Cooley traducir turco
168 traducción paralela
Hello, Cooley.
Merhaba Cooley.
Hey, Cooley!
Hey, Cooley!
Cooley, I want to talk to you!
Seninle konuşmak istiyorum!
It cost me $ 450 to tear it out of Cooley.
Cooley'yi konuşturmak 450 dolara patladı.
Yes. This is Lieutenant Cooley.
Evet, Teğmen Cooley.
Dr. Brulov, I'm Lieutenant Cooley of Central Station. - This is Sergeant Gillespie.
- Dr. Brulov, ben Merkez Karakolu'ndan Teğmen Cooley, bu da Çavuş Gillespie.
It is the same as playing with a loaded gun. COOLEY :
Bu, dolu bir silahla oynamak gibidir.
- This is for Cooley when he comes in.
- Bu geldiğinde Cooley için. - Ben söylerim.
You know Lieutenant Cooley and Sergeant Gillespie from Rochester?
Rochester'dan Teğmen Cooley ve Çavuş Gillespie'yi hatırlıyor musunuz?
COOLEY : Not quite, Dr. Petersen.
Aslında değil, Dr. Petersen.
Do you want to see mr.
- Bay Cooley'i görecek misiniz?
Cooley?
- Cooley mi?
Cooley?
Evet. Al Cooley.
Yeah. Al Cooley. Al.
- Al, merhaba dostum.
Yes, sir?
- Al Cooley'in arkadaşıyım.
I see a big campaign... with photographs by, say, Con Cooley.
Büyük bir kampanya fotoğrafları çeken Con Cooley.
Miss Cooley, maybe you think... Every pot over $ 10, let's cut half for that house of hers.
Bayan Cooley, belki size... 10 doları geçen her meblağ için, gelin yarısını şu kadının evi için keselim.
Miss Cooley says thank you.
Bayan Cooley size teşekkür ediyor.
Well, what you did for Miss Cooley...
Bayan Cooley için yaptığın şey...
Send them air freight to Bradley Morahan, care of Cooley's store, Checkabarame.
Hava yoluyla Cooley'in dükkanı eliyle Bradley Morahan'a gönder.
- Exactly, unfair to you, Mr. Cooley.
- Aynen, Bay Cooley'e haksızlık ediyorsun.
Give Mr. Cooley a rest, blondie.
Bay Cooley'e bir rahat ver, sarışın kız.
You're a smart bargainer, Mr. Cooley.
İyi pazarlık ediyorsunuz Bay Cooley.
- Deal with Cooley yourself.
- Cooley ile kendin uğraş.
We feel that this photograph constitutes proof, Dr Cooley.
Bu fotoğrafın kanıt teşkil ettiğine inanıyoruz Dr. Cooley.
Dr Cooley. - Gene?
Dr. Cooley.
A Dr Cooley.
Dr. Cooley.
Elizabeth Cooley.
Elizabeth Cooley.
- Is this the Cooley experiment?
- Bu Cooley deneyi mi?
He tells me Cooley is using pretty lethal equipment.
Dediğine göre Cooley öldürücü malzeme kullanıyormuş.
Yeah, one thing about you, Cooley, you catch on real quick.
Evet Cooley, olayları hemen de nasıl kavrıyorsun.
Damn it, Cooley.
Olmadı, Cooley.
We don't wanna scare the dickens out of people. Merry Christmas, Miss Cooley.
İnsanların ödlerini koparmak istemeyiz.
Visiting hours are over, Mrs. Cooley.
Ziyaret saati bitti, Bayan Cooley.
- Cooley.
- Cooley.
Cooley!
Cooley işte!
This world is chock-full of nuts, Cooley.
Bu dünya delilerle dolu, Cooley.
Cooley High.
Cooley High.
- Morning, Mr. Cooley.
- Günaydın, Bay Cooney.
- Obviously, he's not, Mr. Cooley.
- Elbette, yaratamaz, Bay Cooney.
- Thanks, Mr. Cooley.
- Teşekkürler, Bay Cooney.
That rare book dealer, Dennis Cooley, is bald.
Ender kitap tüccarı, Dennis Cooley de kabak kafalı.
It's possible there could be a woman in some of these camps but with her and Cooley in the same place.
Bu kampların birinde bir kadın olma ihtimali de var. Fakat niye Cooley ile aynı yerde?
If that is Cooley...
Eğer bu Cooley ise...
- SAS made positive I.D. On Cooley.
- SAS, Cooley'nin kimliğini doğruladı.
- Take a walk, Mel Cooley!
- Sakin ol, Mel Cooley. Bırak beni.
Hey, it's Mel Cooley.
Bu Mel Cooley.
Listen, uh, this goes to Cooley Real Estate.
- Tamam Jake.
That's on two, all right?
Bu, Cooley Emlakçılığa gidecek.
Bryan Cooley.
Bryan Cooley.
Merry Christmas, Cooley family!
Mutlu Noeller, Cooley ailesi!