Continental traducir turco
671 traducción paralela
DEWEY : If one were to take all the continental crust of the whole world, grind it up, put it in a giant mixing bowl, stir it up, then measure its average composition, it would be very, very similar to that of these rocks.
Eğr biri tüm dünyadaki kıta kabuğunu alıp ufalayıp, dev bir kaseye koyup karıştırsa ve sonra da ortalama bileşimi ölçse sonu.
And not only that, that much of the continental crust must have been formed in the same way as we see in the Andes at the present day.
Ve yalnızca bu da değil, kıtasal kabuğun büyük kısmı günümüzde Andlarda gördüğümüz biçimde oluşmuş olmalı.
I have here a model, a very simplified representation of the continental margin of Alaska.
Burada bir modelim var ; Alaska'nın kıtasal sınırının son derece basit bir gösterimi.
And if this has been going on for some considerable period of time, which we know it has, you can actually make very large amounts of continental crust in this way.
Ve eğer bu süreç, dikkati çekecek bir süredir devam ediyorsa ; ki ettiğini biliyoruz bu şekilde çok büyük miktarlarda kıtasal kabuk oluşabilir.
As you drive along, you're witnessing the growth of the continental crust.
Devam ettikçe, kıtasal kabuğun büyümesine şahitlik ediyorsunuz.
Worldwide, the composition of continental crust is andesitic, right the way back through time.
Dünyanın her yerinde, kıtasal kabuğun bileşimi her zaman andezitik olmuştur.
Subduction zones were the sites of continental crust formation, not just at the present day at the Ring of Fire, but right the way back until the earliest parts of Earth history.
Dalma ( subdiksiyon ) zonları, yalnızca günümüzdeki Ateşten Halka'da değil Dünya tarihinin en eski parçalarında da kıtasal kabuk oluşumu bölgeleridir.
He called this idea "continental drift".
Bu fikrine "Kıtasal Sürüklenme" adını verdi.
Certainly, I can remember in the 1950s, as a zoology student, continental drift was given little attention.
Kesinlikle 1950'lerde bir zooloji öğrencisi olarak kıtasal sürüklenmenin çok az dikkate alındığını hatırlıyorum.
And without a plausible mechanism, most people, especially in the Northern Hemisphere, chose to ignore continental drift.
Ve akla yatkın bir mekanizma olmadığı için, birçok insan özellikle de Kuzey Yarımkürede, kıtasal sürüklenmeyi görmezden gelmeyi seçti.
And that meant, of course, that the ocean floor had to be the same as the continental crust.
Ve bu, elbette okyanus tabanının kıta kabuğuyla aynı olduğu anlamına geliyordu.
It looks just like continental drift. "
Bu tıpkı kıtasal sürüklenme gibi görünüyor. ".
Why does that mean continental drift?
Bu neden kıtasal sürüklenme anlamına geliyordu?
One was that the ocean crust was much thinner than the continental crust, six kilometres instead of 30 kilometres, and the other is that the ocean crust has the same thickness and the same structure all the way round the world.
İlki, okyanus kabuğunun, kıta kabuğundan çok daha ince olduğuydu ; ... 30 kilometre yerine 6 kilometre ve diğeri ise, okyanus kabuğunun dünyanın her yerinde aynı yapıda ve aynı kalınlıkta olduğuydu.
The turning point finally came in 1962 at a lecture given here in Cambridge which revived Wegener's idea of continental drift.
Dönüm noktası, nihayet 1962'de burada, Cambridge'de Wegener'in kıtasal sürüklenme fikrini canlandıran verilen bir konferansta geldi.
Attending the lecture was Fred Vine, who was just a geology student at the time, although he was already fascinated by continental drift.
O zamanlar yalnızca bir jeoloji öğrencisi olan Fred Vine'da konferansa katılmıştı ve kıtasal sürüklenme fikriyle şimdiden büyülenmişti.
The ridge and its valley, the consistent layer of young volcanic rock, and it also explained continental drift.
Dağ sırasını ve vadileri kalıcı bir tabaka halindeki genç volkanik kayaları ve ayrıca kıtasal sürüklenmeyi de açıklıyordu.
