English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ C ] / Copycat

Copycat traducir turco

583 traducción paralela
Is this Dooly's copycat?
Sahte Dooly falan mı?
I've got to hit this copycat before he hears I'm after him.
Peşinde olduğumu öğrenmeden onu yakalamalıyım.
'Imitation of a crime
"Kopya Cinayet" ( Copycat Killing )
Maybe he did. Maybe he did have the details and that would make him... a copycat, wouldn't it?
Belki tüm detayları biliyordu ve aynen taklit etti.
So I'm a copycat... and I want to make Bonita Cruz look like my second victim.
Diyelim, ben, cinayeti aynen taklit eden ikinci katilim. Bonita Cruz'a ikinci kurbanımmış süsü veriyorum.
Copycat!
Seni kopyacı!
Two more liquor stores and a Laundromat were hit by copycat clowns.
İki içki dükkanı ve bir çamaşırhane de sahte palyaçolar tarafından soyulmuş.
Copycat!
Taklitçi!
The copycat. He took everything.
Kopyacımız her şeyi götürmüş.
Believe me... her defense would just beat us to death with this copycat thing.
Savunması kolay olacaktır.
You copycat wannabes.
Sizi taklitçiler.
I mean, is this the start of copycat killers?
Kopya cinayetlerin bir başlangıcı mı?
- Then it must be a very clever copycat.
- Demek ki çok zekice hazırlanmış bir kopya cinayet.
San Francisco Police developed evidence that identified the killer known in the media as "The Copycat Killer" as one Peter Foley, who lived at this address.
San Francisco Polisi medyada "Kopya Katil" lakabı ile bilinen kişi hakkında... bazı deliller elde etti. Adı Peter Foley, bu adreste yaşıyor.
You're just a sad second-rate boring, impotent little copycat.
Sen zavallı... ikinci sınıf... sıkıcı, güçsüz, basit bir kopyacısısın.
We've either got a copycat killer or our guy's getting lackadaisical.
Şimdi ; ya bir taklitçi katilimiz var ya da adam iyice bezmeye başlamış.
Copycat. - You copied us.
- Siz, bize özeniyorsunuz.
- A copycat?
- Bir taklitçi mi?
But then this first copycat murder... it really threw him for a loss.
Ama sonra bu son kopya cinayet onu kayba uğrattı.
It's a copycat.
Bir taklitçi.
I think you have a copycat on your hands, Chief.
Bence peşinde olduğunuz katil bir taklitçi, Komiserim.
Why copycat two high school loser-ass dickheads?
Niye liseli iki eziği taklit ediyorsun?
Unless it's a copycat.
Ya da bir taklitçi.
He'd caught a killer, but copycat crimes started.
Bir katil yakaladı ve taklit cinayetler başladı.
- You think it's a copycat, don't you?
Bir kopyacı olduğunu düşünüyorsun, değil mi?
Must be a copycat killer.
Kopyacı katil olabilir.
You conniving copycat.
Seni namussuz taklitçi.
Copycat?
Kopyacılık?
- It could inspire copycat crimes.
- Taklitçi bir katil olabilir.
What if it was a copycat?
Ya bir kopya suçluysa?
Voila! Copycat!
Copie onayliyor!
I found a local copycat of Ota.
Ota'nın, yerel bir taklidini buldum.
No, Ato is Ota's copycat.
Hayır, Ato Ota'nın taklidi.
So you think this guy's a copycat, a history buff?
Sence bu adam başkalarını taklit mi ediyor?
- I think we're looking at a copycat.
- Bence adamımız bir taklitçi.
You know, after van Gogh chopped off his own ear there was a rash of copycat mutilations amongst his students.
Van Gogh kendi kulağını kopardıktan sonra, öğrencileri arasında onu taklit etmek için organ kesme yarışı başlamış.
- Maybe it's a copycat.
- Belki bir kopyacıdır.
You think we're dealing with a copycat?
Sence bir taklitçiyle mi uğraşıyoruz?
He said he heard about this garbage bag rape out in Queens... be perfect for a copycat.
Queens'te torbalı bir tecavüzcü olduğunu duymuş. Yöntemi, kopyalamak için çok uygunmuş.
Okay, maybe we got a copycat.
- Tamam. Belki de taklitçidir.
It's hard to make a case for a copycat when the signature wasn't released to the press.
Yöntem basına verilmediği sürece bir taklitçi için dava açmak zor.
Sounds like a copycat.
Taklitçi gibi duruyor.
A copycat of a murder that happened 60 years ago, two days after the original killer disappears?
60 yıI önceki cinayeti mi? Katili kaybolduktan iki gün sonra? Sanmıyorum.
Could be a copycat... someone who read about the Bayle case.
Kopyacı olabilir... Bayle davası hakkında okuyan herhangi biri.
The copycat takes precedence. What?
- Kopya cinayetlerin önceliği var.
Sergeant Lee, conclude this as a copycat crime of a mentally unstable man.
Çavuş Lee... Cinayetlerin akli dengesi yerinde olmayan biri tarafından işlendiğini göz önünde tutun.
Or a copycat spider demon.
Ya da bir taklitçi örümcek iblisi.
And, if we just learned about it now, how did the copycat killer know?
Peki, biz daha yeni öğrendiysek kopyacı katil nasıl biliyordu?
John Mathers is the copycat. Yeah.
- Asıl kopyacı John Mathers.
Could be a copycat. It's the same part of town.
- Şehrin aynı yerinde olmuş.
[meows] let's get something straight, copycat.
Bir şeyleri açığa çıkaralım, kopyakedi.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]