Condolences traducir turco
1,397 traducción paralela
Our condolences.
- Başınız sağ olsun.
About your husband, and please, accept my condolences.
Kocanız ve lütfen, başsağlığı dileklerimi kabul edin.
Condolences?
Başsağlığı mı?
- My condolences.
- Başınız sağ olsun.
My condolences.
Başın sağ olsun Azmi.
You got time to make yourself available to pay condolences
Bizzat kendin başsağlığı dilemek için yeterli zamanın var.
He's offering condolences on losing Meredith Dale.
Meredith Dale'i kaybettiği için ona bir hediye sunuyor.
I'd also like to extend my deepest condolences to the family of FBI Agent Graham Kelton.
Ayrıca FBI ajanı Graham Kelton'ın ailesine en derin taziye dileklerimi iletmek istiyorum.
You have my deepest condolences.
Çok başınız sağ olsun. Komik.
Well, first of all, let me express my condolences to the entire firm.
Herşeyden önce, izin verirseniz tüm firmanıza taziyelerimi iletmek isterim.
My condolences.
Başınız sağolsun.
- My condolences, son.
- Başın sağ olsun.
Not yet, but the family lawyer called to express condolences for the clerk - oh, and to reiterate Tristan's bipolar disorder.
- Daha değil. Ama aile avukatı aradı. Kâtip için üzüntüsünü belirtti.
My condolences.
Ama taziyelerimi kabul edin.
You have my condolences.
Baş sağlığı diliyorum.
I'd like to offer my condolences.
Ona başsağlığı dilemeye geldim.
Condolences to us both.
Başımız sağolsun.
I offer my deepest condolences.
Size baş sağIığı dilemek istiyorum.
Condolences to us all.
- Başınız sağ olsun.
My condolences.
Başınız sağ olsun.
Thank you for your time, Mrs. Wagner. You have our condolences.
Zaman ayırdığınız için teşekkürler, Bayan Wagner.
Three hundred and third Logistics Unit, Fort Griffith Command expresses their condolences. "
303. Lojistik Birim ve Fort Griffith Üssü kaybından ötürü ailesine ve yakınlarına başsağlığı diler. "
And give my condolences to Neville's family.
Neville'in ailesine de taziyelerimi bildirin.
My condolences on your bereavement.
kaybınız için başsağlığı dilerim.
- You have my deepest condolences.
- Başınız sağ olsun.
Well, my condolences.
Geçmiş olsun.
Once again, our deepest condolences.
"Başınız sağolsun!"
General Vorster called on a number of occasions to offer his condolences but you don't come to the phone.
General Vorster, taziyelerini bildirmek için birkaç kere aradı ama sen telefona çıkmamakta ısrar ediyorsun.
Sir, in your great grief, I offer you condolences from myself and my family.
Beyefendi, bu acılı gününüzde kendim ve ailem adına size başsağlığı diliyorum.
My condolences, Mrs. McGarvie...
Başınız sağolsun Bayan McGarvie.
" Dear Mrs. Gerard, my heartfelt condolences for your husband's senseless execution.
" Sevgili Bayan Gerard bütün içtenliğimle, kocanızın anlamsız idamı için taziyelerimi sunarım.
Please don't give me your condolences.
Lütfen bana başsağlığı dileme.
I would like to offer my sincerest condolences on the death of your mother, a woman well known by us all for her excellent grocery shop.
Kendisi dükkanında verdiği hizmetle kalplerimizde taht kurmuştu.
Jesse crashes and burns. Our condolences to his family.
Arazimde ne işin var Jefferson?
Our heartfelt condolences go out to her family and friends.
Ailesi ve arkadaşlarına taziyelerimizi sunuyoruz.
I think Toot prefer to drink their condolences to the dead.
Toot başsağlığı sunmak yerine, içmeyi tercih eder sanırım.
Our condolences go out to Detective Lemansky's friends and family.
Ailesinin ve dostlarının başı sağ olsun.
My... My condolences to you.
Başınız sağ olsun.
On behalf of our leader Adolf Hitler I'd like to express my heart-felt condolences on account of the tragedy that befell your husband, the General.
Liderimiz Adolf Hitler adına eşiniz General'in başına gelen trajedi sebebiyle içten taziyelerimi sunmak istiyorum.
I though I was coming to a candlelight vigil. I thought I was coming to pay my condolences.
Mum ışığı nöbetine, taziyelerimi sunmaya geldiğimi sanıyordum.
I just wanted to express my condolences in person before I went back to Portland.
Portland'a dönmeden önce gelip taziyelerimi şahsen sunmak istedim.
My condolences.
Taziyelerimi kabul edin.
Um, Mrs. Dixon, I just wanted to pass on my condolences once again.
- Beyinsiz. Edgar sorunlarından konuşmayı hiç sevmezdi.
I wanted to come over and pay my condolences but I just wasn't quite in the mood, sorry.
Gelip sana başsağlığı dilemek istemiştim ama pek havamda değildim, özür dilerim.
My deepest condolences, dear neighbor!
- Başın sağ olsun sevgili komşum.
Yes, sir. They all extend their condolences and have, of course, disavowed any role in the attacks.
Hepsi taziyelerini iletiyorlar ve tabii saldırılarla herhangi bir bağlantıları olduğunu reddediyorlar.
You have the condolences and support of my country.
Ülkem size taziyelerini ve desteğini sunuyor.
My sincere condolences On your loss.
Kaybınız için en içten taziyelerimi kabul edin.
- I'm waiting for you to offer me condolences for Funkhouser's mother.
- Funkhouser'ın annesi için başsağlığı dilemeni bekliyorum.
Mr Kent, I'd like to start by expressing the Justice Department's sincere condolences for the death of your sons Matthew and Ryan.
Bay Kent, Adalet Bakanlığı acı kaybınız için baş sağlığı diliyor.
My condolences.
Ben de Newark'tanım.