
Whatever I know, wherever I go, I am bound by the attorney / client privilege.
Nereye gidersem, ne bilirsem bileyim, avukat-muvekkil iliskisi beni baglayacak.
Telling you where Tracy is would break an attorney-client privilege, and I will not do that.
- Tracy'nin nerede olduğunu söylersem avukat-müvekkil ayrıcalığını ihlal ederim.
That means John can never talk about it. Attorney-client privilege.
Bu John bir daha bunun hakkında hiç konuşamayacak anlamına geliyor.
I assume I have the confidentiality of the doctor / client privilege in regard to this outfit?
Bu kıyafet konusunda, doktor - hasta arasındaki... gizlilik ayrıcalığına güvenebilir miyim?
That's a lawyer-client privilege.
Bir avukat-müvekkil ayrıcalığı.
- So you're not constrained by attorney-client privilege?
- O halde avukat-müvekkil ilişkiniz yoktu.
Hire me.That way everything between us is subject to attorney-client privilege.
- Beni işe al. Böylece aramızdaki her şey avukat müvekkil ilişkisi olur.
Well, you see, that's part of the whole genie-client privilege thing.
Görüyorsunuz ya, bu, cin ve müşteri arasında özel bir şey.
Attorney-client privilege, sir.
Avukat ve müvekkil ilişkisi, efendim.
Only an attorney has attorney-client privilege.
yalnızca bir avukat buna sahiptir.
Okay, I wanna buy seven minutes of attorney / client privilege right now.
Yedi dakikalık avukatlık süresi almak istiyorum.
Preventing you from attempting to sell any information based on illegal access to records protected by attorney-client privilege.
Senin yasadışı yollarla elde ettiğin kayıtları satamayacağın anlamına gelen bir emir.
Mystic-client privilege.
Gizemci-müşteri ayrıcalığı.
Well, whatever it is you are looking for my position... is it's covered by attorney-client privilege, work product included.
Her ne arıyorsanız, avukatla müvekkil ilişkisinin mahremiyetine girer. Üstünde çalışılan dosyalar dahil.
Now that you are my client, Mr. Bell... we are protected by the attorney-client privilege.
Sayın Bell, siz benim müvekkilimsiniz avukat, müvekkil gizliliğiyle korunuyoruz.
Ever hear of lawyer-client privilege?
Avukat-müvekkil gizliliği diye bir şey duymadın mı?
As much as I'd like to help you... I am bound by the attorney-client privilege.
Size elimden geldiğince yardım etmek isterdim ama avukat-müvekkil mahrumiyetine bağlıyım.
That precludes you from your attorney-client privilege.
Bu senin avukat-müvekkil mahrumiyetini geçersiz kılar.
It's protected by attorney-client privilege.
Avukat-müvekkil gizliliği.
You know that. - Attorney-client privilege, Sandy.
Evet, avukat-müvekkil gizliliği.
- No, he actually respects things like attorney-client privilege.
- Hayır, o sadece avukat-müvekkil arasındaki şeylere saygı gösterir
This is the whole, you know, client privilege doctor thing.
Bu hasta-doktor arasındaki gizlilik.
Some privacy, please. Attorney-client privilege.
Biraz gizlilik lütfen Avukat sanık ilişkisi
I know you know about the crime-fraud exception to attorney-client privilege.
Vekil-müşteri imtiyazları hakkında birşeyler bildiğini sanıyorum.
Sydney... assassin / client privilege.
Sydney... tetikçi / iş veren gizliliği.
Sydney. Assassin-client privilege.
Sydney, bu suikastçı-müşteri özeline girer.
All communications between a psychiatrist and his patient carry the same level of confidentiality as attorney / client privilege.
Bir psikiyatristle hastası arasındaki gizlilik, bir avukatla müvekkili arasındakiyle aynı seviyededir.
So much for attorney-client privilege.
Bu kadarı da, avukat müvekkil ilişkisi için çok fazla.
Please sign this document, certifying that I inspected the communication for contraband, without at any time breaching attorney-client privilege by reading the materials enclosed herein.
Buradaki zarflanmış olan maddelerin, okunmayarak avukat-müşteri gizliliğinin ihlal edilmediğine dair olan bu iletiyi, usulsüzlüğe karşı teftiş ettiğimi onaylayan bu belgeyi lütfen imzala.
Attorney-Client privilege.
- Avukat müvekkil gizliliği.
This looks like attorney-client privilege.
Avukat-müvekkil görüşmesine benziyor.
Everything I'm about to say falls under attorney-client privilege.
Söyleneceğim her şey avukat - muvekkil gizliliğine girer.
Attorney-client privilege.
Avukat-müvekkil gizliliği.
Ah, that, curious georgette, is P.I. - Client privilege.
Ah, çok meraklısın ama bu özel dedektifle müşterisi arasındaki bir konu.
- This is all attorney-client privilege.
- Bu avukatla müvekkili arasında.
Attorney client privilege?
Avukat müvekkil ilişkisi mi?
The realtor trainee-client privilege is sacrosanct.
Söyleyemem. Emlakçı kursiyeri, müşteri gizliliği kutsaldır.
If I tell you something, do we have that attorney-client privilege thing?
Bir şey söylersem, avukat-müvekkil gizliliğine sahip olur mu?
I thought she couldn't say anything you know, that whole lawyer client privilege thing.
Ben bir şey söylemez. Avukat müvekkil mahremiyeti var ya.
No one wants to violate the patient-client privilege.
Kimse hasta-doktor gizliliğini ihlal etmek istemiyor.
- Heard of attorney / client privilege?
Avukat-müvekkil gizliliğini duymuş muydunuz?
- It's attorney-client privilege.
- Avukat-Müvekkil gizliliği içindedir.
You are now protected on the attorney-client privilege.
Artık avukat-müvekkil imtiyazı korumasındasın.
You are now protected under attorney-client privilege.
Avukat-müşteri ayrıcalığından ötürü artık koruma altındasınız.
Client privilege.
Müşteri imtiyazı söz konusu.
Doctor-client privilege expires With the patient's death.
Doktor hasta ilişkisi hastanın ölümüyle sona erer.
what is this, client privilege?
Müvekkillere tanınan bir ayrıcalık mı?
Attorney-client privilege and all.
Tamamen avukat-müvekkil gizliliği.
Well, I'll let you in on a client - attorney-privilege type of secret.
Şey, bu bir çeşit müvekkil avukat gizliliği.
- Attorney-client privilege.
- Avukatımla görüşüyorum.
I got doctor-client privilege here, huh?
Burası hastane.