English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ C ] / Comfy

Comfy traducir turco

822 traducción paralela
This is comfy, ain't it?
Çok rahat, değil mi?
They're comfy and they're quiet too.
Rahat ve sessiz oluyor.
Father, you'll be more comfy like this.
Baba, böyle daha rahat edersin.
Put that down, get comfy and give me the mail.
Onu yere bırak, rahatla ve postayı bana ver.
She'll keep you so comfy on those cold and lonely nights on the range.
O soğuk ve yalnız gecelerde içinizi ısıtır.
Ooh, I don't think you'll be very comfy on this couch.
Bu kanepede rahat edeceğini sanmıyorum.
Comfy little bed, this.
Küçük ve rahat bir yatak.
Very comfy.
Çok rahat.
Well, she'll be... Nice and comfy in this.
Şey, burada... iyi ve rahat olacak.
Little Stanislas will be real comfy.
Küçük Stanislas çok rahat edecek.
Comfy?
Rahat mısın?
- Comfy, cozy.
- Rahatım, keyfim yerinde.
To make him comfy?
Rahat etsin diye mi?
Have a seat. Comfy?
- Rahat mısın?
Well isn't that all snug and comfy? [Evil laughter]
Ne kadar kuytu ve rahat, öyle değil mi?
In fact, you just sit comfy... and I`ll cut it out with my fingernail file, Ratso.
Sen arkana yaslan ben de tırnak törpüsüyle kesivereyim, Ratzo.
CARDINAL FANG... FETCH... THE COMFY CHAIR.
Kardinal Fang koltuğu getirin.
THE COMFY CHAIR?
Koltuk mu?
BIGGLES, PUT HER IN THE COMFY CHAIR!
Biggles! Onu koltuğa oturt!
NOW... YOU WILL STAY IN THE COMFY CHAIR UNTIL LUNCH TIME WITH ONLY A CUP OF COFFEE AT 11 : 00.
Şimdi yemek saatine kadar koltukta kalacaksın 11'de sadece bir kahve...
It's better to spend five years of your life in a nice comfy nick than rest of your miserable existence in a filthy wheelchair.
Kalan sefil hayatını pis bir tekerlekli sandalyede geçirmektense güzel rahat bir hücrede 5 yıl yatman çok daha iyi.
- Comfy?
- Şimdi rahat mı?
I'm getting comfy, if I have to die I'd rather die in style
Tesellim yok ama, eğer öleceksem daha tarzıma uyan bir şekilde ölmeyi tercih ederdim
Here we all are, comfy in the dark.
İşte hepimiz buradayız, karanlıklar içinde, mis gibiyiz.
Isn't this comfy?
Konforlu, değil mi?
Probably sweet music and... a soft comfy bed.
Hoş bir müzik ve rahat bir yatak belki?
- Comfy, was it?
- Rahat olacaktık değil mi?
Compared to Ms Liu's bed yours doesn't look so comfy.
Liu Hanımın yatağına göre senin yatağın hiç de rahat değilmiş
And it's also quite comfy.
Ve oldukça da rahat.
- It's comfy, roomy, a lot of leg room.
- Çok rahattır, bacaklarınız sıkışmaz.
It's real comfy.
Burası gerçekten çok rahat.
To keep you comfy while you're plotting.
Seni rahatsız etmemek için sustum.
Find a comfy little spot and hold on!
Rahat bir yer bulup tutunun.
Get nice and comfy. Here we go.
Kendinizi rahat hissedin.
Get comfy.
Rahat edin.
Comfy?
Rahat mı?
Well, it's comfy ;
Ben ev diye buna derim.
Comfy, right?
Rahat, öyle değil mi?
This sofa's hard, it's not very comfy.
Bu kanepe çok sert, Ayrıca konforlu da değil.
The sofa's hard. It's not very comfy.
Bu kanepe çok sert, Ayrıca konforlu da değil.
I always feel more comfy in a dress. I've got a plan and it's as hot as my pants.
Belki devam edebilirim, belki de bitiririm, ama üzmeyin beni!
When you're on a plane In a comfy seat
Bir uçakta Rahat bir koltukta
All right, you chaps, let's get comfy.
Pekala çocuklar, rahatımıza bakalım.
It's all very well for you, isn't it, Sitting here behind yer, behind yer, behind yer comfy desk!
Sizin için her şey ne kadar güzel, değil mi, burada rahat masanızın ardında oturmak!
- Comfy around the neck?
- Boynunu sıkıyor mu?
Now, quite comfy? Good.
Rahat mısın?
Oh, you're not comfy like that, are you?
Böyle rahat değilsin, rahat mısın?
That's nice and comfy.
Yeter.
It'll be just as comfy as a chair...
Öyle bir rahat olacak ki...
Weird. I always feel more comfy in a dress.
Ben de kendimi kadın giysisi içinde rahat buluyorum.
Everyone comfy? [Chuckles] Good.
Şu duvardan 75 yatak ve çılgın heriften 100 yatak uzakta.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]