With it, Alfred Wegener's idea of continental drift took on a new lease of life.
Bununla birlikte, Alfred Wegener'in kıtasal sürüklenme fikri de yeniden hayat bulmuştu.
Continental Hotel.
Continental Oteli.
- It's called the Continental.
- Adı "Avrupai".
- The Continental?
- Avrupai mi?
It's something daring The Continental
Cesur bir şey Avrupailik
It's very subtle The Continental
Çok hoş Avrupaice
It has a passion The Continental
Tutkuludur Avrupai
It's quite the fashion The Continental
Tam bir modadır Avrupailik
Two bodies swaying The Continental
İki beden yan yana sallanır
So keep on dancing The Continental
Böylece dans devam eder
It's Continental
Bu Avrupailiktir
And you will do the Continental All the time
Avrupaice yaparsın Her zaman
The Continental The Continental
Bu Avrupailiktir
And you'll do the Continental All the time
Avrupaice yaparsın Her zaman
"He will no doubt lend a continental flavour to the Floud mansion."
"Kendisinin, Floud malikanesine Avrupai hava katacağına şüphe yok."
Continental!
Avrupa usulü!
He has more the Continental mind. Yes?
Onda daha ziyade Avrupalı kafası var, değil mi?
That's right, I have a Continental mind.
Doğru, bende Avrupalı kafası var.
I don't know what kind of a mind Jerry's got, Continental or cockeyed... but he's a wonder.
Jerry'nin kafası mı Avrupalı, yoksa gözü mü kör bilmem ama inanılmaz biri.
Why, Mr. Warriner, you're out of your Continental mind.
Bay Warriner, Avrupalı kafanıza ne oldu?
That was funny, what he said about your Continental mind.
Sana Avrupalı kafalı demesi komikti.
And don't worry about him, he has a Continental mind.
Onun için endişelenmeyin, çok Avrupalı bir kafası vardır.
The continental police are so "organized"!
Avrupa'da polis teşkilatı o biçim!
Into this you will stay and you will reach Victoria in time for the continental express.
Onun içinde Victoria İstasyonu'daki trene zamanında yetişeceksin.
at which time, a regiment... of Washington's continental army... will arrive from Albany... under the command of Colonel Fischer to help us.
Washington Continental Ordu'suna ait bir alayın, Albany'den bizim yardımımıza ne zaman geleceğini rapor vereceklerdir.
What the continental blue blazes is this? !
Bu saçmalık da neyin nesi?
Ah. The French have such a... continental way of expressing their gratitude.
Fransızların, memnuniyetlerini ifade ediş tarzları çok Avrupai.
The post office was created by the 2nd Continental Congress on July 26, 1776.
"Posta Teşkilatı, 26 Temmuz 1776'da... " İkinci Uluslarası Kongre... " akabinde kuruldu.
I'll buy at opening prices tomorrow, 500 shares of Continental Gas, 500 shares of Consolidated Copper and 100 shares of Central Carbine, the same 20-point margin, yes.
Yarınki açılış fiyatlarından, 500 hisse Ulusal Gaz, 500 hisse Birleşik Bakır ve 100 hisse Merkez Silah alacağım. Evet, aynı 20 nokta sınırından.
With gold sitting on the continental black market... At two and a half times its standard price?
Avrupa karaborsasına, ederinin iki buçukta biri fiyatla girecek altına sahip olmak...
Continental drift carries you farther away each day.
Kıtalararası akıntı seni her gün biraz daha uzağa sürükler.
How continental.
Ne kadar Avrupai.
We know it stretches... from the Mississippi River to the Continental Divide.
Bildiğimiz kadarıyla Missisipi nehrinden kıtanın yarısına kadar uzanan bir arazi.
Our mine detectors should locate it easily where it crosses the continental shelf.
Detektörlerimizin, kıta sahanlığını geçtiği yerde onu bulması lazım.
continue 710
continues 105
conti 22
continues sobbing 16
continues crying 20
continues laughing 19
continuing 21
continues 105
conti 22
continues sobbing 16
continues crying 20
continues laughing 19
continuing 21