Cold turkey traducir turco
225 traducción paralela
I told you, I've gone cold turkey on the Chan.
Sana söyledim. Chan alışkanlığımı bıraktım.
I tell you, the dame is cold turkey.
Sana söylüyorum, kadın soğuk bir hindidir.
Cold turkey?
Ansızın bırakmak.
Any fella who has 10 children just doesn't quit cold turkey.
10 çocuklu hiç kimse bir anda inzivaya çekilemez.
She's going cold turkey.
Soğuk hindiye bayılayacak.
Look, Henry... you're not gonna make me go cold turkey, are you?
Bak, Henry, uyuşturucuyu hemen bırakmamı istemeyeceksin, değil mi?
I've seen guys go cold turkey.
Uyuşturucuyu hemen kesenleri gördüm.
Not one since your dad died, and I feel worse... Cold turkey is a bummer, it'll pass.
Baban öldüğünden beri bir tane bile almadım, ve daha kötü hissediyorum... berbat hissetmen normal, geçecektir.
Maybe a few hours cold turkey will refresh your memory.
Belki birkaç saatlik mahrumiyet hatırlamanıza yardım eder.
"If you need to go cold turkey, I'll be there for you."
"Hemen gelmem gerekiyorsa, senin için orada olacağım"
- Cold turkey with lemon and basilica.
- Limonlu soğuk hindi.
- Cold turkey with the lemon and basilica.
- Limonlu soğuk hindi.
Yeah. Cold turkey.
- Evet, birden keselim.
I'm going cold turkey.
Kurtulacağım bu alışkanlıktan.
But I'm not going to go cold turkey.
Ama soğuk hindi gitmek için gitmiyorum.
I remember the time he said that welfare is a drug... and you have to kick it like cold turkey. And at the time, I was on welfare and I did just that.
Bir keresinde sosyal yardımın uyuşturucu olduğunu ve soğuk hindi gibi geri çevrilmesi gerektiğini söylediğini hatırlıyorum.
You go cold turkey.
Vazgeçersin.
I'm just gonna give her up cold turkey.
Onu içimden söküp atacağım.
- Cold turkey?
- Soğuk hindi?
Yeah, cold turkey sandwich be nice.
Evet, soğuk hindili sandviç iyi olur.
- You're gonna go cold turkey?
- Birden mi keseceksin?
- Cold turkey?
- Asla mı?
It's'cause I made you quit cold turkey.
Hemen bırakmanı istediğim için oldu bu.
Hey. What? You expect me to quit cold turkey?
Ne yani, elimi ayağımı çekeyim mi her şeyden?
Peg, I'm cutting off your shopping cold turkey. Right now.
Peg, seni şu anda, şimdi alışveriş etmekten men ediyorum!
Cold turkey.
Soğuk hindi.
Cold turkey.
Bir anda bırakacaksın.
Cut her off cold turkey.
Ona verme defteri.
Now, he is going cold turkey and you will be at his side.
O alışkanlıklarını bırakacak ve sen de yanında olacaksın.
As Samantha went cold turkey... I got in deeper and deeper.
Samantha ilişkisinden uzaklaşırken ben giderek daha da derinleştiriyordum.
- No. Cold turkey.
Hayır, soğuk hindi.
Joey, I'm gonna go cold turkey.
- Joey, donmuş bir hindiye döneceğim.
You're not exactly Mr. Cold Turkey.
Alışkanlıklarından vazgeçemezsin.
Then we're cutting you off, cold turkey.
Sonra da seninle bir daha görüşmeyeceğiz. Birden kesmek!
I gave it up cold turkey.
Tuvalete gitmeyi bıraktım.
It was one of those dates when you have so much to say that coffee turns into a movie, a movie into a long walk and a long walk turns into the beginning of cold turkey rehab.
Kahvenin bir filme dönüşmesi, filmin uzun bir yürüyüşe dönüşmesi, uzun yürüyüşün kötü alışkanlıklar üzerine rehabilitasyona dönüşmesi için çok fazla şey söylenmesi gereken bir randevuydu.
I don't think you want to give it up cold turkey. You know what?
Bence bundan mahrum kalmak istemezsin.
If we shut it off, cold turkey.
Eğer kapatırsak, nalları dikeriz.
Make him go cold turkey in one night.
Onu bir gecede soğuk bir hindiye çevirecek.
Nobody goes cold turkey from the thirst in just one night.
Hiç kimse bir gecede susuzluktan soğuk hindiye dönmez.
Cold turkey. Whaddya think?
Hemen şimdi bırakacağım şıp diye ne diyorsun?
Since I met him, I never went cold turkey.
Onunla tanıştığımdan beri uyuşturucudan mahrum kalmadım.
- I told you, I'm cold turkey.
- Ben soğuk nevaleyim, söyledim sana.
But Giles says it isn't as simple as quitting it all, cold turkey.
Ama Giles her şeyi bir anda bırakmanın o kadar kolay olmadığını söylüyor.
So I hear you got this whole cold turkey thing going on.
Büyüyü bıraktığını duydum.
And-and I didn't want to hurt her I-I just... so I just cut it cold turkey.
Ve, ve onu incitmek istemiyordum. Ben sadece... O yüzden aniden ilişkiyi bitirdim.
Going cold turkey isn't as delicious as it sounds.
Esrarı bırakmak düşündüğüm kadar kolay değilmiş.
Or do you prefer cold turkey thick-sliced?
Yoksa bırakmayı mı tercih edersin? İyi krizler.
I have two baked Virginia hams one huge turkey, fried chicken, cold sliced pork and plenty of barbecued spareribs, and all kinds of little knickknacks like, oh, pickled onions and olives and radishes.
İki tane Virginia usulü fırında domuz,.. ... devasa bir hindi, kızarmış tavuk, dilimlenmiş söğüş domuz,.. ... bir dolu mangal pirzola, bir sürü de garnitür olacak.
♪ Even with a turkey that you know will fold ♪ ♪ You may be stranded out in the cold ♪
# Evindeki sobada odun yoksa, Eşin soğuktan donuyorsa. #
Let me just enjoy the one thing that makes me a bit happy... this fresh, delicious, tasty... meaty, turkey-filled... Cold Cut Combo.
Sadece bırakta beni biraz olsun mutlu eden tek şeyi yapıyım bu taze, lezzetli, tatlı etli, hindi dolu soğuk sandwiç.